O lanet kabuklar yarında orada olacaklar. | Open Subtitles | الاصداف ستكون كلها فى الغد |
Ya kabuklar? | Open Subtitles | وماذا عن الاصداف |
- Deniz kabuğu takıntın nedir? - Seviyorum. | Open Subtitles | ماذا بك وباصدافك البحرية انا احب الاصداف البحرية |
Bir masa dolusu fosforlu kalem, bir tane çekiç, deniz kabuğu dolu kavanoz, ve Flanagan'ların yavru köpeğini ödünç aldım. | Open Subtitles | لقد وضعت طاولة مليئة بأقلام التلوين مطرقة بجوار جرة من الاصداف واقترضت كلاب فلانجانز |
Michael bu, uykusunda bile o lanet kabukları sayıyor. | Open Subtitles | انه مايكل ,لقد بدأ عد الاصداف حتى فى نومه |
Deniz kabukları ve ritüellere bazı Afro-Karayip dinlerinde sık rastlanır. | Open Subtitles | تعلمون , الاصداف وعروض الطقوس شائعة عند عدد من الديانات في البحر الكاريبي |
Tanrım,bütün o deniz kabuklarını bana toplatmıştın. | Open Subtitles | يا ربي , لقد جعلتني صقراً لتلك الاصداف البحرية |
Tatlım eve kadar deniz kabuklarını takip ettin. | Open Subtitles | تتبعت الاصداف ياعزيزتي طوال الطريق إلى المنزل |
Bu kabuklar "Bir şey görme, bir şey söyleme" der gibi. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} ...هذه الاصداف {\pos(192,220)} تبدو مثل ( لن ارى شرا لن اتكلم شرا ) {\pos(192,220)} يسكت ضحاياه بشكل رمزي |
Bir sürü yosun ve biraz deniz kabuğu. | Open Subtitles | الكثير من العشب البحري وبعض الاصداف |
kabukları ve cinayet silahını yanında getirmiş. | Open Subtitles | حسنا , جلب الاصداف وسلاح القتل معه لا بد انه جلب القفازات ايضا |
"Deniz kabukları. Deniz kabuklarınızı alın." | Open Subtitles | الاصداف البحرية , احصل على الاصداف البحرية. |
Deniz kabukları burada! | Open Subtitles | الاصداف البحرية هنا اكثر |
Annem mor deniz kabuklarını sever. | Open Subtitles | أمي تحب الاصداف الارجوانية |
Annecik mor deniz kabuklarını sever. | Open Subtitles | أمي تحب الاصداف الارجوانية |
Deniz kabuklarını severim. | Open Subtitles | انا احب الاصداف |