Bir süreliğine tıbbi yardım alması gerekecek bazı küçük yaralar aldığı bize bildirildi-- | Open Subtitles | لدينا معلومات بأنه تعرض لبعض .. . الاصابات الطفيفة الذي سيتتطلب . .. |
Bu yaralar gösteriyor ki, kurban öldükten sonra bile hasarlar devam edilmişe benziyor. | Open Subtitles | وهذا يشير الى ان هذه الاصابات من المحتمل انها حدثت .بعد موت الضحيه |
İsim, şüpheli yaralanmalar listesinde yok. | Open Subtitles | الاسم ليس مدرجا في قائمة الاصابات لدى الفريق الطبي كم عدد الاشخاص على متن القارب ؟ |
Uzun süredir yaşadığı şüpheli yaralanmalar yüzünden. | Open Subtitles | الاحدث في سلسلة طويلة من الاصابات المشكوك فيها |
Galiba biraz yara bere olacak. Buz, şişkinliği indirir. | Open Subtitles | اتخيل انه ستحدث بعض الاصابات هذا سيخفف التورم |
Bir koşucuyla konuşursanız, garanti ederim ki 30 saniyede konu sakatlığa gelir. | TED | ما ان تتحدث مع شخص يمارس رياضة الجري حتى يتحول الموضوع خلال 30 ثانية الى الاصابات |
Kaza yerinden ilk yaralıların, az sonra geleceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نتوقع وصول أول موجة من الاصابات في الحادث قريباً |
Hastanede böyle yaralanmalara çok rastlıyorum, keşke bakmama izin versen. | Open Subtitles | انا ارى هذه النوعية من الاصابات فى المستشفى. ارجو ان تدعنى افحصك. |
Üstüne üstlük sakatlıklarla başları dertte.. | Open Subtitles | انما يحزنني فقط هو الاصابات التي مني بها اللاعبين |
Onlar için bütün bu yaralar değerdi. | Open Subtitles | بسبب كم الاصابات التى تعرضت لها من اجلها. |
yaralar, tecavüze uğradığını doğruluyor ama meni izi yok. | Open Subtitles | الاصابات متوافقة مع اغتصاب عنيف لكن لا يوجد ادلة على حمض نووي |
Bu yaralar frengi ile bağlantılı, daha çok bir fahişe gibi. | Open Subtitles | تلك الاصابات تتفق مع الزهرى على الاغلب عاهرة |
Burada arabayı annenin kullandığı yazıyor, ama yaralar direksiyondaki biriyle uyumlu değil. | Open Subtitles | مكتوب هنا ان الوالدة كانت تقود لكن الاصابات غير متطابقة مع كونها خلف المقود |
Büyük iç yaralanmalar . | Open Subtitles | بالاضافه الى العديد من الاصابات الداخليه |
Evet, ciddi yaralanmalar için maksimum 541 gün ceza. | Open Subtitles | اجل ، هذة اقصي عقوبة جراء الاصابات الخطرة |
Bu yaralanmalar meşru müdaafa ile tutarlı değil. | Open Subtitles | هذه الاصابات لا تحدث عندما تكون في حالة دفاع. |
Önceden görüştüklerini biliyordum çünkü kadın işe yara bere içinde geliyordu. | Open Subtitles | أعلم أنهم كانوا يروا بعضهم البعض انها تريد أن تظهر في العمل مع الاصابات الغائرة الطازجة |
Driplinge çıkarken tereddüt etti ve bu bir sakatlığa mal olabilirdi.. | Open Subtitles | ان يتردد بدحرجة الكرة هناك هذا النوع من الاخطاء يؤدي الى الاصابات دوما |
Hastaneden diğer yaralıların durumunun iyi olduğu haberi geldi. | Open Subtitles | المستشفلا سجلت كل الاصابات الاخرى على أنها طفيفه |
Hastanede böyle yaralanmalara çok rastlıyorum, keşke bakmama izin versen. | Open Subtitles | انا ارى هذه النوعية من الاصابات فى المستشفى. ارجو ان تدعنى افحصك. |
Üstüne üstlük sakatlıklarla başları dertte.. | Open Subtitles | انما يحزنني فقط هو الاصابات التي مني بها اللاعبين |
Her ajanın yaralanma ihtimaline karşı yedek kan bulundurma zorunluluğu vardır. | Open Subtitles | هذا ليس صحيح كل العملاء عليهم التبرع لمواجهة الاصابات العاجلة |