Bu yüzden, insanların organ naklini reddetmelerini önlemek için kullanılır. | TED | فالاشخاص الذين يتناولونه يمنع جسمهم من رفض الاعضاء المزروعة. |
Cerrah ekipleri organ nakli için taşıdıkları organları kuru buzda tutar. | Open Subtitles | الفريق الجراحي يستخدمون الثلج الجاف لحزم الاعضاء و شحنها للزرع |
Karaciğer ve diğer organlar bembeyaz, sanki bir damla kan değmemiş gibi. | Open Subtitles | الكبد و باقي الاعضاء بيضاء لون انا لا أري أي قطره دماء |
İzlediğimiz başka bir strateji de hücrelerinden arındırılmış organları kullanmak. | TED | طريقة أخرى إتبعناها هي إستخدام الاعضاء مفككة الخلايا. |
Fiziksel sorunları da var. Doğuştan fazla organı var. | Open Subtitles | لديه مشاكل جسدية ايضا فقد ولد بكثير من الاعضاء |
Senden sorumlu kişi, bu salı üyeler ile konuşmanı istiyor. | Open Subtitles | رئيس الفرع يريدك ان تلقي خطبة على الاعضاء يوم الثلاثاء |
İşleri Başarıyla Yapma Komitesi'nin tüm Dış Parti üyeleri lütfen yerel tartışma ve iletişim merkezlerine devam etsinler... | Open Subtitles | على كل الاعضاء الخارجيين للحزب وبكل الطرق والأساليب ان يقصدوا مراكز التجمع الحزبيه للمناقشات التابعين لها |
Tamam, aort kenetlenir . Alt organlara giden kan yok. | Open Subtitles | حسنا,تم اغلق الاورطى لن يذهب اى دم الى الاعضاء السفلى |
Kök hücreler doku ya da organ yapmak için kullanılabilirler, ama, teorik olarak, insan klonlamak için de kullanılabilirler. | Open Subtitles | الخلايا الجذعية يمكنهم استخدامها في زراعة الجلد و الاعضاء الحية ولكن، نظرياً، يمكنهم استخدامها في استنساخ البشر |
Bilirsin, onlar domuzlardan insanlara... organ nakli bile yapıyorlar. | Open Subtitles | تعرف، حتى انهم يزرعون الاعضاء من الخنازير |
Ben bir organ bağışçısıyım. Aferin bana. | Open Subtitles | مهلاً.انا من متبرعي الاعضاء.هذا جيد بالنسبة لي |
Dokular organlar gibi aynı zamanda çıkarılmaz, buda neden morgda yapıldığının nedeni, ama sadece bağışlayan ölmüş biri olmalıdır. | Open Subtitles | لا يوجد للأنسحة نفس الاطار الزمني مثل الاعضاء لهذا تتم في المشرحة ولكن هذا عندما يكون المتوفي متبرع فقط |
Ama organlar beklemez. Onlarla vedalaşamadan ameliyata girdim. | TED | لكن الاعضاء لا تنتظر أحداً فدخلت الى العملية الجراحية قبل ان أتمكن من توديع عائلتي |
Armutlar genital organlar şeklinde kurudular. | TED | حيث كانت تجفف الكمثرى لتعطي شكل الاعضاء التناسلية |
Donör organları alıyoruz, bunlar ıskartaya çıkmış organlar, ve sonra çok ılımlı deterjanlar kullanarak bu organdaki tüm hücresel elemanları ayırıyoruz. | TED | فنحن نأخذ أعضاء المتبرع, أو الاعضاء الغير مرغوب فيها ثم نستخدم محللات مخففة جدا لأخذ العناصر الخلوية من تلك الأعضاء |
Sorma gereğini duymadım. O organları ister, ben getiririm. | Open Subtitles | لا أهتم ابداً بسؤاله انا فقط اجهز له الاعضاء كما يريد |
Bu odadaki herkes bir çeşit üreme organı sorunu ya da deformasyonu yoluyla acı çekmiştir. | Open Subtitles | كل رجل في هذه الغرفة عانى نوعاً ما من تشوه الاعضاء التناسلية او العاهة الجسدية |
Emekli üyeler Kongre'nin şu sıralar çete savaşlarına döndüğünü söylüyorlar. | TED | الاعضاء المتقاعدون يقولون انها مثل حرب العصابات |
İşleri Başarıyla Yapma Komitesi'nin tüm Dış Parti üyeleri lütfen yerel tartışma ve iletişim merkezlerine devam etsinler... | Open Subtitles | على كل الاعضاء الخارجيين للحزب وبكل الطرق والأساليب ان يقصدوا مراكز التجمع الحزبيه للمناقشات التابعين لها |
Yaşamaları için. Bizimle aynı iç organlara bile sahip değiller. | Open Subtitles | للعيش.انهم حتى ليس لديهم نفس الاعضاء الداخلية التى لدينا. |
Gelirken yanına yeterince dong aldığından emin ol dedi. | Open Subtitles | قالت عندما اطير اليها علي ات اتأكد اني احضرت ما يكفي من الاعضاء |
Bazı üyelerini, diğer üyelerin gözü önünde öldürdüğünü iddia ediyorlar. | Open Subtitles | ويقولون انه قتل بعض الاعضاء أمام الاخرين |
Bir şey beni rahatsız etmeye devam ediyordu, o da şuydu ki; penis işlevini yerine getiriyorken bükülmüyor. | TED | وكان شيئاً واحداً يزعجني, وهو انه عندما تقوم بالعمل الاعضاء التناسلية الذكرية لا تتذبذب |
İçi boş organlar çok yüksek kompleks yapılara sahiptir, çünkü bu organların gelen talebe uygun şekilde davranmasını istiyorsunuz. | TED | الأعضاء المجوفة على درجة عالية جدا من التعقيد, لانك تطالب تلك الاعضاء أن تعمل عند الحاجة. |
İkimiz, Cinsiyet Eşitliği Topluluğu'nun kurucu üyeleriydik. | Open Subtitles | كنا وانا هو اذاً المؤسسين الاعضاء المساواة لجمعية الجنسين بين |