"الباروكة" - Translation from Arabic to Turkish

    • peruk
        
    • peruğu
        
    • perukla
        
    • peruğun
        
    • peruğa
        
    • peruktan
        
    • Peruğunu
        
    Emin olun bu peruk çirkinliğinizi örtüp sizi karşı konulmaz biri yapacak. Open Subtitles ـ أعدك بأن هذه الباروكة .سوف تحولك من بشع إلى شخص رائع
    Evlendiğim zaman saçlarımı kazıtıp hayatımın geri kalanında peruk takacağım. Open Subtitles لذا عندما اتزوج، سأحلق شعر رأسي والبس الباروكة لبقية حياتي
    Film boyunca çirkin bir peruk takıyor. Open Subtitles لقد كانت ترتدى هذه الباروكة السوداء المخيفة طوال الفيلم
    Sen konuyu açana kadar bu peruğu çıkarmak aklımın ucundan bile geçmemişti. Open Subtitles أنا لم أفكر حتى بسحب هذه الباروكة حتى اثرتي الموضوع
    Hipokrat'ın da pudralı yarım bir perukla, siyah giydiğini düşünüyorlar şüphesiz. Open Subtitles لا أشك أنهم يظنون أن أبقراط إرتدوا الأسود مع الباروكة الرمادية
    Bana kalırsa peruğun olmadan yarı giyinik sayılırsın. Open Subtitles حسناً، في رأيي أنك بدون الباروكة تكون نصف عارياً
    Lord hazretlerinin evinin dışında peruk ve gözlüğü çıkarır ve saklar, sonra zili çalar, sofra hizmetçisi kapıyı açar ve onu içeri alır. Open Subtitles خارج منزل اللورد, تقوم بازالة و اخفاء الباروكة و النظارات وتقرع الجرس للمنزل, ويفتح لها كبير الخدم الباب, ويُدخلها
    Marice'in peruk Tasarımı bölümünü bitirmiş olsan bile sikimde değil. Open Subtitles انا لا اعبء بدراستك فن صنع الباروكة في ماريس
    Bir peruk toplantısı için San Diego'ya gitmek zorunda. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ تَذْهب إلى سان دياغو لمؤتمر عن الباروكة
    Tek yaptığım peruk takıp, birazcık sesimi değiştirmekti. Open Subtitles كل مافعلته هو لبس الباروكة وتغيير صوتي قليلاً
    Çünkü bu peruk bulunmazsa güneş yarın doğmayacak. Open Subtitles لأنه إن لم نعثر على هذه الباروكة فيمكنكم أن تخمنوا أن الشمس لن تشرق غداً
    Çünkü o peruk bulunmayacak olursa... hiç şüpheniz olmasın, yarın sabah güneş doğmayacak. Open Subtitles لأنه إن لم تظهر تلك الباروكة, فيمكنك أن تراهن بأخر دولار تمتلكه, أن الشمس لن تشرق غداً.
    Bu peruk eğri büğrü bir şey ama çok uyumluyuz. Open Subtitles الباروكة تحكني قليلاً ولكننا منسجمين مع البقية
    Zavallı adam, karısının peruk taktığını bilmiyormuş. Open Subtitles ذلك الرجل المسكين, لم يكن . يعلم أن زوجته ترتدي الباروكة
    Bazen beni uyandırmak için bir peruk takardı kafasına. Open Subtitles اعتادت أن تضع تلك الباروكة المزيفة أحياناً
    Yapmanı istediğim şey şu: peruğu bir hafta tak. Open Subtitles لكن إليك ما أريدك أن تقوم به إرتدي الباروكة لإسبوع
    O peruğu çıkar ve kamyonete bin. Open Subtitles هيا, قومي بخلع تلك الباروكة و لنعُد للسيارة.
    Hatırlıyorum çünkü bu peruğu buradan yeni almıştım. Open Subtitles أتذكر هذا لأني اشتريت هذه الباروكة وقتها
    Bu perukla bu elbiseyi kullanabilirsin veya bunu... Open Subtitles أنت يمكنكِ إستعمال هذه الباروكة وهذا الثوب أو هــذا
    -Hala peruğun peşinde misin. Open Subtitles ما زالت انتظر الباروكة
    Şu peruğa bir şeyler yapmamı istiyor musun? Open Subtitles تريدين أن أفعل شيئأَ بهذه الباروكة ؟
    Çünkü şimdi peruktan on kat daha güzel bir şey vereceğim. Open Subtitles لأني الأن سوف أعطيه شيئاً أفضل بعشر مرات من الباروكة
    Ve siyah Peruğunu taktı Open Subtitles الى الفتاة الأيطالية, ذات الباروكة السوداء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more