Altın Göl'de kendimi hiç büyümemiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنني ترعرعت في البركة الذهبية |
Kafandaki salak şapkayla "Altın Göl" filmine yakışırsın sen. | Open Subtitles | لمَ لا تأخذ هذه القبعة الغبية وتعود إلى زمن فيلم "على البركة الذهبية"؟ |
Nasılsa Altın Göl'de müsamahakarlık doludizgin gidiyor. | Open Subtitles | هنا في البركة الذهبية |
Nehirin yukarısında başka gizli yerler var, Altın Gölet gibi balıklarla dolu gizli noktalar. | Open Subtitles | هناك أماكن سرية أخرى أعلى النهر (بقع مخفية مثل (البركة الذهبية التي تكون أحيانًا ممتلئة بالسمك |
Burası Altın Gölet, Gökyüzü'nün yavrularını getirmek istediği yer. | Open Subtitles | هذه هي البركة الذهبية حيث أرادت (سكاي) أن تأخذ ديسميها |