"الامطار" - Translation from Arabic to Turkish

    • yağmur
        
    • yağmura
        
    • yağmurun
        
    • yağmurlar
        
    • Yağmurda
        
    • yağacak
        
    Genellikle atölyemde çalışmayı severim, fakat yağmur yağdığında ve garaj yolu bir ırmağa dönüştüğünde işte o zaman buna bayılırım. TED انا عادة احب العمل في متجري لكن عندما تبدء الامطار بالهطول و تتحول الطرقات الى انهار فانني بالفعل احب ذلك
    Örneğin, su kullanımımızı azaltmak için yağmur suyunu kullanıyorlar mı? TED فهل هذه المشاريع تستهدف على سبيل المثال .. استغلال مياه الامطار هل تقلل استخدام المياه بصورة عامة
    Daha sonra yağmur suyu depolama tankını koymak sahamızı sudan bağımsız hale getirmek için büyük bir çukur kazdık. TED ومن ثم نحن نقوم بحفر حفرة كبيرة لكي نضع خزانات تجميع مياه الامطار فيها لكي نحصل على قطعة ارض مستقلة مائياً
    En azından 5 cm, hatta 8 cm yağmura ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج على الاقل من 5 الى 7 سنتمر من الامطار
    "Ayrıca yağmurun, yolun yapısını bozduğu sanılıyor." Open Subtitles انه يعتقد ان الامطار تقوم بتخريب البنية التحتية لطريق
    Yüzeyin altında, güneşten uzakta yağmurlar tekrar başlayana dek. Open Subtitles بعيدا عن الشمس الحارقه حتي تبداء دورة الامطار التالية
    O çantalar Yağmurda ağırlaşırdı ve hiçbir şeyden o çantalardan ettiğimiz kadar nefret etmedik. Open Subtitles هذه الحموله تزداد ثقلا مع الامطار ولم يكره احدنا اى شىء مثلما كرهنا تلك الحقائب
    Vadinin tüm yağmur suyunu kanallarla taşıyacak kocaman bir havuz inşa etmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نحفر بعمق حتى تتجمع كل مياه الامطار فيه
    Gündüz yağmur yağıyor. Filler, timsahlar, pigmeler var. Open Subtitles خلال النهار تنهمر الامطار هناك افيله و تماسيح و اناس اقزام
    "Görüş alanı, sağanak yağmur nedeniyle çok yetersizmiş." Open Subtitles الرؤية كانت شبه معدومة بسبب الامطار الغزيرة
    yağmur ormanlarında son zamanlarda keşfedilen organik maddeler? Open Subtitles مواد عضوية اكتشفت فى غابة الامطار الاستوائية
    Seni geri zekalı, yağmur başlamadan buradan gideceğiz. Open Subtitles انت مغفل , نحن سنغادر من هنا قبل سقوط الامطار
    Sanırım yağmur yağacak. Open Subtitles لماذا لا نفعلها فى الامطار فى الامطار لم لا
    yağmur işi yavaşlatıyor. Tam bir karmaşa. Open Subtitles الامطار قد ابطأت كل شيء لقد كانت فوضى كبيرة.
    Şu aralar ilk yağmur düşüyor, ama oda baya yavaşladı. Open Subtitles أخيرا هطلت الامطار, لكن لم تزد الاسماك إلا بُطئا
    Son 2 saatte, biraz iyi gidiyor, 0.5 cm yağmur geldi. Ama bu yeterli değil. Open Subtitles خلال الساعتين الماضيتين, هطل 1 سنتمر من الامطار وهدا غير كافي
    Ve aslında daha da mucizevi olan şey, radyodan duyduğuma göre, yağmur sadece burada böyle sağnak şeklinde yağıyormuş. Open Subtitles هناك معجرة أكبر حسب أُعلن في المذياع لم تهطل الامطار في أي مكان آخر غير هده المنطقة
    Bir buçuk gündür yağmur yağıyor. Kızlar akıllarını oynatacaklar. Open Subtitles لقد استمرت الامطار ليوم ونصف، البنات كدن أن يفقدن عقلهن
    Ama başarı şansı bu kadar düşük bir iş için rüzgara, yağmura ve soğuğa direniyorsunuz. Open Subtitles ولكن هبوب الرياح لا يزال قائم و كذلك الامطار و البرد مع القليل من احتمالات النجاح
    Beni ıssız bir yerde, yağmurun altında bıraktın. Open Subtitles لقد تركتنى فى العراء وسط الامطار المنهمرة.
    Dünya ekseninin kaymasıyla yağmurlar güneye geçince... bu koca çayırlar kayboldu ve Sahra Çölü... yalnız birkaç yüzyılda Kuzey Afrika'yı boğdu. Open Subtitles اختفت المراعي الشاسعه عندما قاد التحول في مدار الارض الامطار جنوبا وفي غضون بعض القرون
    Yeni doğan her bebeğin bakımı zordur diyorsanız bir de bunu haftalar boyu süren sağanak Yağmurda yapmayı düşünün. Open Subtitles لو ظننت أن الإعتناء ،بالمواليد الجُدد صعباً حاول فعل ذلك خلال .أسابيع طويلة من هطول الامطار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more