Öyle küçük bir jest için oldukça pahalı bir hediye. | Open Subtitles | الهدية هي مكافأة مفرطة لمثل هذه البادرة الصغيرة |
Belki bu jest, kendisinin daha büyük bir evrene taşınmasının yolu olurdu. | Open Subtitles | ربما تكون هذه البادرة وسيلته للهروب إلى عالم أكبر بكثير |
Bence çiçekleri sığ ve anlaşılır bir jest olarak gördü ve onları mazur görülebilir bir öfkeyle paramparça etti. | Open Subtitles | أظنها اعتبرت هذه الأزهار على أنها البادرة السطحية الواضحة كما هي وقامت بتقطيعها إربًا في نوبة غضب مبررة. |
O bencil olmayan jesti hatırlıyorum. Teşekkürler. | Open Subtitles | سأتذكر تلك البادرة الناكرة الذات شكرا لك |
Neden böyle harika bir jesti kabul etmeyip beni üzüyorsun? | Open Subtitles | لماذا افسدت هذه البادرة الجميلة عن طريق جعلي اشعر بالسوء ؟ |
Sağol, Quince. Bu büyük jestin karşısında ne kadar minnettar olsam azdır | Open Subtitles | أقدر لك هذه اللفتة وهذه البادرة الكبيرة |
Bu jestim yüzünden, olgunlaştığım yönünde bir düşünceye kapılmanı istemem. | Open Subtitles | لا أريدكِ أن تشعري بأنّ هذه البادرة تشير إلى نضج كبير في علاقتنا، |
Jestini takdir ediyorum ama senin için sakıncası yoksa bunu hak eden başka biri var. | Open Subtitles | أقدّر البادرة لكن إذا هو كلّ نفس إليك هناك شخص آخر الذي يجب أن يكون عنده هو. |
Senede bir kez gereksiz ve boş bir jest ister misin? | Open Subtitles | أتريدين تلك البادرة السنوية التافهة؟ |
Yaptığınız jest için teşekkür ederim. | Open Subtitles | وأنا أقدر هذه البادرة |
Güzel bir jest bosanma anlamina geliyordu. | Open Subtitles | البادرة العظيمة تعني الطلاق |
Falcone'a bu jest için müteşekkir olduğumu söylersiniz. | Open Subtitles | أخبر (فالكون) إنني أقدر هذه البادرة |
- Yaptığın jest hoşuma gitmişti. - Ancak yeterince değil, biliyorum. | Open Subtitles | -وأنا ممتنّة على هذه البادرة |
Küçük jestin sayesinde, dünyanın, nazik ve kalpleri yumuşacık insanlarla dolu olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | شكراً لك على هذه البادرة الطيبة في الحقيقة تعتقد بأن العالم مليء بالناس الذين بأعماقهم... مملوئون بالشفقة و الرحمة! |
jestin için minnetarım, Victoria, fakat Daniel ve ben seninle Conrad gibi değiliz. | Open Subtitles | أقدّر تلك البادرة منكِ يا (فيكتوريا) لكن أنا و(دانييل) لسنا مثلكما أنتِ و(كونراد) البتّة |
Bu güzel jestim hoşuna gitmediyse unut gitsin. | Open Subtitles | - حسنًا ، إن كان لا يمكنكَ أن ,تـتقبل هذهـِ البادرة اللطيفة مني إذًا إنسى الموضوع |
Jestini takdir ettim,ama sana söyledim, Metron'daki laboratuarla bir ilgim yok. | Open Subtitles | أقدر تلك البادرة ولكني أخبرتك بأن ليس لدي علاقة بالمختبر الموجود في ميترون |