Konvoyu görecek açıya sahip değil binanın yeden propan üretecini vuracak. | Open Subtitles | ليس لديه زاوية على الموكب،بل سيطلق على مولد البروبان الإحتياطي للمبنى |
3.7 ton sıvı propan gazıyla başladık. | TED | فقد بدأنا الرحلة ب3.7 طن من البروبان السائل |
Bu propan tanklarının ne işi var burada. Kendi kendilerine alev almazlar değil mi? | Open Subtitles | هذه عبوات البروبان إنها لا تنفتح بدون سبب |
propan, tel, kaya tuzu, çivi ihtiyacımız olan her şey var. | Open Subtitles | لدينا غاز البروبان, أسلاك, ملح صخري و مسامير حديدية كل ما نحتاجه |
Fıstık propanı mı? - Ne,sen delirdin mi? | Open Subtitles | غاز البروبان المكثف ـ ماذا، هل أنت مجنون؟ |
Bu propanın içinde hiçbir katkı maddesi yok. Bu nedenle, yasa dışı. | Open Subtitles | هذا البروبان ليس له مُضاف فيه، لذلك، هو غير شرعي |
Kesinlikle kazanıyordu, bu da başka birinin propandan bilgisi olduğunu gösterir. | Open Subtitles | هو بالتأكيد كان، الذي يعني شخص ما آخر عرف بشأن البروبان |
Kurban yüksek seviyede propan gazına maruz kalmış. | Open Subtitles | الضحية تعرض لمستويات عالية من غاز البروبان |
Tahminim, kan kaybı şayet propan önce yapmadıysa. | Open Subtitles | تخميني هو كان سينزف إذا البروبان لم يصل إليه أولاً |
Bana göre, soğuk bir sonbahar sabahında en iyi arkadaşınız Steve'le gökyüzüne uçarken, sıcak hava balonundan gelen yanmış propan gazı gibi kokar aşk. | Open Subtitles | بالنسبة لي، رائحته مثل البروبان المحترق من بالونة هواء ساخن تكون عائمة في السماء |
Bu haftaki dördüncü propan teslimatı oldu. | Open Subtitles | هذه رابع شحنة من غاز البروبان تصل إلى هنا هذا الإسبوع |
propan satışlarının faturalarını bulup yaktım. | Open Subtitles | أمرتني أن أعثر على فواتير البيع الخاصة بغاز البروبان وإحراقها |
Sulama sisteminin ve evindeki elektriğin çalışması için propan lazım. | Open Subtitles | أنتَ تعرف بأن البروبان يستخدم لتشغيل أنظمة السقي لديكَ وإنارة منزلك |
Bana propan getir, kasaba suyunu alsın. | Open Subtitles | إجلب لي البروبان وستحصل المدينة على مائها |
Bana daha fazla propan getirmek dışında arazime ayak basarsan kaşının ortasına kurşunu yersin. | Open Subtitles | إن وطأتَ أرضي في أي حالٍ عدا كونكَ تجلب لي المزيد من البروبان فستحصل على رصاصةٍ بين عينيكَ |
Ödül olarak da, katılanlar ekstra gıda ve ekstra propan alacaklar. | Open Subtitles | وكمكافأة للمشاركين في هذا البرنامج سيحصلون على كمية طعام اضافية و كمية اضافية من غاز البروبان |
Bunların hepsi yapımında propan kullanılan Esrik adındaki bir uyuşturucuyla alakâlı. | Open Subtitles | وكل هذا له علاقة بنوع من المخدرات يصنع بواسطة البروبان يسمى رابتشر |
propan gazının Alberto'nun aracına dolmasını sağlamak için. | Open Subtitles | مما سمح لغاز البروبان المضغوط للهروب إلى سيارة ألبرتو |
- Ateşi halledelim. - Hayır şimdi ateşi boş ver, ben propan tanklarını doldururum sen markete gidip "cerveza" al, bira değil. | Open Subtitles | لا، لا، انسى النار يا رجل أنا سأملأ خزانات البروبان |
Tamam, ayrıca propan tankı da lazım. | Open Subtitles | حسنا، وأنا سأحتاج أيضا إلى بعض عبوات من البروبان. |