"البادرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • jest
        
    • jesti
        
    • jestle
        
    • jestin
        
    • jestim
        
    • Jestini
        
    Öyle küçük bir jest için oldukça pahalı bir hediye. Open Subtitles الهدية هي مكافأة مفرطة لمثل هذه البادرة الصغيرة
    Belki bu jest, kendisinin daha büyük bir evrene taşınmasının yolu olurdu. Open Subtitles ربما تكون هذه البادرة وسيلته للهروب إلى عالم أكبر بكثير
    Bence çiçekleri sığ ve anlaşılır bir jest olarak gördü ve onları mazur görülebilir bir öfkeyle paramparça etti. Open Subtitles أظنها اعتبرت هذه الأزهار على أنها البادرة السطحية الواضحة كما هي وقامت بتقطيعها إربًا في نوبة غضب مبررة.
    O bencil olmayan jesti hatırlıyorum. Teşekkürler. Open Subtitles سأتذكر تلك البادرة الناكرة الذات شكرا لك
    Neden böyle harika bir jesti kabul etmeyip beni üzüyorsun? Open Subtitles لماذا افسدت هذه البادرة الجميلة عن طريق جعلي اشعر بالسوء ؟
    Sağol, Quince. Bu büyük jestin karşısında ne kadar minnettar olsam azdır Open Subtitles أقدر لك هذه اللفتة وهذه البادرة الكبيرة
    Bu jestim yüzünden, olgunlaştığım yönünde bir düşünceye kapılmanı istemem. Open Subtitles لا أريدكِ أن تشعري بأنّ هذه البادرة تشير إلى نضج كبير في علاقتنا،
    Jestini takdir ediyorum ama senin için sakıncası yoksa bunu hak eden başka biri var. Open Subtitles أقدّر البادرة لكن إذا هو كلّ نفس إليك هناك شخص آخر الذي يجب أن يكون عنده هو.
    Senede bir kez gereksiz ve boş bir jest ister misin? Open Subtitles أتريدين تلك البادرة السنوية التافهة؟
    Yaptığınız jest için teşekkür ederim. Open Subtitles وأنا أقدر هذه البادرة
    Güzel bir jest bosanma anlamina geliyordu. Open Subtitles البادرة العظيمة تعني الطلاق
    Falcone'a bu jest için müteşekkir olduğumu söylersiniz. Open Subtitles أخبر (فالكون) إنني أقدر هذه البادرة
    - Yaptığın jest hoşuma gitmişti. - Ancak yeterince değil, biliyorum. Open Subtitles -وأنا ممتنّة على هذه البادرة
    Küçük jestin sayesinde, dünyanın, nazik ve kalpleri yumuşacık insanlarla dolu olduğuna inanıyor. Open Subtitles شكراً لك على هذه البادرة الطيبة في الحقيقة تعتقد بأن العالم مليء بالناس الذين بأعماقهم... مملوئون بالشفقة و الرحمة!
    jestin için minnetarım, Victoria, fakat Daniel ve ben seninle Conrad gibi değiliz. Open Subtitles أقدّر تلك البادرة منكِ يا (فيكتوريا) لكن أنا و(دانييل) لسنا مثلكما أنتِ و(كونراد) البتّة
    Bu güzel jestim hoşuna gitmediyse unut gitsin. Open Subtitles - حسنًا ، إن كان لا يمكنكَ أن ,تـتقبل هذهـِ البادرة اللطيفة مني إذًا إنسى الموضوع
    Jestini takdir ettim,ama sana söyledim, Metron'daki laboratuarla bir ilgim yok. Open Subtitles أقدر تلك البادرة ولكني أخبرتك بأن ليس لدي علاقة بالمختبر الموجود في ميترون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more