patlıcan normal mi sence? Ne o? Patlamış can mı? | Open Subtitles | أحب الباذنجان طبيعي إنه ماذا نصفه بيض ونصفه الآخر نبات |
Şimdi, patlıcan üzerinde ziyafet çeken şu haşereye bakın. | TED | الآن، ألقي نظرة على هذه الآفة التي تقوم بعمل وليمة على الباذنجان |
Ben lahana, karnabahar, enginar, havuç... kereviz, frenk soğanı, patlıcan ekerdim. | Open Subtitles | ، فسأزرع الكرنب، القرنابيط الخرشوف، الجزر . . الكرفس، الثوم ، الباذنجان |
Bütün patlıcanı kendime sipariş vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقوم بطلب كمية كبيرة من الباذنجان لي فقط |
Boyle'un küçük bir geri gelme seksine ihtiyacı var. "patlıcanlı simge". | Open Subtitles | بويل يحتاج إلى أن يعاشر أحداً ما لينسى فيفيان رمز الباذنجان التعبيري |
L'fusilli ve patlıcan ile Somon sahip olacaksınız. | Open Subtitles | سآخذ السلمون مع المعكرونة الحلزونية و الباذنجان |
Ve patlıcan hafifçe sote için onlara sorabilirsiniz? | Open Subtitles | و أيمكنك أن تطلب منهم أن يقوموا بسلق الباذنجان قليلاً |
Seni çok ilgilendiriyorsa patlıcan damağımı paramparça eder. | Open Subtitles | الباذنجان يضع الشقوق في فمي إن كان هذا شأنك |
patlıcan, ertesi gün iğrenç olur. İlk gün bile güzel değil. | Open Subtitles | طعم الباذنجان يتغير باليوم التالي ليس كما تتناوله عند طلبه |
Belki bahçeyi gezip patlıcan ekecek bir yer var mı bakmak istersin. | Open Subtitles | ربما يمكنك تفقد الحديقة و رؤية اذا ما بإمكاننا القيام بزراعة بعض الباذنجان |
Menüde ne olacağını bilmediğim için patlıcan getirdim. | Open Subtitles | لم اعرف اذا كان لديكم طعاماً كافي,لذا احضرت الباذنجان |
patlıcan yiyince bebeğin hemen çıktığını duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن اكل الباذنجان يؤدي الى اسقاط الطفل |
Eğer Giovannis'den sipariş edeceksen parmesanlı patlıcan da iste. | Open Subtitles | وإن كُنت ستطلب من مطعم جيوفاني أطلب بعض الباذنجان بجبن بارما |
Patatesli patlıcan... her zaman, her zaman bana şans getirir. | Open Subtitles | وبارمجينا الباذنجان .دوماً دوماً تجلب لي الحظ الجيّد |
Kuzu pirzola, közlenmiş patlıcan ve kalamata tapenade ile servis ediliyor. | Open Subtitles | أضلع لحم الضأن مع الباذنجان المشوي مع معجون الزيتون |
Tamam. patlıcan emojisini bulayım da yollayayım. Tabi bir de külodu yollayım. | Open Subtitles | حسناً، دعيني أجد رمز الباذنجان و بالطبع، البنطال |
Annenle sana patlıcan musakka getirdik. | Open Subtitles | لقد أحضرنا لك أنا و والدتك فطير الباذنجان |
Bebeğim, şu patlıcanı kullanabilir miyim? | Open Subtitles | أيمكني استعمال هذا الباذنجان يا عزيزتي؟ |
- patlıcanı ver. | Open Subtitles | أعطني الباذنجان |
- Benim ünlü yemeğim patlıcanlı parmesan. | Open Subtitles | ماذا سيكون ؟ - أنا سأطهو - . الباذنجان بالبارميزان الشهيرة |
Turp turşusu ve patlıcanın, renkleri hiç de doğal değil. | Open Subtitles | الفجل المخلل و الباذنجان ليسا من الألوان الطبيعية |
- Min Soo, kömür balığı ve patlıcanlar sende. - Peki Şef. | Open Subtitles | مين سو ، أنت حضر الباذنجان و البولاك - أجل ، شيف - |