Bu bir edebiyat türü, etkili olması için tekrarlanmaksızın, hızlı bir biçimde okunmalı. | Open Subtitles | ... هذا النوع من الادب ,لكى يكون مؤثرا يحتاج للقراءه السريعه بدون تكرار |
Seninle bütün gün edebiyat konuşmak isteyen, çekici biriyle tanıştığını söyle. | Open Subtitles | قولى لهم انك قد التقيت برجل فاتن يريد ان يحدثكم عن الادب طوال اليوم |
edebiyat ve mektuplara nasıl bir katkısı olacak? | Open Subtitles | لكن ما الذي ستساهم به في الادب و المحاضرات ? |
Bugün yalnızca belli bir seviyenin üstündeki öğrencilerin kabul edildiği o malum lisede Rumen Edebiyatı öğretmenliği yapıyordum. | Open Subtitles | اليوم اقوم بتدريس الادب الروماني في هذه المدرسة الثانوية الشّهيرة و التي لا يُقبل فيها سوى طلاب قادمين من بيئة معيّنة |
Ovidiu Gorea. Robert'in Rumen Edebiyatı öğretmeni. | Open Subtitles | اوفيديو غوريا مدرّس الادب الروماني لروبرت |
Gerçi tamamen samimi biri olmasına rağmen, edebiyatla ilgili bir şey görmedi. | Open Subtitles | لذلك, و لاكون صريحة هي لم تراه في الادب و الكتابة |
Sadece Hint müziğinde değil ayrıca edebiyat ve Hint sanatında | Open Subtitles | وليس فقط في الموسيقي الهنديه بل في الادب و الفن الهندي |
Disket sürücü bombalarının patladığı St.Dennis Üniversitesi'nde post-modern edebiyat profesörü. | Open Subtitles | استاذة الادب الحديث فى جامعة سانت دينيس حيث تم ارسال قنابل القرص المرن |
Biyokimya ve karşılaştırmalı edebiyat alanlarında doktoram var. | Open Subtitles | لدي دبلومه في الكيمياء الحيوية ودراسات في الادب والكلاسيكيون |
Tam olarak edebiyat, Zooloji, Botanik, Fransızca ve Siyaset'ten. | Open Subtitles | الادب,علم الحيوان علم النبات, الفرنسية, السياسة لاكون محددا |
Zooloji, botanik, edebiyat geçtin. | Open Subtitles | علم الحيوان, علم النبات, الادب نجحت فيهم |
Dün edebiyat Festivalini bana dayadılar. | Open Subtitles | دَسّوه عليّ فى مهرجان الادب امس |
Şu an edebiyat dersindeyiz ve yazarların işi budur. | Open Subtitles | هذا فصل الادب وهذا ما يفعلة الادباء |
Müzik bilgisi var edebiyat bilgisi. | Open Subtitles | معلومات عن الموسيقى .الادب |
Üniversitede edebiyat okumak istiyorum. | Open Subtitles | كويد ,متخصصة فى الادب |
Hatırlıyorum da, senin yaşlarındayken üniversitede ki ilk yılım da İngiliz Edebiyatı sınıfında ki yakışıklı bir erkeğe ciddi ciddi abayı yakmıştım. | Open Subtitles | اذكر بداية عمري كمبتدأه في الكلية كان لدي صدمة قوية مع احدى الشباب الوسيمين في حصة الادب الانجليزي |
Bu bilgi demek. Bence o çok akıllı bir kızdı. Bir yaz boyunca Oxford'da İngiliz Edebiyatı okudular. | Open Subtitles | كانت فتاة ذكية جدا ودرسا الادب الانكليزي معا في أحد فصول الصيف في اوكسفورد |
Burada öğrenciyken sizin İngiliz Romantik Dönem Edebiyatı dersinizi almıştım. | Open Subtitles | اخذت فصلك في الادب الانجليزي الرومانسي . عندما كنت هنا كطالب |
"İngiliz Romantik Dönem Edebiyatı dersini aldığım" olacak ama evet, o benim. | Open Subtitles | منهم اخذت , الادب الانجليزي الرومانسي ونعم , هذا انا |
Senin için kolay tabii. İngiliz Edebiyatı uzmanı olan ben değilim. Bitki familyasına üye olmaktan bir adım ötedeyim. | Open Subtitles | هذا سهل عليك لان الادب الانجليزي تخصصك اشعر بانتفاخ براسي كلما فكرت بعائلة النباتات |
Botaniği edebiyatla aynı alt kategoriye koyuyorum. | Open Subtitles | اضع علم النبات في نفس القسم الفرعي مع الادب امور تقليدية |
Ben de çocuk kitapları işine girdim çünkü bulabildiğim, edebiyattan uzak en iyi bölümdü. | Open Subtitles | لذلك اخترت كتب الاطفال لانها كانت ابعد شئ عن الادب استطيع ان افكر به |