"الباحثون أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • araştırmacılar
        
    • araştırmacıların
        
    • araştırmacılara göre
        
    araştırmacılar günde bir bardak altın pirinç ile binlerce çocuğun hayatının kurtulacağını tahmin ediyor. TED قدر الباحثون أن كوب واحد من الأرز الذهبي باليوم سوف ينقذ حياة آلاف الأطفال
    araştırmacılar, bunun ayrıca yaşlanma sürecini de yavaşlattığını farz ediyor. TED وينظّر الباحثون أن هذا أيضًا يسبب تباطؤ عملية الشيخوخة.
    araştırmacılar, derilerindeki kaşıntı sinyallerinin acı ile ilişkili alt-sınıf sinirler aracılığıyla iletildiğini keşfetmiştir. TED اكتشف الباحثون أن إشارات الحكة في جلد الفئران تنتقل عبر نوع فرعي من الأعصاب المرتبطة بالألم.
    Neden Çin üniversitelerinin pinponda lisans teklif ettiklerini ve araştırmacıların pinponun hafif zekâ bozuklukları ve otizme bile gerçekten biraz yardımı olabildiğini anlıyorum. TED وعرفت لماذا تقدم الكليات الصينية شهادات في البينج بونج، ولماذا وجد الباحثون أن البينج بونج يساعد في الاضطربات العقلية الخفيفة وحتى التوحد.
    araştırmacıların bulgularına göre bu yaşam tarzı hastalarında koroner plak rahatsızlığı yaklaşık yüzde beş azalma gösterdi. TED وجد الباحثون أن نمط حياة المرضى خفض تقريباً 5% من التصلب اللويحي.
    araştırmacılara göre, zorunlu hırsızlıklara, erken çocukluk travmaları sebep oluyor olabilir. Open Subtitles يعتقد الباحثون أن السرقات القهرية قد تكون ردًا على صدمة بمرحلة مبكرة بالطفولة.
    Aslında, araştırmacılar sınır altındaki darbelere fazla maruz kalınmasıyla kronik travmatik ensefalopati, ya da KTE denilen beyin hastalığının bağlantılı olduğunu biliyor. TED في الحقيقة، يعلم الباحثون أن الإفراط في الضربات المضاعفة مرتبط بمرض دماغي معروف باسم صدمة اعتلال الدماغ المزمن، أو سي تي إي.
    araştırmacılar beynin karışık yapısının kilit rol oynadığını düşünüyorlar. TED يعتقد الباحثون أن تركيب الدماغ المعقد يلعب دورًا رئيسيًا.
    araştırmacılar onlardan hasattan önce ve sonra bir IQ testi yapmalarını istedi. TED طلب منهم الباحثون أن يقوموا باختبار ذكاء قبل وبعد الحصاد.
    araştırmacılar çok uzak bir mesafeden Dünya'yı görmenin, ne gördüklerini anlamaları için yeni bir bilişsel bir çerçeve geliştirmesine neden olduğuna inanıyorlar. TED يعتقد الباحثون أن رؤية الأرض من مسافة أبعد يحث المرء على إيجاد أطر معرفية جديدة لاستيعاب ما يرونه.
    araştırmacılar bu konudaki çalışmalarını FDA'ya bu yaz sunmayı umuyorlar. TED س.س: يأمل الباحثون أن يقدموا دراستهم الحالية لإدارة الأغذية والأدوية هذا الصيف.
    araştırmacılar, herhangi bir yoga şeklinin esnekliği diğerinden daha fazla geliştirdiğini bulamadılar, bu nedenle bazı duruşların etkisi belirsizdir. TED لم يجد الباحثون أن أي شكل من أشكال اليوجا لوحده يحسن المرونة أكثر من الآخر، لذا فإن تأثير أوضاعٍ معينة غير واضح.
    araştırmacılar Halka'nın birkaç bin yıl öncesine ait olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقدر الباحثون أن يكون عمر الحلقة على الأقل عدة آلاف من السنوات
    araştırmacılar balıkların acıya karşı memelilerle aynı davranışları sergilediklerini ortaya koydu. Open Subtitles وقد أكد الباحثون أن الأسماك تظهر الألم في سلوكها كمالثدييات بنفس الطريقة.
    Ve bu olağanüstü büyük patlama ve yıkımın tam ortasında, araştırmacılar çok şaşırtıcı ve korkunç bir şeyi farkettiler. Open Subtitles وفى قلب هذا الانفجار المآساوى لاحظ الباحثون أن شيئا بالغ الغرابة وشديد الرعب فى نفس الوقت قد حدث
    araştırmacılar bu sayının daha düşük olabileceğini söylüyorlar... eğer karıncalar aynı boyda ya da maymunlardan büyük olsalardı. Open Subtitles يعتقد الباحثون أن أعدادها ستنقص بكثير إذا ما أصبحت أحجام النمل مثلها أو أكبر
    araştırmacılar, stresli bir durumdan önce endişeleri ve düşünceleri yazmanın, onları zihinden uzaklaştırmayı ve o anda ortaya çıkmasını engellemeye yardımcı olduğunu gösterdiler. TED أظهر الباحثون أن تدوين أفكارك ومخاوفك قبل حدث حرج قد يساعد على إخراجه من العقل... ما يجعل ظهوره فجأة أقل احتمالية.
    Bir yılda, otopside, araştırmacıların bulgularına göre insan etkileşimi yaşayan birinci grup tavşanlar diğer gruba göre yüzde 60 daha az aortic hastalık geliştirdi, üstelik aynı kolesterol düzeyi, tansiyon ve kalp oranı olmasına karşın. TED بعد سنة، خلال عملية التشريح، اكتشف الباحثون أن الأرانب بالمجموعة الأولى، التي تفاعلت مع البشر، كانت تعاني من مرض الشريان الأبهر بنسبة 60% أقل من أرانب المجموعة الأخرى، رغم أنها تعاني من معدلات كولسترول وضغط دم وسرعة نبض متماثلة.
    Hatta araştırmacılara göre acı sevenler, hissettikleri acıyı sevmeyenlere göre daha az acı verici olarak derecelendirmiyorlar. TED في الواقع، قد وجد الباحثون أن الناس الذين يحبون تناول الأطعمة الغنية بالتوابل لا يقيمون ألم الإحساس بالحرق بشكل أقل من أولئك الذين لا يتناولونها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more