Şampiyonluk maçına gelene kadar çok çalıştık... ..ve şimdi de yedek kulübesinde oturacağız. | Open Subtitles | هذا ظلم، اجتهدنا للمشاركة في مباريات البطولة، والآن سنقعد في مقاعد البدلاء. |
İzin verir misiniz hanımlar yedek kulübesinden çıkıyorum. | Open Subtitles | إذا كنت السيدات سوف معذرة. أنا على الحصول على مقاعد البدلاء. |
Yine öyle gösteri yaparsan yedek sırasını ısıtırsın. | Open Subtitles | قومي بمثل تلك الأعمال المثيرة مجدداً وسوف تدفئين مقاعد البدلاء. |
Sen devam etsen bile olmaz. Yedekler devam edemez. | Open Subtitles | حتى لو أدخلت الكرة, لا فائدة فلا يسمح بدخول البدلاء |
Washington Sentinels'ın yedekleri stadyumu terk ettiklerinde onlar için tören yapılmadı. | Open Subtitles | عندما اللاعبين البدلاء لفريق الحراس يغادرون الملعب... لنيكونهناكموكب... ... |
Zavallı çocuk, benimle aynı pozisyonda oynadığı için hep yedek bekliyor. | Open Subtitles | انه يجلس على دكة البدلاء لأنة يلعب فى نفس موقعى |
Tatlım, bir kere yedek kulübesine gidersen tekrar oyuna dönemezsin. | Open Subtitles | عزيزي عليك انت تتعلم لانه لا احد يعود الي اللعبة بمجرد ان يجلسوا علي مقاعد البدلاء |
Kimse, yedek kulübesinde oturmayı sevmez. | Open Subtitles | لا أحد يحب وجهة نظر من على مقاعد البدلاء. |
Bu boşluğu dolduracak kadar yedek oyuncum yok. | Open Subtitles | ليس لدي عدد كافي من البدلاء لأغطي ذلك؟ هذا يجلني بأربع لاعبين |
yedek listesindeydim. Öyle mi? | Open Subtitles | وقالو أنهم احتاجوا الى مراقبين للامتحانات وأنا في قائمة البدلاء |
Yoksa yedek kulübesine gönderilirim, ya da böyle bir benzetme işte. | Open Subtitles | أو سأستخدم مقعد البدلاء وأستخدم إستعارات آخرى |
Bazen sadece yedek kulübesinde oturmaktan bıkarsın. | Open Subtitles | أحياناً أنتِ فقط تَسأمين من الجلوسَ .على مقاعدُ البدلاء |
Çünkü eğer takımdaki kızlardan iki kat daha iyi olamazsam tüm sezonu yedek kulübesinde geçireceğim. | Open Subtitles | لأنه أذا لم أكن جيدةُ كفاية مثلُ كل فتاة في ذلكَ الفريق أنا سأقضي الموسم كله بالجلوس على مقاعد البدلاء |
yedek kulübesinden çıkmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم كانت لديك الرغبة للحصول على مقاعد البدلاء. |
Dostum, o biletlere ödediğim para 500 dolar dostum. yedek kulübesinin iki sıra arkasından bahsediyorum. | Open Subtitles | يا صاح، بقدر المال الذي دفعته من أجل تذاكرهم، 500 ألف دولار، أتحدث عن صفين خلف مقاعد البدلاء |
Gidip yedek kulübesini temizleyelim. | Open Subtitles | عليّ الذهاب للمساعدة في تنظيف مقاعد البدلاء |
Bazen oyuncular yedek kulübesinde beklemek zorundalar... diğer oyuncular topun peşinden koşarken. | Open Subtitles | بعض الأحيان اللاعبين تضطر إلى الانتظار على مقاعد البدلاء... حين تشغيل لاعبين آخرين مع الكرة. |
Klonla! Yedekler bana, sadece ışığa hizmet edecekler. | Open Subtitles | قمّ بإستنساخهم، البدلاء سوف تخدم (الضوء). |
Yedekler. | Open Subtitles | البدلاء. |
Yani şu Yedekler... | Open Subtitles | إذا البدلاء... |
Hayır, henüz yedekleri ama. | Open Subtitles | لا، لا ترسل لهم البدلاء بعد. |