Eğer kanepede yatmayı kafana takmazsan sana çarşaf falan getireyim. | Open Subtitles | سأضر لكِ بعض الملآت والاغراض لو لم تمانعي أستخدام الاريكة |
Yardımınız için sağ olun, çocuklar ama sanırım bir kase mısır yer, eklemlerimize merhem sürer. ve ağzımızdan salyalar akarak kanepede uykuya dalarız. | Open Subtitles | شكرا شباب ولكنني اعتقد اننا سناكل بعض الذرة بالكريمة وندهن مفاصل بعضنا بالمراهم وننام على الاريكة ونسقط عليها لعابنا |
Senin için "dağınıklık", kanepe yastıklarının bugün kabartılmamış olması demek. | Open Subtitles | الفوضى تعني انك لم تقم باعادة نفخ وسائد الاريكة اليوم |
Birini bir kanepeye yatırarak ve çocukluğu üzerine konuşarak körlüğüne çare bulmak. | Open Subtitles | لعلاج شخص أعمى من خلال وضعها على الاريكة وجعلها تتحدث عن طفولتها |
Üzgünüm, sadece doğru kanepeyi aldığımdan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد التأكد من انني اشتريت الاريكة الصحيحة التي تقول |
- Gerçekten mi? Kanepenin üzerinde yatardı. | Open Subtitles | كان ينام على الاريكة وكان من المستحيل ايقاضه |
Fedai takımın olsun olmasın, bu Koltuk bu adamı bulana kadar en yakın arkadaşım olacak. | Open Subtitles | بفرقة مكافحة او بدونها الاريكة هناك ستكون صديقتي المفضلى حتلى نجد ذلك الرجل الآن اتركيني و شأني |
İyice uyu sen şimdi. Ben koltukta yatacağım. | Open Subtitles | والان عليك ان تحصلي على نوما هنيئا سأكون على الاريكة |
Bu gece Underdog'u programa çıkarmak istedim ama koltuğa çıkmasına izin yok. | Open Subtitles | اريد ان يكون معي المستضعف في البرنامج الليلة لكن غير مسموح به على الاريكة هذه هي المشكلة |
Oğlunuzun onu elinde gitarla koltuğun üstünde sarhoş bulduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | ظننت ان ابنك وجده ثملا على الاريكة مع الغيتار المستطيل |
Bu yüzden o küçük kıçını kanepeden kaldırıp evimden gitmeni istiyorum. Ben de odama geçer kulaklıklarımı takarım. | Open Subtitles | لهذا احتاجك لتنهض من الاريكة وتخرج من المنزل ساذهب الى غرفتي واضع سماعاتي |
Derim ki, Şu kanepede ona geri dönelim. Şurada! | Open Subtitles | اقول بأن نرجع اليه الان على تلك الاريكة هنا |
kanepede uyuyabilirsiniz yemeğe çıkabilirsiniz ve belki sinemaya bile gidersiniz. | Open Subtitles | بامكانك النوم على الاريكة وبامكانكما ايضا تناول الطعام او ربما الذهاب لمشاهدة فيلم |
Benim hanım kanepede olmadığımı anlayana kadar bir daha. | Open Subtitles | فلنحاول مره اخرى قبل ان تلاحظ سيدة المنزل اني لست على الاريكة |
İçeri girdiğinde, o kanepede oturuyordu cinayeti canlandırınca, ilk darbeyi önden aldığını tespit ettik. | Open Subtitles | عندما دخلت و كان بوب على الاريكة عندمنا تحققنا من الجريمة تأكدنا أن الضربة الأولى جاءت من الأمام. |
Bak, bu gidişle ilk uzaylı kanepe patatesine dönüşeceksin... ve ben dalga geçmiyorum. | Open Subtitles | انظر,سوف تصبح الكائن الفضائى الاول الذى ياكل البطاطس وهو على الاريكة وانا لا أَمْزحُ. |
kanepe kurallarıma uyduğuna sevindim. | Open Subtitles | سعيد انا لرؤيتي ان قواعدي بشان الاريكة يتم تطبيقها |
Benim hatam, gerçekten, çünkü kanepeye vernik koyarız. | Open Subtitles | هذا خطائي, حقا, لان الاريكة هي مكان ما نضع الورنيش |
kanepeyi pencerenin yanında denemedik. Denemeliyiz bence. | Open Subtitles | لم نقم بتجربة الاريكة عند النافذة أعتقد يتوجب علينا المحاولة |
TV'de her zaman Kanepenin arkasına atlayan bir adam olur. | Open Subtitles | في التلفاز هناك ذاك الشخص الذي يقفز خلف الاريكة |
Koltuk burada daha iyi görünmüyor mu? | Open Subtitles | الاريكة تبدو جميلة هنا مع ذلك اليس كذلك ؟ |
Pekâlâ. Neden bu gece bizde kalmıyorsun? koltukta yatarsın. | Open Subtitles | حسنا,لما لا تبقى اليوم وتبات هنا,تستطيع ان تنام على الاريكة |
Sen kanepeye, sen de koltuğa. | Open Subtitles | أنت, على الاريكة أنت,على الكرسي |
koltuğun önünde ayaktayız ve siz beni tehdit ediyorsunuz. | Open Subtitles | نحن نقف امام الاريكة وانتما ايها المجرمان تهدداني |
O kanepeden daha fazla kalkmalısın Carl. | Open Subtitles | عليك ان لا تستخدم الاريكة كثيرا يا كارل " بمعنى يجب عليك الا تصدق ما يعرض بالتلفاز " |
Bir koltuğu hayal etmek gerçekten zor, evinizde nasıl görüneceğini. | TED | انه من الصعب تخيل الاريكة, كيف سوف تبدو في منزلك. |