"الانتفاضة" - Translation from Arabic to Turkish

    • İntifada
        
    • Ayaklanma
        
    • İsyan
        
    • İsyandan
        
    • sırasında
        
    Birinci İntifada sırasında, Filistin sivil nüfusunun bütün katmanları harekete geçti, kuşak farkı, hizip ve sınıf farkı tanımadı. TED خلال الانتفاضة الأولى، تحركت جميع قطاعات المجتمع المدني الفلسطيني، من مختلف الأجيال والفصائل والطبقات الاجتماعية.
    Olağanüstü başarılarına rağmen, bu kadınların hiçbiri Birinci İntifada hikayemize giremedi. TED ورغم إنجازاتهن المبهرة، لم تتمكن أي منهن من الوصول إلى نصنا الإخباري بخصوص الانتفاضة الأولى.
    Herkes Amerika'ya gelmek ister. İntifada sırasında 2 yılını İsrail hapishanesinde geçirmişsin. Open Subtitles قضيت سنتان في السجون الإسرائيلية أثناء الانتفاضة
    Hükümetim Ayaklanma karşısında Mısır'ı desteklememeye karar verdi ve Sudan üzerindeki hakimiyetini bırakması için hidivi ikna etti. Open Subtitles حكومتي مصممة على عدم دعم مصر في مواجهة الانتفاضة وتضغط على الخديوي للتخلي عن السيطرة على السودان.
    Efendim, Berber kuşatılmış. Gezimiz esnasında Ayaklanma yayılmış. Open Subtitles يا سيدى ، البربرية محاطة ، و ارتفعت الانتفاضة حين سافرنا
    Birbirinizle gurur duyun; çünkü... isyan yakındır. Open Subtitles افخر بمعرفة أن الانتفاضة مؤكدة بفضلكما
    Annesiyle babası İkinci İntifada'da evleri bombalanınca ölmüş. Open Subtitles والداه قتلا في الانتفاضة الثانية عندما تم ضرب بيتهم بالصواريخ
    İntifada bitmişti, ev yapmayada izin veriyorlardı. Open Subtitles ,كانت الانتفاضة قد انتهت و كنا نستطيع بناء البيوت
    O zamanın haberlerinde her şey taş, molotof kokteyli ve yanan lastiklerden ibaretti ve sanki İntifada'da olan biten sadece bunlardı. TED جعلت التغطية الإخبارية حينها الأمر يبدو في شكل حجارة وقنابل مولوتوف و إطارات محترقة أي أنها الأنشطة الوحيدة التي كانت تحدث أثناء الانتفاضة.
    Bizzat İsrail Ordusuna göre, Birinci İntifada sırasındaki eylemlerin %97'si silahsızdı. TED و حسب الجيش الإسرائيلي نفسه، 97 % من الأنشطة خلال الانتفاضة الأولى كانت غير مسلحة.
    Her ne kadar İntifada Eylemleri Savunma Bakanına dava konusu bahçeyi düşman bölgesi olarak ilan etme, dolayısıyla davacıyı her türlü tazminat hakkından da muaf tutma yetkisini verse de güvenlik yetkilileri, ülkemizin iyi niyetinin ve cömertliğinin bir göstergesi olarak tazminat ödemeyi kabul etmişlerdir. Open Subtitles السلطات العسكرية تنوي تعويض صاحبة الأرض واتخذ القرار من اجل اظهار النوايا الحسنة للدولة وسعة قلبها وبالرغم من قانون الانتفاضة
    Babanı ilk duyduğumda, Jocelyn'le daha yeni görüştükleri sıralarda Ayaklanma ve Çember'den çok önce Valentine Morgenstern soyadını erdemle eş anlamlı olması için yüceltti. Open Subtitles عندما سمعت لأول مرة عن والدك في ذلك الوقت هو و جوسلين لاول مره ذهبو سويا قبل وقت طويل من الانتفاضة والدائرة
    Çünkü Ayaklanma'dan önce Merkez'le anlaşma yapmışlar. Open Subtitles وذلك لأنهم عقدوا صفقة مع المجلس قبل الانتفاضة
    Ayaklanma bugün başlıyor, ben de yeni öğrendim. Open Subtitles الانتفاضة تبدأ اليوم، لقد وجدت للتو.
    Jocelyn ve Luke Ayaklanma'yı önlemeye çalıştı. Open Subtitles جوسلين لوقا حاولوا منع الانتفاضة
    İsyan içerden çıkarılmış. Open Subtitles لا بد وأن يتم تحفيز الانتفاضة من الداخل
    Pearse'den başlayarak isyan liderlerini idama çarptırdılar. Open Subtitles حكموا على قادة الانتفاضة بالموت وبدأو التنفيذ بـ(بيرس)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more