"الاعداء" - Translation from Arabic to Turkish

• düşman
• düşmanı
• düşmanlar
• düşmanla
• düşmana
• düşmanın
• düşmanlara
• düşmanları
• düşmanlardan
• düşmanımız

Bunu bana nasıl yaparsın, ne hakla bana düşman dersin?
هذا جميل , ملحوظه كريهه ان تدعى انى من الاعداء

Akla hayale sığmaz şeyler yaparak hayatını düşman hattının ardında geçirmek.
المخاطرة بحياتها خلف خطوط الاعداء, القيام بأشياء لا يعلم عنها أحدهناك.

Ama kim? Bilmiyorum. Yıllar boyunca bir sürü düşman edindi.
اعنى، انها قد كونت الكثير من الاعداء على مدار السنين.

düşmanı bize hiçbirşey anlatmasına fırsat vermeden sorguya çekmeyi başardın!
لقد أريتني كيف استجوب الاعداء لكي احصل على لا شيء

Ama sizin gibi, ben de bu ülkeyi tüm düşmanlarına karşı savunma yemini ettim, dışarıdaki düşmanlar, efendim, ve içeridekiler.
لكنني أقسمت مثلكم إنني سأدافع عن هذا البلد ضد جميع الاعداء أكانوا غرباءاً سيدي, أم محليين

Biraz yemek ya da iyi yatak için düşmanla iş yapmam gerekiyorsa Sefton için problem yok demektir.
لو كنت مضطر ان اتاجر مع الاعداء للحصول على بعض الطعام ومراتب افضل هذا مقبول لى

Ordu onları alıyor ve karakola götürmek yerine düşman bir mahalleye götürüyor ve çocuklar orada doğranıyor.
فاخذهم الجيش, وبدلا من تسليمهم الى مركز الشرطة, تم تسليمهم الى الاعداء حيث تم تقطيعهم الى اجزاء.

Ama bunların hiçbiri gideceğimiz yolun düşman ateş altında olduğunu göstermiyor.
و كل تلك الخرائط والصور لم تظهر لنا بأن الطريق تصله نيران الاعداء

Hepiniz düşman hatlarında sağ kalma konusunda uzmansınız.
انتم جميعا خبراء في العمل خلف خطوط الاعداء

Bu insanları ben de tanıyorum. Bunlar düşman.
أنا أعلم هؤلاء الناس أيضاً, إنهم الاعداء

Onu Amerikan saflarına taşırken, düşman askerlerle karşılaştı.
وبينما كان يحمله فى اتجاه الخطوط الامريكيه عبر بمجموعه من جنود الاعداء

En tehlikeli düşman, kaybedecek hiçbir şeyi olmayandır.
أخطر الاعداء هو الذى لا يوجد لديه شيء ليخسره.

Dostla düşmanı ayıramıyorsun, şaşı gözlü kadın.
لا تستطيع التفرقه بين الاصدقاء و الاعداء

Nefret etmediğimiz bir düşmanı öldürmek bir şey, ama masum insanların ölümünü engellememek...
قتل الاعداء الذين لا نكرههم هو شىء احد لكن لا ينقذ ناس ابرياء من الموت0

Geçen cumartesi gecesi, barda kavga çıkarmış. düşmanı çok.
ليلة السبت الماضي بقتال في الحانه كان لديه العديد من الاعداء

Fazla parası olup, kaybedecek bir şeyi olmayan düşmanlar mı?
لكن الاعداء بنقود كثيره وليس لديهم شيئ يخسروه

Söylentiye göre... toprakları birleştirmek için yendiğin düşmanlar onları kullanıyor... ve baş kaldırmak için fırsat kolluyorlar.
..تقول الشائعه. الاعداء الذين أفشلو توحيد الارض ..كان

düşmanla görünmek istemem. Komşularıma mağlup olmak istemem!
انا لا اريد ان يرانى احد مع الاعداء انا لا اريد ان يضربنى جيرانى

Savaş meydanındaydın ve kılıcını etrafa sallıyordun düşmana saldırıyordun, nara atarak canın pahasına dövüşerek.
كنتى فى ارض المعركه والسيف فى يدك تلوحين به من على رأسك ضد الاعداء صارخه فى اعدائك قاتلوا من اجل ارواحكم

Çağrı yaptığı zaman, iletişim konusunda çok dikkatli olmalıyız çünkü komuta merkeziyle iritibata geçmek için özel yanıtlar hazırlamıştık ve bu sayede düşmanın araya girmesini engelleyip "tehlike yok" sinyali verebiliyorduk.
بطريقة التواصل لأننا وضعنا طرقا خاصة للتواصل مع العمليات لكي نتجنب التداخل من الاعداء

Pekala Victor'ı tutuklayalım ve listenin düşmanlara geçmesine engel olalım.
حسناً, نحن سوف نلقي القبض علي فكتور ونحمي القائمة من أن تقع بأيدي الاعداء

Savaşta, Arayıcı'yı ve görevini korumak için, düşmanları teslim aldım.
,لقد اجبرت الاعداء علي الاعتراف في المعركه .لحمايه الباحث و مهمته

Artık düşmanlardan başka bir şeyin yok. Her iki tarafta da.
ليس لديك الا الاعداء الان من كلا الجانبين

Gangster olmamıza gerek yok, zaten yeterince düşmanımız var.
نحن لدينا من الاعداء مايكفى دون الحاجة كى نكون افراد عصابات , يا سيدى