fazladan para kazanmak için ata binme dersleri verirdim. | Open Subtitles | اعتدت تعليم ركوب الخيل لاجنى القليل من الدخل الاضافى |
İnan bana, fazladan parayı kullanacak iyi bir yerim var. | Open Subtitles | لذلك صدقنى يمكننى أن أستخدم المال الاضافى |
Dedim ki: "Fazla mesai ücreti ödesen de... | Open Subtitles | انا لا أهتم اذا دفعت لى على الوقت الاضافى ام لا |
Geçen geceden sonra, sana fazla mesai borçlu olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | نعم , بعد ليلة أمس لقد أكتشفت أننى أدين لك ببعض الوقت الاضافى |
Ve şimdi mahkûmlar oyunu uzatmaya götürmek için gerekli olan ekstra puana çok yakınlar. | Open Subtitles | والآن المساجين اخذوا .نقطة اضافية غير الوقت الاضافى |
Maçın uzatmaya gitmesini umuyor. | Open Subtitles | والان نتمنى الوقت الاضافى |
Ve uzatmalar bitti... | Open Subtitles | و نهاية الوقت الاضافى و الابتسامات فى معسكر الهند |
Ne alaka? Sadece sandviçimde fazladan peynir var dedim. | Open Subtitles | كل ماأقوله أننى حصلت على بعض الجبن الاضافى فى سندوتشى |
Böyle küçük ziyaretlerde sana neden olduğun fazladan polis çalışmalarının bedelini ödeme fırsatı veriyorum. | Open Subtitles | ترى, عندما يكون لدينا هذه الزيارات الصغيرة انا اسمح لك وآذن لك سأعطى لك الفرصة لكى تدفع اجر عمل الشرطة الاضافى الذى تسببت به |
fazladan destek gerekiyor. Hava desteği. | Open Subtitles | نريد بعض الدعم الاضافى بالهليكوبتر |
Shmeil, senin için fazla mesai yapıyor demek, ha? | Open Subtitles | شيميل يقوم ببعض العمل الاضافى لكى,أليس كذلك؟ |
Tüm o fazla mesai sonunda ödemeye yetti. | Open Subtitles | .... كل هذا الوقت الاضافى اتى بثماره اخيرا |
Fazla mesai mi yapıyorsunuz komiser? | Open Subtitles | لقد وضعت بعض الوقت الاضافى |
Maçın uzatmaya gitmesini umuyor. | Open Subtitles | والان نتمنى الوقت الاضافى |
Düdüğün sesini duydunuz ve bunun anlamı uzatmalar sona erdi | Open Subtitles | انطلقت الصافره معلنه نهاية الوقت الاضافى |