"الازمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kriz
        
    • krizi
        
    • krize
        
    • gerekli
        
    • krizinden
        
    Başkan kriz esnasında gündelik işleri de devam ettirmeyi istedi. Open Subtitles الرئيس يريد ان يبقي الامور على حالها اثناء هذه الازمة
    Ve bu nedenle ne zaman kriz çıkacağı gerçekten düşünülmek zorunda. TED ولذلك علي شخص ما ادراك او معرفة متي ستقع الازمة
    Bunların her biri size kriz adına kendinizi geliştirme sorumluluğunu yükler. TED تتحملون جميعًا المسؤولية حيث أن هذه الازمة تتطلب منكم النضوج.
    Hastaların kalp krizi sonrası nekahet dönemini evde geçirmeleri tehlikeli. TED انه من الخطير جداً بالنسبة للمرضى ان تكون فترة نقاهتهم في المنزل بعد الازمة القلبية
    fakat biz onlara yardım edersek, bu krizi atlatabiliriz. Open Subtitles لكن اذا نعطيهم يد اخوية نحن يمكن ان نتغلب على هذه الازمة
    Şimdi geriye dönüp krize nelerin yol açtığını inceleyelim, çünkü tüketiciler, yani hepimiz, bu problemin ortaya çıkmasında büyük bir rol oynadık. TED لنعد للوراء ونبحث عن سبب الازمة في الحقيقه سبب هذه الازمه اننا نحن المستهلكون ساهمنا بجزء كبير من المشكلة من خلال حياتنا اليوميه.
    Orada işi yapmak için gerekli kişileri bulmalısın. Open Subtitles يجب عليك ايجاد المستندات الازمة لأتمام هذة المهمة
    Bu geceden itibaren kriz sona erene kadar sıkıyönetim ilan ediyorum. Open Subtitles من اليوم وحتى تمر الازمة انا أعلن حالة الحكم العسكرى
    Merkezde tutuyoruz. kriz geçince onu bırakacağım. Open Subtitles اننا نحتجزه وعندما نعبر الازمة ، سأتركه يذهب
    Barnett bir psikolog, kriz idaresi kadının hayatı. Open Subtitles أنها منكمشة. انها تعيش من أجل معالجة الازمة اداريا.
    Ama ikimizde biliyoruz ki Bayan Lang, kriz sona ermekten çok uzakta. Open Subtitles ولكن كلانا يعرف,انسة لانج ان الازمة لم تنتهى بعد
    Sayın Şansölye soğukkanlı başkanlığınız sayesinde kriz atlatıldı. Open Subtitles الان حسناً, سيدى المستشار بفضل قيادتك الهادئة الازمة قد انتهت
    Daha ne olsun, küresel kriz oldu. Sanayicileri sıkboğaz edemeyiz. Open Subtitles الازمة العالمية حصلت لايمكن ان نلوم الصناعة
    Ama Nyborg, Danimarka ekonomik bir kriz ve borçla karşı karşıya. Open Subtitles ولكن لاتزال الدنمارك تعاني من الازمة العالمية والديون
    Mümkün oIduğunca bisikIete biniyoruz. KüreseI kriz faIan. Open Subtitles لكن الآن وبحدوث الازمة المالية اصبحنا نأتي بالدراجات
    Ayrıca Danimarka'nın daha çok rekabet etmesini istiyoruz ama sırf şu anda kriz var diye çevre vergilerini hafifletemeyiz. Open Subtitles ونريد ان نزيد من روح المنافسة ولكنك لاتستطيع المماطلة بالضرائب البيئية بسبب الازمة
    Bir dizi tüp bebek, bu krizi çözmez. Open Subtitles دفعة جديدة من اطفال الانابيب لن يحل هذه الازمة
    Louis'in olayında akla yakın senaryonun kalp krizi olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles الآن ، بقضية لويس أعتقد الازمة القلبية هي السينايو الارجح احتمالا
    Kalp krizi gerçek olmadığı gibi olay pahalıya patladı. Open Subtitles على الرغم من ان الازمة القلبية لم تكت حقيقية المشهد كان متعباً
    Uluslararası borç krizi, sıkı bir istikrar planını iyice kaçınılmaz hâle getirdi. Open Subtitles الازمة المالية العالمية تقتضي خطة موازنة محكمة
    Doğal hayatı krize mi sürüklüyoruz? Open Subtitles هل ندفع بالعالم الطبيعي نحو الازمة ؟
    Geçide giden gücü ayarlamak için gerekli aletleri götürün. Open Subtitles إجلب الأدوات الازمة لتنظيم الطاقه على البوابه
    Burada dikkat etmemiz gereken nokta şu ki; bu tahminler Batı mali krizinden daha önce hazırlanmıştı. TED ولكن يجب ان نأخذ بعين الاعتبار ان هذه التوقعات كانت قبل الازمة الاقتصادية في الاسواق الغربية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more