stüdyo başkanı gibi önemli birisi nasıI olurda kayıp olarak bildirilmez? | Open Subtitles | كيف يُمكن لشخص مُهم كرئيس الاستوديو ألاّ يتمّ الإبلاغ عن فقدانه؟ |
Sapık tehditler savurmuş ve bütün stüdyo kendini tehlikede hissetmeye başlamış. | Open Subtitles | وبدأت تلك المطاردة بعمل تهديدات، وشعر جميع من في الاستوديو بالخطر. |
Tarih 10 Nisan 2014. Araçla stüdyoya doğru gidiyordum ve ailemden bir bir telefon aldım. | TED | في العاشر من ابريل 2014 كنت أقود سيارتي إلى الاستوديو وتلقيت اتصالاً من والدايّ |
Babanın işlettiği stüdyoda çalışırdı. Bilirsin işte, sistemin bir parçasıydı. | Open Subtitles | كان يعمل في الاستوديو الذي يديره أبوك جزء من النظام |
Evet, stüdyonun yerini internetten bulup ulaştığım bilgiyi size ilettim. | Open Subtitles | اجل , لقد حددت مكان الاستوديو و ارسلت اليك المعلومات |
Sonunda, para kazanmak için şu stüdyoyu toparlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | احاول ان اجعل هذا الاستوديو يعمل حتى نحصل منه على المال |
Şimdiye kadar buradaki stüdyodan hiçkimse bir açıklama yapmadı. | Open Subtitles | ولم نستطع حتى الآن ان نحصل على اى معلومات من اى شخص هنا فى الاستوديو |
Biz buna stüdyo Okul adını verdik, Rönesans dönemindeki orjinal fikirden yola çıkarak, çalışıp öğrenmenin bir arada olduğu döneme yani, | TED | و سميناها بالمدرسة الاستوديو و ذلك بالعودة الى الفكرة الاصلية في عصر النهضة حيث يندمج العمل مع التعليم. |
Burası Brooklyn'deki stüdyo dairem. Burası Arktik Okyanusu ve 7 gün sonra ikinci balinanın öldürülüsü. | TED | هذا هو الاستوديو الخاص بي في بروكلين. و هذا هو المحيط المتجمد الشمالي، و ذبح الحوت الثاني، بعد سبعة أيام. |
stüdyo ile masaya oturduk, yapımcılar, senarist, bana geldiler ve "Shekhar ne düşünüyorsun?" | TED | كنا جالسين إلى الطاولة في الاستوديو مع المنتجين والكاتب، وسألوني، "شيكار، ما رأيك؟" |
Zaten stüdyo ışıkları altında beynim pişti. Çocukları bulmak istiyorsanız... çocukları gönderin. Çok zekice. | Open Subtitles | رجاء تكلم لغة مفهومة مينيون عقلي يغلي بسبب أضواء الاستوديو إذا أردت أن تمسك بطفل أرسل طفل هذا رائع مينيون |
stüdyo umurumda değil? Sıçarım bu işe. | Open Subtitles | و لماذا اهتم بقرار الاستوديو انا لا اهتم |
stüdyoya alerjim var, makyajımı kendim yapacağım, dedim. | Open Subtitles | سبق وأخبرت الاستوديو أني أجهز مكياجي بنفسي لأني أعاني من حساسية |
Gerçekten çok etkilendim,çocuklar. Sizleri bir an önce stüdyoya sokmak istiyorum. | Open Subtitles | انا في غاية الاعجاب, اريد ان اسجل معكم في الاستوديو علي الفور |
Andrea Hall bildiriyor. stüdyoya dönüyoruz, Bob. | Open Subtitles | وتم خروجهم من المستشفى هنا المراسلة اندريا هول ونعود الى الاستوديو |
Bu ses, bir stüdyoda prodüksiyon sonrasında eklenmiştir. | TED | تمّ إضافة الرّنين لاحقًا في مرحلة ما بعد الإنتاج، في الاستوديو. |
Ona yarın stüdyoda beklemesini söyle. Mümkünse yalnız. | Open Subtitles | أخبريه أن ينتظرني عند الاستوديو غداً وحيداً إذا استطاع ذلك |
Şimdi stüdyoda sana göstereceğim şeyi çok seveceksin. | Open Subtitles | الآن، وأنا أعلم أنك ستعمل الحب ما كنت قد حصلت لتظهر لك في الاستوديو. |
Sizce Oliver'ın bölümü için stüdyonun ilk tercihi kim olmuştur? | Open Subtitles | الذين رأيك كان اختيار الاستوديو الاول بالنسبة للجزء من أوليفر؟ |
Jim üç mil aşağıya gitti ve ben de stüdyonun üç mil uzağına gittim ve bunu bir garajda fotoğrafladım. | TED | غاص جيمس 5 كلم بينما مشيت أنا حوالي 3 كلم خارج الاستوديو وصورت ذلك في كراج. |
stüdyoyu birine kiralayıp, bir platin CD yapar yapmaz para kazanacağız. | Open Subtitles | بـ اقرب وقت سوف اجد شخص يؤجر الاستوديو ويعمل بلاتينيوم سي دي ونحصل على المال |
Yayınlatamadım. Caymak üzereyken stüdyodan aradılar. | Open Subtitles | لم أستطيع نشرها، وكنت على وشك الاستسلام، حين تلقيت مكالمة من الاستوديو |
Para vermek yerine para almadan, stüdyosunda kendi albümümüzü çıkarmamızı teklif etti. | Open Subtitles | بجانب مسألة الدفع, فقد عرض علينا تسجيل.. البومنا في الاستوديو الخاص به |
Paran var ve bir stüdyon. Kendi sanatınla ilgilenmelisin, tam gün. | Open Subtitles | حسناً، لديكِ المال، ولديكِ الاستوديو أعتقد أنّ عليكِ تقديم فنّكِ بدوام كامل |
Ancak eşim Jon ve ben stüdyomuzda farklı geleceklerin görünümlerini düşünerek ve yaratarak çok zaman harcadık. | TED | لكنّي وزوجي جون فكّرنا مطوّلاً وصممنا في الاستوديو الخاص بنا العديد من سيناريوهات المستقبل. |
Şarkı söylemeyi ve dansı sevdiğimi anladığında bana bir çalışma stüdyosu yaptı. | Open Subtitles | وعندما علم أننى أحب الموسيقى والرقص أقام لى الاستوديو .. |
Siz iki pislik, stüdyomdan çıkacak mısınız? | Open Subtitles | انتما ايها الغبيان اخرجا من الاستوديو خاصتي |
Hadi çocuklar! Televizyon stüdyosuna gitmemiz lazım. | Open Subtitles | هيا يا أولاد، يجب أن نذهب لذلك الاستوديو |
stüdyomuzu, tüm bütçemizi, sağlık sigortamızı geri almadan hiçbir... | Open Subtitles | لا توقعي أي أوراق طلاق حتى نسترد الاستوديو, وميزانية كاملة |
Gördüğünüz gibi şuanda stüdyodayız. | Open Subtitles | نحن في الاستوديو الآن نعمل عليها |
Annem benim evime taşındığında bu makineyi aldım ve saklamak üzere stüdyomda tuttum. | TED | وعندما انتقلت والدتي إلى منزلي، حفظت هذه الماكينة وخزنتها في الاستوديو للحفاظ عليها. |