"الاريكة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kanepede
        
    • kanepe
        
    • kanepeye
        
    • kanepeyi
        
    • Kanepenin
        
    • Koltuk
        
    • koltukta
        
    • koltuğa
        
    • koltuğun
        
    • kanepeden
        
    • koltuğu
        
    Eğer kanepede yatmayı kafana takmazsan sana çarşaf falan getireyim. Open Subtitles سأضر لكِ بعض الملآت والاغراض لو لم تمانعي أستخدام الاريكة
    Yardımınız için sağ olun, çocuklar ama sanırım bir kase mısır yer, eklemlerimize merhem sürer. ve ağzımızdan salyalar akarak kanepede uykuya dalarız. Open Subtitles شكرا شباب ولكنني اعتقد اننا سناكل بعض الذرة بالكريمة وندهن مفاصل بعضنا بالمراهم وننام على الاريكة ونسقط عليها لعابنا
    Senin için "dağınıklık", kanepe yastıklarının bugün kabartılmamış olması demek. Open Subtitles الفوضى تعني انك لم تقم باعادة نفخ وسائد الاريكة اليوم
    Birini bir kanepeye yatırarak ve çocukluğu üzerine konuşarak körlüğüne çare bulmak. Open Subtitles لعلاج شخص أعمى من خلال وضعها على الاريكة وجعلها تتحدث عن طفولتها
    Üzgünüm, sadece doğru kanepeyi aldığımdan emin olmak istiyorum. Open Subtitles اريد التأكد من انني اشتريت الاريكة الصحيحة التي تقول
    - Gerçekten mi? Kanepenin üzerinde yatardı. Open Subtitles كان ينام على الاريكة وكان من المستحيل ايقاضه
    Fedai takımın olsun olmasın, bu Koltuk bu adamı bulana kadar en yakın arkadaşım olacak. Open Subtitles بفرقة مكافحة او بدونها الاريكة هناك ستكون صديقتي المفضلى حتلى نجد ذلك الرجل الآن اتركيني و شأني
    İyice uyu sen şimdi. Ben koltukta yatacağım. Open Subtitles والان عليك ان تحصلي على نوما هنيئا سأكون على الاريكة
    Bu gece Underdog'u programa çıkarmak istedim ama koltuğa çıkmasına izin yok. Open Subtitles اريد ان يكون معي المستضعف في البرنامج الليلة لكن غير مسموح به على الاريكة هذه هي المشكلة
    Oğlunuzun onu elinde gitarla koltuğun üstünde sarhoş bulduğunu söylemiştiniz. Open Subtitles ظننت ان ابنك وجده ثملا على الاريكة مع الغيتار المستطيل
    Bu yüzden o küçük kıçını kanepeden kaldırıp evimden gitmeni istiyorum. Ben de odama geçer kulaklıklarımı takarım. Open Subtitles لهذا احتاجك لتنهض من الاريكة وتخرج من المنزل ساذهب الى غرفتي واضع سماعاتي
    Derim ki, Şu kanepede ona geri dönelim. Şurada! Open Subtitles اقول بأن نرجع اليه الان على تلك الاريكة هنا
    kanepede uyuyabilirsiniz yemeğe çıkabilirsiniz ve belki sinemaya bile gidersiniz. Open Subtitles بامكانك النوم على الاريكة وبامكانكما ايضا تناول الطعام او ربما الذهاب لمشاهدة فيلم
    Benim hanım kanepede olmadığımı anlayana kadar bir daha. Open Subtitles فلنحاول مره اخرى قبل ان تلاحظ سيدة المنزل اني لست على الاريكة
    İçeri girdiğinde, o kanepede oturuyordu cinayeti canlandırınca, ilk darbeyi önden aldığını tespit ettik. Open Subtitles عندما دخلت و كان بوب على الاريكة عندمنا تحققنا من الجريمة تأكدنا أن الضربة الأولى جاءت من الأمام.
    Bak, bu gidişle ilk uzaylı kanepe patatesine dönüşeceksin... ve ben dalga geçmiyorum. Open Subtitles انظر,سوف تصبح الكائن الفضائى الاول الذى ياكل البطاطس وهو على الاريكة وانا لا أَمْزحُ.
    kanepe kurallarıma uyduğuna sevindim. Open Subtitles سعيد انا لرؤيتي ان قواعدي بشان الاريكة يتم تطبيقها
    Benim hatam, gerçekten, çünkü kanepeye vernik koyarız. Open Subtitles هذا خطائي, حقا, لان الاريكة هي مكان ما نضع الورنيش
    kanepeyi pencerenin yanında denemedik. Denemeliyiz bence. Open Subtitles لم نقم بتجربة الاريكة عند النافذة أعتقد يتوجب علينا المحاولة
    TV'de her zaman Kanepenin arkasına atlayan bir adam olur. Open Subtitles في التلفاز هناك ذاك الشخص الذي يقفز خلف الاريكة
    Koltuk burada daha iyi görünmüyor mu? Open Subtitles الاريكة تبدو جميلة هنا مع ذلك اليس كذلك ؟
    Pekâlâ. Neden bu gece bizde kalmıyorsun? koltukta yatarsın. Open Subtitles حسنا,لما لا تبقى اليوم وتبات هنا,تستطيع ان تنام على الاريكة
    Sen kanepeye, sen de koltuğa. Open Subtitles أنت, على الاريكة أنت,على الكرسي
    koltuğun önünde ayaktayız ve siz beni tehdit ediyorsunuz. Open Subtitles نحن نقف امام الاريكة وانتما ايها المجرمان تهدداني
    O kanepeden daha fazla kalkmalısın Carl. Open Subtitles عليك ان لا تستخدم الاريكة كثيرا يا كارل " بمعنى يجب عليك الا تصدق ما يعرض بالتلفاز "
    Bir koltuğu hayal etmek gerçekten zor, evinizde nasıl görüneceğini. TED انه من الصعب تخيل الاريكة, كيف سوف تبدو في منزلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more