- Sanırım herkes orada. - Diğer ışıklar ne için peki? | Open Subtitles | أعتقد انه المكان الذي الجميع فيه وماذا عن هذه الاضواء ؟ |
Büyük oyun odasındaki ışıklar da kumarhanenin kalanı gibi işliyor. | Open Subtitles | الاضواء فى غرفة الريالتو تعمل بالضبط كباقى الاضواء فى الكازينو |
Keşfettik ki, bu ışıkları yeşil yapınca kuşlar doğru yöne gidiyor. Daha fazla rahatsız olmuyorlar. | TED | واكتشفنا أنه عندما نضع تلك الاضواء الخضراء ، فإن الطيور في الواقع تستطيع تحين طريقها الصحيح. ولا يؤذيها ذلك |
Denizaltının ışıkları kapalıyken, biyoluminesenslerini görmek mümkün -- örgü tel ile çarpıştıklarında ürettikleri ışığı. | TED | وعندما تطفىء اضواء الغواصة يمكنك حينها من ان تشاهد الضوء الحيوي الصادر عنها ان هذه الاضواء تتولد عند الاصطدام بالشباك |
Ve kolları boyunca dans eden ışık bantları üreten yılanyıldızları vardır. | TED | هناك انواع من نجوم البحر تنتج طيفاً من الاضواء والتي تتراقص على ايديها |
- Sahnede, o ışıkların altında daha da sıcak olacak. | Open Subtitles | سيكون الجو اكثر حرارة على المسرح تحت الاضواء حقاً ؟ |
Niye ışıklar romantik bir şekilde kısılmadı? | Open Subtitles | ولماذا الاضواء ليست خافتة؟ لكى تعطى تأثيراً رومانسياً |
Bu ışıklar gezegende yaşayan tüm insanları temsil ediyor. | Open Subtitles | هذه الاضواء تمثل كل شخص حي علي هذا الكوكب |
Pekâlâ gençler, dişlerinizi fırçalayın, sonra da ışıklar kapanacak. | Open Subtitles | أولاد حسنا ، فرشاة الأسنان الخاصة بك ، وخارج الاضواء. |
Bütün o ışıklar, dekor ve figüranlar olmadan yani. | Open Subtitles | أقصد بدون كل الاضواء و الديكور و ,مثل ,دعم الناس |
Kapı açık, ışıklar açık. | Open Subtitles | الباب مفتوح بالكامل, الاضواء مضاءة احدهم غادر على عجل |
Shanghai'nin güneyine doğru ilerleyip kırsal alanlara girdikçe parıltılı ışıklar kayboluyor. | Open Subtitles | جنوب شنغهاي مدينة الاضواء تتلاشى تدريجيا بينما ندخل عالم قديم |
Beni içeri tıkıp, ışıkları söndürüp, parmak ucunda çıkmak için mi? | Open Subtitles | لتدسني، تطفيء الاضواء وتمشى على اطراف أصابعك خارجا؟ |
İyi geceler, kızlar! Şimdi ışıkları kapatın. Aşağıya gitmek üzereydim biraz ılık süt almak üzere. | Open Subtitles | اطفئوا الاضواء الان كنت نازلة للدور السفلي لاحضار بعض اللبن الدافئ |
Kuzey kutbu ışıkları var ya, aurora borealis? | Open Subtitles | هل رأيت تلك الأضواء في ناشيونال جيوجرافيك الاضواء القطبية؟ |
15 yıldır gece gökte bu aptal ışıkları arıyorum. | Open Subtitles | لقد ظللت أبحث لخمسة عشر عاما عن هذه الاضواء السخيفة في السماء |
Yarasalar ve kelebekler gelmesin diye ışıkları açmadım. | Open Subtitles | تاركا الاضواء مطفاءة حتى لا اجذب الخفافيش والعث |
Nasıl yani?, normal akrilik ışığı sadece kenarlara yayarken bu örnek ona ışık verdiğimde ışığı bütün yüzeye yayar. | TED | ما يعني هذا , في حين ان الاكريليك العادي يشتت الضوء حول الحواف، هذه تضيء عبر السطح كاملا عندما اشغل الاضواء حولها. |
Birilerinin ışıkların açık olduğunu farkedeceğinden korktum ve kapadım. | Open Subtitles | كنت أخشى أن يلاحظني أحد كانت الاضواء مشتعلة، لذلك أطفأتهم. |
Kahrolası siste arka farları dışında hiçbirşey göremedim. | Open Subtitles | نحن فقط رأينا الاضواء الخلفيه في ذلك الضباب اللعين |
Buradan itibaren. Belki de lambalar bir nedenden dolayı bozulmuştur. | Open Subtitles | الاضواء تخفت في نفس الوقت وتعود في نفس الوقت |
Bakın spot ışıklarının altında yine kim var! | Open Subtitles | مفاجأة ، مفاجأة. انظر لمن يسرق الاضواء مجددا. |
6,500 pencereyi yeniledik tüm lambaları LED'lerle değiştirdik ısıtma ve soğutma sistemlerini yeniledik. | Open Subtitles | نحن التعديلي 6500 النوافذ، استبدال جميع الاضواء مع نظام بيانات تطبيق القانون، redid أنظمة التدفئة والتبريد. |
Son aşamaya geldi. Dokuzuncu pist hariç tüm pistlerin ışıklarını söndürün. | Open Subtitles | اغلق كُلّ الاضواء علي الدرج ماعدا التاسع. |
Fakat orada elektrikler bu gece kesilecek ve yanında ışık olmayacak. | Open Subtitles | ولكن الاضواء ستنقطع الليله وليس لديكِ أي ضوء |
Işıklardan bahsediyordun, bir de baş ağrılarından. | Open Subtitles | كنت تتحدث عن الاضواء ثم تحدثت عن الصداع |
Işıklar yandığında buralar çok güzel görünüyor, bilirsin... | Open Subtitles | الحي يبدو جميلا جدا عندما تكون الاضواء تعرفين |