"الاسطورة" - Translation from Arabic to Turkish

• Efsane
• Efsaneye
• efsaneyi
• Efsanevi
• efsanesi
• Efsaneler
• efsanenin
• Efsaneleri
• efsanelere
• efsanelerinden

Her katmanında Efsane ve spor ayrıntıları yankılanmakta.
من الرياضية و الاسطورة و تناهي التفاصيل والتناغم

Efsane diyor ki cini kutunun içindeki taşa hapsetmişler.
هذا ما تقوله الاسطورة وان الجنس القديم هو من جنس واحد غامض من الجان

Bir Efsaneye göre gün geceye dönüşünce Ormanın Ruhu, gece yürüyücüsüne dönüşürmüş.
الاسطورة تخبرنا أنه عند حلول الليل تتحول روح الغابة الي الماشي بالليل

Efsaneye göre, Klopatraya bir gerdanlık verilmiş, büyük güçlere sahip kedi gözü gerdanlığı.
،كما تقول الاسطورة ،تم إهداء كليوبترا قلادة تحتوي على جوهرة عين القط القوية

efsaneyi fethetmek." Bunu kahverengi bir kapakla satmalıyız
كاتشر بلوك على باربرة نوفاك اختراق الاسطورة

Bizi öldürecek! Hepimizi öldürecek! O Efsanevi Süper Saiyan!
سيقتلنا جميعا , لم اكن اتصور ان الاسطورة بمثل تلك البشاعة

Ben de buraya efsanenin gerçek olup olmadığını görmek için gönderildim. Ne efsanesi?
لقد ارسلت الى هنا لارى ان كانت الاسطورة حقيقية

Efsaneler ve Wikipedia'ya göre güneş tutulmasından sonraki ilk dolunayda mücevher ortaya çıkacak.
لقد قالت الاسطورة وكذلك موسوعة وكيبيديا أن الجوهرة ستظهر بعد أول اكتمال للقمر بعد كسوف الشمس

-Ben de buraya Efsane gerçek mi bulmaya geldim.
لقد ارسلت الى هنا لارى ان كانت الاسطورة حقيقية

Eğer Efsane doğruysa tekrar değişecek.
الان, اذا كانت الاسطورة صحيحة, سوف يتحول مرة اخرى.

Efsane, bu karanlık tepelerin, ve aynı bu gök kubbenin altında başladı.
بدأت الاسطورة تحت هذه الجبال السوداء وتحت نفس السماءِ

Bu bir hayalet hikayesi, bir Efsane.
كانوا مجرد وهم ،ولكن كان هو الاسطورة بعض العملاء لا يمكنهم التغيير

Efsaneye göre de masum katilin sol eli geçitleri açabilir.
وتقول الاسطورة اليد اليسرى من قاتل الأبرياء يمكنها فتح بوابات

Efsaneye göre bireysel duş bölmelerindeki deliklerin puro tutacağı olduğu söylenir.
تقول الاسطورة ان الثقوب في الحمام الفردي و أقسام أصحاب السيجار

Ve böylece Şef... kapıdan çıktıktan sonra bir Efsaneye dönüşüp tarihteki yerini aldı.
و هكذا خرج السيد من بوابة التاريخ الى الاسطورة

Ve Efsaneye göre ve ben bu efsanenin doğruluğundan bile şüphe ediyorum 100 tanesini rasgele seçmiş ve öldürtmüş ve bunu yapmasının başlıca sebebi Mobutu'nun bakış açısına göre azılı suçluların başları belada olduğunda onları koruyan bağlantıları var ve bu 1000 kişi içinden gelişigüzel seçilmiş 100 kişinin infazını gerçekleştirerek Mobutu şunu söylüyordu, "Bağlantılarınız hiçbir işe yaramaz.
'وبعد ذلك تقول الاسطورة ، وأظن أسطورة بل قد تكون صحيحة ، 'انه 100 المتخذة عشوائيا وقتلوهم. 'والسبب كان بسيطة خاصة واحدة

İnsanlar bu efsaneyi bin yıldır kafalarına takmışlar.
الناس كانو متوجسين حول هذه الاسطورة لآف السنين

Ya da hatırlamak istemiyorsun. Bu, efsaneyi büyütüyor. Değil mi?
أو أنك لا تريد ذلك ليساعدك للترويج لهذه الاسطورة

efsaneyi devam ettirecek yetenek bir tek sende var.
لديك المهارة الكافية لجعل تلك الاسطورة على قيد الحياة

Şimdi Broly kontrolümden çıktı, ve Efsanevi Saiyan oldu, planım Broly ile birlikte evreni son gelene kadar yönetmekti.
لقد خرج عن سيطرتى بالكامل لقد صار الاسطورة بعينها , آلة القتل و التدمير

Yeni Zelanda'nın yaşayan rugby efsanesi,
هي لعبة الركبي في نيوزيلندا الاسطورة الحية

- Efsaneler doğruymuş o zaman.
الاسطورة حقيقية

Demek ki Laputa burada. efsanenin gerçek olduğunu kanıtlayabilirim.
هذا لابد انه يعني ان لابوتا فوق المنجم الان اسمعي شيتا, الان استطيع ان اذهبت ان الاسطورة حقيقة

Efsaneleri gerçeğe dönüştürüp
حولنا الاسطورة إلى حقيقةِ

Size geldim çünkü efsanelere göre estetikte en iyisisi sizsiniz.
جئت إلى هنا لأن الاسطورة أنك الأفضل في جراحة التجميل

Martin, genellikle, ajanlar efsanelerinden çıkınca aşırı stres belirtileri gösterirler.
مارتن عندما يخرج العميل من الاسطورة دائماً ما يعكسون اجهإذا مفرطا