Nasılsa yakında Branston Köprüsü'nün cesur kahramanları arasına katılacaksınız. | Open Subtitles | نعم ، لأنه سرعان ما يمكنك الانضمام للأبطال الباسلة لجسر برينستون |
cesur avukata ve onun zorlama kısa eteğine ne olduğunu öğrenmeyi talep ediyorum! | Open Subtitles | أطالب بمعرفة ما حدث للمحامية الباسلة وثوبها القصير الملفت. |
Tedavi için bu cesur girişimlerinin arkasındaki nokta ne? ... | Open Subtitles | ما جدوى كل محاولاتك الباسلة لإعادة التأهيل |
cesur Kral, senin ve yok olacak takımının yok olması çok büyük bir delilik. | Open Subtitles | لا يقارن بالجنون هل كنت، ملك شجاع، وتسعى للقضاء على قواتك الباسلة |
Bu cesur çocuk çok yakında bir çarpışmada ölecek. | Open Subtitles | الطفلة الباسلة التي ستموت في معركة قريباً جداً |
Ve birlikte hazırlamış oldukları bu antlaşma cesur çabalarının meyvesidir. | Open Subtitles | والمعاهدة التي أنشؤوها سوية تمثل ذروة جهودهم الباسلة |
Eğer bunu yaparlarsa, cesur Fransızlar bizi kurtarmak için acele edecektir? | Open Subtitles | لكن إذا فعلوا ذلك، من المؤكد أن الباسلة الفرنسية سوف يسارع إلى نجدتنا؟ |
"Senato, cesur lejyonlara bir hediye bahşetmiştir." | Open Subtitles | مجلس الشيوخ يعلن بموجب هذا القانون عن هدية للفيالق الباسلة |
Maggie de Medina olabilir, senin cesur yardımcın ve sende Mars'ın etrafı kırıp geçiren şeytan robotu, Bartron olursun. | Open Subtitles | وماقي ستكون الدودة المدينية "ركلتك الجانبية الباسلة" -وأنت ستكون بارترون، الروبوت الشرير من فيلم "المريخ تحت الاحتلال" |
Bu cesur general ne yapar? | Open Subtitles | وماذا في الباسلة العقيد تفعل؟ |
Askeri birlik gönderdiler ama bombalar tarafından hezimete uğrayan halkıma yardım için değil cesur küçük İsrail'i karşı saldırılara karşı korumak için. | Open Subtitles | أرسلوا جنودا، ليس مساعدة شعبي الذين قُطّعوا لأشلاء بفعل القنابل العنقودية لكن للدفاع عن (إسرائيل) الباسلة ضد هجوم مضاد محتمل |