"الاضواء" - Translation from Arabic to Turkish

    • ışıklar
        
    • ışıkları
        
    • ışık
        
    • ışıkların
        
    • ışığı
        
    • farları
        
    • lambalar
        
    • spot ışıklarının
        
    • lambaları
        
    • ışıklarını
        
    • elektrikler
        
    • Işıklardan
        
    • yandığında
        
    - Sanırım herkes orada. - Diğer ışıklar ne için peki? Open Subtitles أعتقد انه المكان الذي الجميع فيه وماذا عن هذه الاضواء ؟
    Büyük oyun odasındaki ışıklar da kumarhanenin kalanı gibi işliyor. Open Subtitles الاضواء فى غرفة الريالتو تعمل بالضبط كباقى الاضواء فى الكازينو
    Keşfettik ki, bu ışıkları yeşil yapınca kuşlar doğru yöne gidiyor. Daha fazla rahatsız olmuyorlar. TED واكتشفنا أنه عندما نضع تلك الاضواء الخضراء ، فإن الطيور في الواقع تستطيع تحين طريقها الصحيح. ولا يؤذيها ذلك
    Denizaltının ışıkları kapalıyken, biyoluminesenslerini görmek mümkün -- örgü tel ile çarpıştıklarında ürettikleri ışığı. TED وعندما تطفىء اضواء الغواصة يمكنك حينها من ان تشاهد الضوء الحيوي الصادر عنها ان هذه الاضواء تتولد عند الاصطدام بالشباك
    Ve kolları boyunca dans eden ışık bantları üreten yılanyıldızları vardır. TED هناك انواع من نجوم البحر تنتج طيفاً من الاضواء والتي تتراقص على ايديها
    - Sahnede, o ışıkların altında daha da sıcak olacak. Open Subtitles سيكون الجو اكثر حرارة على المسرح تحت الاضواء حقاً ؟
    Niye ışıklar romantik bir şekilde kısılmadı? Open Subtitles ولماذا الاضواء ليست خافتة؟ لكى تعطى تأثيراً رومانسياً
    Bu ışıklar gezegende yaşayan tüm insanları temsil ediyor. Open Subtitles هذه الاضواء تمثل كل شخص حي علي هذا الكوكب
    Pekâlâ gençler, dişlerinizi fırçalayın, sonra da ışıklar kapanacak. Open Subtitles أولاد حسنا ، فرشاة الأسنان الخاصة بك ، وخارج الاضواء.
    Bütün o ışıklar, dekor ve figüranlar olmadan yani. Open Subtitles أقصد بدون كل الاضواء و الديكور و ,مثل ,دعم الناس
    Kapı açık, ışıklar açık. Open Subtitles الباب مفتوح بالكامل, الاضواء مضاءة احدهم غادر على عجل
    Shanghai'nin güneyine doğru ilerleyip kırsal alanlara girdikçe parıltılı ışıklar kayboluyor. Open Subtitles جنوب شنغهاي مدينة الاضواء تتلاشى تدريجيا بينما ندخل عالم قديم
    Beni içeri tıkıp, ışıkları söndürüp, parmak ucunda çıkmak için mi? Open Subtitles لتدسني، تطفيء الاضواء وتمشى على اطراف أصابعك خارجا؟
    İyi geceler, kızlar! Şimdi ışıkları kapatın. Aşağıya gitmek üzereydim biraz ılık süt almak üzere. Open Subtitles اطفئوا الاضواء الان كنت نازلة للدور السفلي لاحضار بعض اللبن الدافئ
    Kuzey kutbu ışıkları var ya, aurora borealis? Open Subtitles هل رأيت تلك الأضواء في ناشيونال جيوجرافيك الاضواء القطبية؟
    15 yıldır gece gökte bu aptal ışıkları arıyorum. Open Subtitles لقد ظللت أبحث لخمسة عشر عاما عن هذه الاضواء السخيفة في السماء
    Yarasalar ve kelebekler gelmesin diye ışıkları açmadım. Open Subtitles تاركا الاضواء مطفاءة حتى لا اجذب الخفافيش والعث
    Nasıl yani?, normal akrilik ışığı sadece kenarlara yayarken bu örnek ona ışık verdiğimde ışığı bütün yüzeye yayar. TED ما يعني هذا , في حين ان الاكريليك العادي يشتت الضوء حول الحواف، هذه تضيء عبر السطح كاملا عندما اشغل الاضواء حولها.
    Birilerinin ışıkların açık olduğunu farkedeceğinden korktum ve kapadım. Open Subtitles كنت أخشى أن يلاحظني أحد كانت الاضواء مشتعلة، لذلك أطفأتهم.
    Kahrolası siste arka farları dışında hiçbirşey göremedim. Open Subtitles نحن فقط رأينا الاضواء الخلفيه في ذلك الضباب اللعين
    Buradan itibaren. Belki de lambalar bir nedenden dolayı bozulmuştur. Open Subtitles الاضواء تخفت في نفس الوقت وتعود في نفس الوقت
    Bakın spot ışıklarının altında yine kim var! Open Subtitles مفاجأة ، مفاجأة. انظر لمن يسرق الاضواء مجددا.
    6,500 pencereyi yeniledik tüm lambaları LED'lerle değiştirdik ısıtma ve soğutma sistemlerini yeniledik. Open Subtitles نحن التعديلي 6500 النوافذ، استبدال جميع الاضواء مع نظام بيانات تطبيق القانون، redid أنظمة التدفئة والتبريد.
    Son aşamaya geldi. Dokuzuncu pist hariç tüm pistlerin ışıklarını söndürün. Open Subtitles اغلق كُلّ الاضواء علي الدرج ماعدا التاسع.
    Fakat orada elektrikler bu gece kesilecek ve yanında ışık olmayacak. Open Subtitles ولكن الاضواء ستنقطع الليله وليس لديكِ أي ضوء
    Işıklardan bahsediyordun, bir de baş ağrılarından. Open Subtitles كنت تتحدث عن الاضواء ثم تحدثت عن الصداع
    Işıklar yandığında buralar çok güzel görünüyor, bilirsin... Open Subtitles الحي يبدو جميلا جدا عندما تكون الاضواء تعرفين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more