Nil Deltası çocuklar için bir kabustu ishal yapan hastalıklar, sıtma ve diğer bir sürü sorun. | TED | وكانت دلتا النيل اسوء مكان للاطفال فقد كانت امراض الاسهال تفتك بهم والملاريا تسبب الكثير من المشاكل |
Üzgünüm. Benim panik ataklarıma ishal eşlik ediyor. | Open Subtitles | آوهـ انني اسف عندما اشعر بالقلق يصيبني الاسهال |
İlk birkaç saat içerisinde kusmaya başlayacaksın ve ağır bir ishal geçireceksin. | Open Subtitles | ومع أول ساعتين ستتقيء ثم يصيبك الاسهال ثم الشلل |
Kangren olan bir cüzzamlı yüzünden neredeyse ishal bizi öldürüyordu. | Open Subtitles | كانت الغرغرينا تملاه فكاد الاسهال ان يقتلنا |
Sağ ol, ara sıra ishali olmak istemem. | Open Subtitles | جيد, لانني اكره أن يأتيني الاسهال المعتاد |
Burada verdikleri aspirin, yara bandı ve ishal hapıydı. | Open Subtitles | كل ما اعطوني هو الاسبرين والضمادات وحبوب الاسهال |
Geçen sene yaşanan ishal salgını yüzünden spor salonumuz kullanılmaz halde. | Open Subtitles | الآن ، ليس لدينا صالة رياضية بسبب مشكلة الاسهال الغذائي في العام الماضي |
Sanki hep 48 saatlik bir ishal süreci içindeyim, ...ya ishal olmuşumdur ya da olacağımdır. | Open Subtitles | انا دائماً في 48 ساعة من الاسهال إما أن كان لدي أو سيكون لدي |
Bulantı, kramplar, ishal, kusma ve anal sızıntı. | Open Subtitles | الغثيان، وتشنجات، والقليل من الاسهال والقيء ، والتسرب الشرج معتدل. |
Benim yemek seçimlerimin sizin için "dehşet verici ishal maceraları" olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت اظن ان خياري للغداء وانا اقتبس مغامره مرعبه في الاسهال |
İshal nedeniyle günde 12 litreye kadar su kaybedebiliriz ve 2 yada 3 güne ölebiliriz. | Open Subtitles | بامكاننا نخسر 12 لتر من الماء بسبب الاسهال ونموت في 2 الى 3 ايام |
Dedesinin söylediğine göre öksürme kusma, ishal gibi belirtiler yokmuş. | Open Subtitles | جده قال أنه لم يَظهر أي أعراض حديثا مثل السعال , القيء , الاسهال |
Yani bu aktarmayı yaptıktan bir gün sonra, tüm belirtiler temizlenir, ishal ortadan kalkar, hastalar artık tamamen sağlıklıdır, sağlıklı vericinin topluluğuna katılırlar ve orada kalırlar. | TED | وبالتالي يوم واحد بعد أن تقوم بنقلها كل هذه الاعراض ستزول، الاسهال يختفي، و يصبحون سليمين مرة اخرى و يتشابهون الان مع مجتمع المتطوع السليم، و يبقون هناك. |
İshal biraz ilginç, çünkü binlerce yıldır, yani insanoğlu birarada yaşayıp suyu kirletmeye başladığından beri var. | TED | الآن ، الاسهال مثير للاهتمام لانه كانت موجودة منذ آلاف السنين ، منذ ذلك الحين البشرية حقا عاشوا جنبا الى جنب يكفي أن يكون تعاطوا المياه الملوثة. |
Az önce aklımdan ishal kıvamında bir çikolata sosu geçti. | Open Subtitles | للتو تخيلت صلصة الشوكولا كأنها الاسهال |
Çok güzel. Hayır, teşekkürler. Bugün bir kere ishal oldum bile. | Open Subtitles | لا شكراً، قد عانيت من الاسهال اليوم |
Jeff Cabo'dayken bir kere fena ishal olmuştu. | Open Subtitles | كان "جيف" في حالة سيئة حقاَ من الاسهال مرة واحدة في كابو. |
Herkes "Gerçekten değilse ishal olduğunu kim söyler ki?" diye düşünür. | Open Subtitles | باعتقادهم أنه لا يوجد أحد "سيدعي الاصابة بـ "الاسهال ! "في حال لم يكن مصاباً حقاً بـ "الاسهال |
Hayır, hayır. yapmam. İshal yapıyor. | Open Subtitles | لا , لا ليس هذا انه يسبب الاسهال |
-Gerçi ben ishali gördüm. | Open Subtitles | لقد شاهدت فيلم الاسهال ؟ |