| Düşünüyordum da en iyisi artık birbirimizi görmeyelim. | Open Subtitles | اعتقد انه من الافضل ألا نرى بعضنا بعد الآن |
| - Lafınızı kesmememin en iyisi olduğunu. - Evet. | Open Subtitles | قلت انه من الافضل ألا افعل صحيح |
| - Dokunma dedim. - En iyisi dokunmamak. | Open Subtitles | نهيتك عن لمسه بالفعل - من الافضل ألا نتذوقه - |
| Albüm bu gece çıkıyor, grup için önemli bir an darılma ama, sen gelmesen daha iyi olur sanki dostum. | Open Subtitles | إنها ليلة الإطلاق وهو أمر جلل بالنسبة للفرقة لا أقصد الإهانة، ولكن أرى أنه من الافضل ألا تأتي |
| Bunu benim için mahvetmesen iyi olur. | Open Subtitles | من الافضل ألا تخرب هذا الامر علي يا صاح، لقد استثمرت كثيراً لجعل هذه العلاقة تنجح |
| Sanırım hiç sormasak, en iyisi. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الافضل ألا نسأل. |
| Bunun hakkında ne kadar az konuşulursa, o kadar iyi olur. | Open Subtitles | حسنا ، الافضل ألا نتكلم كثيراًً عن ذلك |
| Otobüse birlikte binmezseniz daha iyi olur. | Open Subtitles | من الافضل ألا تأخذو الاتوبيس سويا |
| Fazla sinirlendirmesen senin için daha iyi olur. | Open Subtitles | من الافضل ألا تثير غضبه |