Bu gece yalnız kalsaydım, Hayal kırıklıklarımla zor baş ederdim. | Open Subtitles | لو كنت لوحدي الليلة لكنت اصبحت كرة ضخمة من الاحباط |
Çok çalıştım ve sanırım bu Hayal kırıklığından kurtulma vakti geldi. | Open Subtitles | هذا عمل صعب واظن انه قد حان الوقت للتخلص من الاحباط |
Bir oğla ihtiyacı vardı ve senin yaptığın onu Hayal kırıklığına uğratmaktan ibaretti. | Open Subtitles | احتاج الى ابن ، وكل ما فعلتهُ انت التسبّب بمزيد من الاحباط له |
Kendini üzüyorsun çünkü ailen bir Hayal kırıklığı | Open Subtitles | بأن هذا الاحباط الذي مع نفسك يصبح اكبر بكثير من الاحباط الوالدين عليك |
Ve tam olarak iki ay sonra tamamen Hayal kırıklığı içinde farkettim ki, bu vizyon hatalıydı. Ve başka bir vizyon çok daha fazla önemli ve daha mümkündü. | TED | وقد تطلب مني الامر شهرين من الاحباط التام لكي أدرك ان هذه الرؤية التي في مخيلتي قد وضعت في غير مكانها وان رؤيةٌ اخرى كانت حاضرة وهي اكثر اهمية من تلك الاولى وهي متاحة بسهولة |
Ve işte görüyorsunuz ki, hastaların hepsi depresyon belirtilerine sahiptiler, orta seviye ve şiddetli. | TED | وهنا أنتم ترون ان كل المرضى الذين يعانون من تبعات الاحباط يتم تخديمهم .. والعناية بهم |
Aynı zamanda bazı insanlar yaratıcılığın birtakım diğer beyinsel tuhaflığın sebep olduğu bir fonksiyon olduğunu söylerler -- van Gogh sendromu -- bu da sizde azıcık, bilirsiniz, psikoz ve depresyon var demek. | TED | بعض الناس ايضا سيقول ان الإبداع ممكن ان يكون من فعل الهوس العصبي متلازمة فان جوخ..التي هي ان يكون لديك قليلا من الاحباط |
Bu Hayal kirikliklarini bir daha yasamayacagim. | Open Subtitles | في ظل كل ذلك الاحباط لن أستطيع انجاز أي عمل. |
Gerçek hayat zor olabilir. Gerçek hayatta Hayal kırıklıkları da olacak. | Open Subtitles | الحياة الحقيقية سيئه حيث الاحباط و الالم و المعاناه |
İnişler ve çıkışlarla, meraklarla ve Hayal kırıklıklarıyla, sıkıntı ve neşeyle dolu dört sene. | Open Subtitles | اربع سنوات من من التفاول و الاحباط من التساؤل و خيبت الامل من الملل و المتعه |
Hayal kırıklığınızı anlıyorum. Sizin adınıza bu konuyu her yönüyle takip etmeye devam edeceğim. Ama sabırlı olmalısınız. | Open Subtitles | أشاطركم هذا الاحباط ، وسوف أواصل البحث بكل السبل نيابة عنكم ، ولكن يجب عليكم التحلّي بالصبر |
Ya da erkek nüfusu tarafından Hayal kırıklığına uğratılmaya devam edersem kendi kendime yaparım. | Open Subtitles | أو إن استمريت في الاحباط من الرجال، فسأفعل هذا وحدي فحسب |
Tanrım, gözündeki Hayal kırıklığı çok acıklı. | Open Subtitles | يا الهي,الاحباط في عيونك مثير للشفقه |
Bu ne bir Hayal kırıklığı ne de ayağım! | Open Subtitles | -هذا ليس بسبب الاحباط |
Buna Hayal kırıklığı diyorlar Jack. | Open Subtitles | -انها تسمى "الاحباط" (جاك ) |
Tanısı konulmamış doğum sonrası depresyon. | Open Subtitles | لميتمتشخيصهابعد الولادة الاحباط |
Kaygı depresyon, travma sonrası stres bozukluğu gibi. | Open Subtitles | مثل الاحباط ,و التوتر |
Dört numara: depresyon. | Open Subtitles | الرابعه : الاحباط |
Bahçe cücesi kadar duygusal kapasitesi olan bir adamla evlendiğimi biliyorum bu yüzden Hayal kırıklığına alıştım. | Open Subtitles | أعرف أني متزوجة من رجل مستوى قدراته العاطفية كتمثال الخزف لكني معتادة على الاحباط |