Aramızda bir şey olursa, bu takım elbise yüzünden olur. | Open Subtitles | إن حدث بيننـا شيء، سأعـتقد أنه بسبب البدلة. إذاً، اخلعهـا. |
Beni duyduğun anlaşılıyor. Bu takımı severdim. Burada ne arıyorsun? | Open Subtitles | أرى بأنك قد سمعت بيّ ، لقد أحببت هذه البدلة |
Nelson Kern hakkında çok şey bilmiyor olabiliriz ama belki Kostüm yapımcısı biliyordur. | Open Subtitles | ربما لا نعلم الكثير عن نيلسون كيرن و لكن ربما صناع البدلة يعلمون |
Bu smokin içerisinde, ne kadar inanılmaz göründüğünü söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أنا أخبرتك كم انت رائع في هذه البدلة ؟ |
Bu kostümü her giyişimde, başı belada insanlara yardım ediyorum. | Open Subtitles | كلّ مرة لبست تلك البدلة, لاساعد الناس الذين في المشكلة. |
Şu takım elbiseli pislik beni bu gece düşürmeye çalıştı. | Open Subtitles | قطعة القذارة تلك التي في البدلة هناك حاول ليسقطني الليلة |
Hey Mon, sence bu kıyafet satın alma asistanının üzerinde nasıl durur? | Open Subtitles | كيف تبدو هذه البدلة على مشتري مساعد مالك اليساندرو جاء للصراخ علي |
Bu işi daha ileriye götürmeden önce Ajan durumu açıklığa kavuşturalım istiyorum. | Open Subtitles | قبل ان نستمر في هذا صاحب البدلة علي ان اوضح الإمور هنا |
100$ yatırım yaptım üstüne bu takım elbiseyi de aldım. | Open Subtitles | أنفقت 100 دولار على إعداد سيرتي الذاتية واشتريت هذه البدلة. |
bu arada deniz mavisi takım fransız manşetlerle iyi gider. | Open Subtitles | بالمناسبة، يفترض أن ترتدي البدلة الزرقاء مع قميص بأكمام فرنسية |
Paran varmış gibi görünmelisin. Bu yüzden bu fiyakalı takım elbiseyi giyiyorsun. | Open Subtitles | يجب أن تبدو وكأنك تملك مالاً ولهذا أنت ترتدي تلك البدلة الأنيقة |
Siz bana takımı verin ben de ücretini gelecek ay ödeyeyim. | Open Subtitles | مثل أن تسمح لي بأخذ البدلة وسوف أدفع لك الشهر المقبل |
Esther, Prens Rainier'in düğünü için yapılan takımı getiriver! | Open Subtitles | يا استير، احضري البدلة التي صنعناها لحضور حفل زفاف الأمير رينيه |
Peki, bu evde bulunmasını istediğim kırmızı Kostüm giyen tek adam Kris Kringle, anlaştık mı? | Open Subtitles | حسنُ يا ذو البدلة الحمراء الوحيد، أريد هذا المنزل الآن مُهيء للكريسماس، هل فهمت؟ |
Evin oradaki askeri malzeme mağazasından kamuflaj giysisi almıştım. 2 dolarlık Kostüm kralı diyebilirsiniz bana. | Open Subtitles | لقد حصلت عليها من فائض الجيش إدعوني ملك البدلة التي تساوي 2 دولار |
Dur bir dakika, kamera almadın da Capybara'ya smokin mi aldın? | Open Subtitles | أنتظر، أنتَ حصلت على البدلة للكابيبارا ولكنكَ لم تحصل على الكاميرا؟ |
Taryn, benim için o kostümü yırtıp atar mısın? | Open Subtitles | تارين، عزيزتي، هل يمكنك نزع تلك البدلة من أجلي؟ |
Şu siyah elbiseli adamı görüyor musun? | Open Subtitles | هل ترى ذلك الشخص هناك الذي يرتدي البدلة ؟ |
Onların havadarlığı, özellikleri ve hareketleri kolaylaştırması onları mükemmel bir kıyafet yapıyor. | Open Subtitles | تشعرك بالإبتهاج,ونوعها سهل ومريح إن هذه البدلة تجعل حركاتك مميزة |
Hem Ajan da yakın zamanda bilekliğini çıkarmana izin vermez. | Open Subtitles | البدلة لن تسمح لَك بمفارقة سوار تتبعك قريباً |
Bu takımın içinde kendimi daha iyi bir insan gibi hissediyorum | Open Subtitles | إنه أمر لا يصدق بإرتدائي هذه البدلة أشعر أنني شخص أفضل |
Bu kıyafeti ve eteğe dönüşmüş bir tanesini kurtarabildim. | Open Subtitles | أفلتت بهذه البدلة والذي اتضح أنها تنورة. |
Hatta erkek kardeşime bir doğumgününde senin dizide giydiğin kostümün aynısından almıştı. | Open Subtitles | لقد ابتاع لأخي حتى البدلة التي ترتديها في المسلسل، كهدية لعيد ميلاده |
Bu giysi seni sıcaktan, basınçtan ve nükleer radyasyondan koruyacak | Open Subtitles | البدلة صُممت لحمايتك . من الحرارة و ضغط و الإشعاع |
Birisi giysiyi öğrenmiş ve bu sabah çalındı. | Open Subtitles | حسناً، شخص ما عرف عن البدلة وتمت سرقتها هذا الصباح |
smokini cenaze için giymeyeceksin. Balo için giyeceksin. | Open Subtitles | انت لن تلبس البدلة الرسمية للدفن، انت تلبسها للحفل الراقص |
Belki senin şu süper kıyafetin 9 kişiyle birlikte anılır. | Open Subtitles | ربّما هذه البدلة الخارقة التي لديك تأتي مع 9 ارواح |