zorunlu uzlaşma kuralı, Amerikan anayasasının size verdiği yedinci hakkı yani açık jüri hakkını elinizden alıyor. | TED | التحكيم الاجباري يسلب حقك في عملية التحكيم المفتوحة المذكورة في التعديل السابع. |
Evet, bazı üst düzey subayların şu yada bu şekilde dinlenmelerinin zorunlu olduğunda ısrar etmişti. | Open Subtitles | لقد اصرت على نوع ما من يوم الاجازة الاجباري. |
Akşam beşten itibaren zorunlu sokağa çıkma yasağı var. | Open Subtitles | حظر التجول الاجباري عند الخامسة عصرا |
Tekrar ediyorum, zorunlu tahliye durumundayız. | Open Subtitles | أكرر نحنُ تحت الاخلاء الاجباري |
Bu zorunlu sosyalleşmedir. | Open Subtitles | التواصل الاجتماعي الاجباري. |
zorunlu tahliye durumundayız. | Open Subtitles | نحنُ نقوم بالاخلاء الاجباري |
Tüm New England'da zorunlu tahliye başlattı. | Open Subtitles | وبدأ عمليات الاخلاء الاجباري في أنحاء (نيو إنجلاند) |