Daha önemlisi ben Kilise'yi ve aile kurumunu ve barış dolu bir Salvador'u temsil ediyorum. | Open Subtitles | الاهم من ذلك, انا ادعم الكنيسة اقف بجانب العائلة و المواطن السلفادوري المسالم اذهب مع السلام |
Kadeh kaldırmak istiyorum Diamonds'a, ama Daha önemlisi Toronto'ya ve insanlarına.Evim demek isteyeceğim başka bir yer daha yok. | Open Subtitles | سوف أقترح نخب شراب من أجل الماس و لكن الاهم من ذلك هي مدينة تورنتو و أهلها ، لا يوجد مكان اخر يمكنني أن أسميه وطني |
Ne bildiklerini ve Daha önemlisi polislere ne söylediklerini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما يعرفون و الاهم من ذلك ما الذي يقولونه للشرطة |
daha da önemlisi, babanın oğlumuza çok kötü bir etkisi var. | Open Subtitles | الاهم من ذلك ، اباكي قدوة سيئة لإبننا كل شيء بخير هنا ، بيث؟ |
Ve görüyorsunuz, onun için özel yaratılmış fiziksel bir alan var, arabasını, patronunun arabasının yanına park etmesi için, ama daha da önemlisi, insanların akıllarında "Evet, benim şoförüm işe kendi arabasıyla gelecek ve park edecek" fikrini yerleştirecek bir alan yaratıldı. | TED | وكما ترون فهنالك مساحه فعليه تم خلقها له لايقاف سيارة بمحاذة سيارة المالك ولكن الاهم من ذلك هو انهم خلقوا هذة المساحة الذهنيه "نعم ,سيأتي سائقي بسيارته الخاصة ويقوم بركنها هنا" |
Daha önemlisi normal gözüküyorum. | Open Subtitles | لكن الاهم من ذلك انا ابدو مستقيم |
Fakat Daha önemlisi. | Open Subtitles | و الاهم من ذلك ، لي |
daha da önemlisi David, sen ne yaptın? | Open Subtitles | الاهم من ذلك ، ( ديفيد ) ، ماذا فعلت انت ؟ |