| Şu anda kendimi güvende hissetmiyorum, biliyorum ki Kapı açık ve kilitli değil. | Open Subtitles | لا أشعر بالأمان الآن وأنا أعلم أن الباب مفتوح وأن ليس هنالك قفل. |
| İşte Kapı açık, yol da orada. Uğurlar olsun, tabanları yağla. | Open Subtitles | الباب مفتوح ، يا سيدي ، وهناك تكمن الطريقة ، كنت قد يكون الركض حتى بالتمهيد خضراء. |
| - Beti, Kapı açık! - Wilma, ters bir şeyler var! | Open Subtitles | بيتي ، الباب مفتوح - ويلما ، هناك شيء ما خاطىء |
| İnanmayacaksınız, ama beş dakika önce bu Kapıyı açık bırakmıştım. | Open Subtitles | أنت لن تصدقي هذا لكن منذ خمس دقائق مضت سيبت هذا الباب مفتوح |
| Gayet iyi biliyorsunuz ki... Kapıyı açık bırakırsak, kahvaltıdan sonra doğruca yatağa gidersiniz. | Open Subtitles | أنّنا اذا تركنا الباب مفتوح فأنكم سوف تذهبون للنوم بعد الافطار مباشرة اليس كذلك؟ وماذا في هذا؟ |
| Kapı açık ama içinden geçemiyorum. | Open Subtitles | الباب مفتوح لكني لا أستطيع الانحشار من داخله |
| Oh, selam, çocuklar. Gelin, gelin Kapı açık. | Open Subtitles | أهلاً يا أولاد,ادخلوا,ادخلوا ان الباب مفتوح |
| Kapı açık, ışıklar açık. | Open Subtitles | الباب مفتوح بالكامل, الاضواء مضاءة احدهم غادر على عجل |
| Kapı açık..yani uyumuycaz. | Open Subtitles | أعني أن الباب مفتوح وتعرفين أننا سننام في وقت متأخر |
| Genelde sadece kanepeye kadar giderdi ama Kapı açık. | Open Subtitles | العادة , فقط الذهاب بعيدا مثل اريكة لكن الباب مفتوح |
| Unutun onu. Kapı açık. Fındıkları dışarı çıkartabiliriz. | Open Subtitles | أنسوا أمره الباب مفتوح ، يمكننا دفع البندق للخارج. |
| İçeri gir Jonathan, Kapı açık. - Merhaba, Brad. | Open Subtitles | - تفضل بالدخول " جوناثان " , الباب مفتوح مرحبا " براد " ـ |
| - Buraya biri girmiş. Kapı açık. - Kapat. | Open Subtitles | ـ شخص ما هنا الباب مفتوح ـ أغلقه |
| Birisi, hizmetçilerle Kapı açık bırakma konusunda konuşmalı. | Open Subtitles | يبدو أن الخدم قد تركوا الباب مفتوح |
| Bırak sana yardım edeyim. Kapı açık. | Open Subtitles | دعيني أسدي لك صنيعاً,الباب مفتوح |
| Olay yerine ilk gelen memur Kapıyı açık bulmuş. | Open Subtitles | أول ضابط شرطي وصل للموقع وجد الباب مفتوح |
| Kapıyı açık bıraktılar. Korkunçtu. Sadece açık bir kapı Roy. | Open Subtitles | لقد تركوا الباب مفتوح انه مجردباب مفتوح يا روي |
| Klima çalışırken Kapıyı açık bıraktığın için ölmüştü. | Open Subtitles | لقد تسببت بذلك, عندما تركت الباب مفتوح والمكيف قيد التشغيل |
| Pekâlâ, bir yer rezerve edeceğim. Teşekkür ederim, Derek. - Kapı açıktı. | Open Subtitles | حسناً سا اتأجر مكان شكراً ديريك كان الباب مفتوح |
| Kapı kilitli değil ve burada o tekne üstünde çalışıyorsun. | Open Subtitles | الباب مفتوح وانت في الاسفل ت عمل على هذا القارب اللعين |
| Müsveddenin olduğu odanın kapısını açık bırakmadın değil mi? | Open Subtitles | لم تترك الباب مفتوح مع غرفة نصوص الكتاب ؟ |
| Bence şuradaki, şu kapısı açık olan. | Open Subtitles | أعنقد أنّه الذي أمامنا مُباشرة ذو الباب مفتوح. |
| Kapı açılıyor ve bir adamı yere yatırıyorlar. Görünüşe bakılırsa teslim oluyor. | Open Subtitles | الباب مفتوح ، والرجل ملقى على الأرض يبدو أنه قد استسلم |
| Kapılar açık, rüzgarı yüzünde hissediyorsun. | Open Subtitles | الباب مفتوح انت تحس بالرياح بوجهك |