Şimdi gözünüzde bisikletleri üzerinde bir grup şişman nüdist canlandırın. | TED | والآن تخيلوا مجموعة من العراة البدناء على دراجات |
Bunu biliyor musunuz emin değilim ama iki çeşit şişman insan vardır. | Open Subtitles | أترين أنا ليست متأكد حول هذا الأمر ولكن هنالك نوعين من الناس البدناء |
Oğlum şişmanlar kampındayken, odasını temizledim. | Open Subtitles | بينما ذهب ابني إلى معسكر البدناء نظفت غرفته |
şişmanlar kampında lamba södürme zamanı, | Open Subtitles | عند هجوع معسكر البدناء فإنّ هلام الفاصوليا يعتبر كقطعة ستيك |
Karılarımız köşeyi döner dönmez eski şişko kocalarını çöpe atıp, bizimle evlendiler. | Open Subtitles | حالما يصبحن الزوجات غنيّات يهجرن أزواجهن البدناء المسنّين ثمّ يتزوّجوننا |
şişko ayrımı bu. Sizi Chowhound sitesine şikayet edeceğim. | Open Subtitles | أيّتها المتعصبة ضدّ البدناء سأتقدّم بشكوى ضدكِ |
Dondurmacılık yaparken en sevdiğim şey bedava dondurma, renkli soslar veya obez çocukların sevgisi değildi. | Open Subtitles | أفضل ما أعجبني في كوني بائعاً للبوظة لم يكن البوظة المجانية، أو الإضافات الملونة، أو حب الأطفال البدناء |
Ayrıca dünya Şişmanları sever. | Open Subtitles | و إلى جانب ذلك ، العالم بأكمله يحب الشبان البدناء المرحون |
Oh evet,evet, beni de,şişman avcısı evimizde dolaşıyor ve bu evde yaşayan bir şişman var. | Open Subtitles | نعم، نعم، الراحة قاتل البدناء يعيش هنا وزوجك يعتبر من البدناء |
Çünkü o üzgün, şişman, yaşı adamlara küfür ettiğinde bu onların hoşlarına gidiyor. | Open Subtitles | لأن هؤلاء الرجال الحزينين و البدناء والعجائز يحبون اسلوبك عندما تقسمين لهم |
Burası şişman turistler için yapılan kaburga mekânı. Kapıları geniş ve sandalyeleri de sağlam yap yeter. | Open Subtitles | إنه ملتقي لللحم بالعظام للسياح البدناء فقط تأكد من أن الأبواب واسعة والكراسي مدعمة |
İnsanlar ona "şişman Boğazlayan" diyor. | Open Subtitles | الناس يطلقون عليه لقب خانق الأشخاص البدناء |
şişman Boğazlayan yakalanana kadar herkes kabinlerinde kalacak. | Open Subtitles | حسناً أيها المخيمون حتى يتم الإمساك بخانق البدناء على كل شخص أن يبقى بالكوخ |
Neden o kadar şişman insan mobiletle geziyor sence? | Open Subtitles | لماذا تعتقدين أن هناك كثير من الناس البدناء على الدراجات النارية ؟ |
Tamam, bunu şişmanlar kampında öğrenmiştim. | Open Subtitles | حسناً بالتالي قد تعلمتها في معسكر البدناء |
Açıklamayı önceden okumanı söyledim ve sonra sen şişmanlar kampında doğaçlama yapmak hakkındaki korkunç hikâyeyi anlattın. | Open Subtitles | انا اخبرتك ان تقرأ البيان مسبقا وبعد ذلك اخبرتني عن تلك القصة المرعبة عن احراجك في مخيم البدناء |
Eğer yazı, tüm dünyanın hayranlığını kazanmak yerine, şişmanlar kampında geçirmek istiyorsan. | Open Subtitles | إذا اردت أنت تقضي فصل الصيف في مخيم البدناء بدلاً من الحصول على احترام العالم أجمع. |
Bira göbekli şişko adamlar ve mavi saçlı kızlarla mı? | Open Subtitles | مع مجموعة من الأشحاص البدناء الذين يصبغون شعرهم بالأزرق؟ |
Yoksa sen de ergenlik sırasında erkek memelerinden süt fışkıran şişko çocuklardan mıydın? | Open Subtitles | أكنت أحد أؤلائك الفتيان البدناء الذين يخرج الحليب من صدورهم أثناء البلوغ؟ |
şişko oldukları için kendilerinden nefret eden şişkoların çıktığı programlardan birini izliyorum. | Open Subtitles | أنا أشاهد أحدى تلك البدناء يكرهون أنفسهم لكونهم ببرنامج البدناء |
Amerika'daki obez kişi sayısını 200 milyondan 185 milyona düşüren bu hareket ülkenin dört bir yanında büyük alkış topladı. | Open Subtitles | التحرك الذي سيخفض عدد البدناء الأمريكان من 200 مليون إلى 185 مليون تم الترحيب بها على مدى واسع من الساحل للساحل |
Şişmanları ilerletmek için ulusal bir cemiyet kuracağım. | Open Subtitles | بتأسيس: الجمعية الوطنية للأشخاص البدناء جداً |
Dur! İzleyebilirsin ama Pimplona'da şişkolar kenarda dururlar. | Open Subtitles | قف يمكنك المشاهده فقط البدناء يقفون علي الجانب |
iste yalan söylüyorsun. sismanlar kampini hatirliyor musun? | Open Subtitles | تلك كذبة، هل تتذكر معسكر البدناء ؟ |
Yani şu şişkoları öldürmek istedim ama seni asla incitmek istemedim. | Open Subtitles | أعني أنني قصدت قتل البدناء لكن لم أقصد إيذاءك |