Şu an gelecekteki büyük bir Petrokimya fabrikası ile yarışıyor. Bu 3,5 milyar dolarlık bir Petrokimya fabrikası. | TED | هي في منافسة مع مصنع بتروكيماويات كبير في نهاية الطريق، مصنع البتروكيماويات ذو الـ3.5 مليار دولار. |
Akdenize yakın, İskenderiye'nin yanında, tekstil ve Petrokimya. | TED | على مقربة من البحر الأبيض المتوسط، بالقرب من الاسكندرية -- المنسوجات، البتروكيماويات. |
Göteborg'da şirketin Petrokimya tesisinde çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أعمل في قسم البتروكيماويات في شركة تقع في "غوتبورغ" |
Petrokimyasal çağı gelişti ve gelişti bu kimyasalların tehlikeli olabileceğine dair işaretler ortaya çıktı. | Open Subtitles | كما أن عصر البتروكيماويات نما ونما علامات التحذير التي أظهرت بعض هذه المواد الكيميائية |
Petrokimyasal devrimin bir hediyesi de böcek zehirleri oldu. | Open Subtitles | المبيدات والمواد الأخرى من البتروكيماويات استطاعت ابادتهم |
Ben de bu Petrokimyasal ne haltsa işte, onun için çalışacağım, bu iş bittiğinde ise başka bir şey deneyeceğiz, çünkü tüm bunlar bu limanı kurtarmaya değer. | Open Subtitles | لذا فأنا سأعمل لشركة البتروكيماويات تِلك، وعندما يذهبون، سنُجرب شيئاً آخر، لأن الامر يستحق أن نُنقِذ ذلك الميناء. |
Jurgen Smith, Casso Petrokimya Başkanı. | Open Subtitles | يورغن سميث، الرئيس من البتروكيماويات |
Jurgen Smith, Casso Petrokimya Başkanı. | Open Subtitles | يورغن سميث، الرئيس من البتروكيماويات |
Kontratı kazanan RNJ Petrokimya şirketinin o zamanki CEO'su. | Open Subtitles | المدير التنفيذي ،في حينها RNJ لشركة البتروكيماويات الشركة التي فازت بالصفقة |
Petrokimya üreticisi Vanger lndustries, uzmanların maddi sıkıntıda olduğunu söylediği Millenium dergisine ilgi gösteriyor. | Open Subtitles | شركة "وانغر" لصناعة البتروكيماويات أبدت اهتمام لشراء مجلة "الألفيّة" والتي وفقاً لبعض المحللين كانت تمرّ بأمور مالية صعبة "الألفيّة" مجلة ممتازة |
Bu silsileye geliyorsunuz ve bir sürü ürün satın aldığımız on binlerce marka var fakat tek kullanımlık bütün plastiği püskürten sadece 100 tane reçine üreticisi ve Petrokimya tesisi var. | TED | وعليه، فإنك تهذّب تلك السلسلة، وهناك عشرات الآلاف من العلامات التجارية كلها نشتري أكوامًا من المنتجات منها، ولكن أيضًا هناك فقط مائة من رواد منتجي المواد الصبغيّة (الراتنج) ومصانع البتروكيماويات الكبيرة، التي تخلّف كل هذا البلاستيك المستخدم لمرةٍ واحدة. |
Gelecekte üretilecek mühendislik ürünü olan türler yiyecek kaynağı olabilecektir, umuyoruz ki enerji kaynağı olabilecektir, çevresel iyileştirmede kullanılabilecektir ve belki de Petrokimyasal endüstrinin yerini alabilecektir. | TED | أعتقد أن مستقبل الكائنات المهندسة قد يكون مصدراً للغذاء، وعلى أمل أن يكون مصدراً للطاقة، إصلاح البيئة وربما إستبدال قطاع صناعة البتروكيماويات. |
Petrokimyasal yan ürünlerin geri dönüşümü için bir tesis bu! | Open Subtitles | إنها مُنشأة لتطويع البتروكيماويات لمُنتجات ثانوية! |