Promisin iğnesi bu yetenekleri almaya cesaret eden herkese açık hale getirdi. | Open Subtitles | جرعه البرومايسن جعلت هذه القدرات متاحه لاى شخص عنده الشجاعه ان ياخدها |
Jordan Collier'ın bir mesih olduğuna, ve Promisin'in dünyayı kurtaracağına inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تؤمن ان جوردان كوليير هو المسيح وان البرومايسن سوف ينقذ العالم |
Ben yine de fark yaratmak isteyen herkese Promisin vereceğim. | Open Subtitles | ما زلت سأعطي البرومايسن لأي شخص يريد الحصول على قدرة |
Yine de, hükümetin tek söylediği Promisin'in ne kadar kötü olduğu, ve... | Open Subtitles | حتى الان كل ما تسمع ان الحكومه تقول مدى سوء البرومايسن |
Audrey Parker'ı sırf Promisin aldı diye şeytan saymayacağım. | Open Subtitles | انا لن اتبع سبيل اودرى باركر لانها اخذت حقنه البرومايسن |
Promisin aldı, ama Vanessa Martin için yaptıklarına bak. | Open Subtitles | هى اخذت البرومايسن ولكن انظر ماذا فعلت لفانيسا |
Dünyaya Promisin'i dağıtmakla yanlış yaptığını söylediğim halde mi? | Open Subtitles | حتى لو انى قلت للعالم انك مخطىء لاعطاء البرومايسن للناس ؟ |
Belki birisi ona yüksek dozda Promisin vermeyi denemelidir. | Open Subtitles | ربما على احد ما ان يحقنه بجرعه كبيره من البرومايسن |
ve Promisin in dünyayı kurtaracağına inanıyor musun? | Open Subtitles | وان هذا البرومايسن سيقوم بانقاذ العالم؟ نعم .. |
Şey, D.C. (Washington) deki yetkililer kanındaki Promisin miktarındaki artışın nereden kaynaklandığı konusunda endişeleri var. | Open Subtitles | حسنا .. ايضا العاصمه فعلت ذلك تلك المستويات العاليه من البرومايسن التى وجدت فى جسمه |
Birisi hastaneye girdi ve yeğenine yüksek dozda Promisin verdi. | Open Subtitles | شخص ما دخل المستشفى واعطى ابن اخيك جرعه هائله من البرومايسن |
KYLE, bana Promisin verdiğini babana söylemeyeceğim. Yani, babamı gerçekten çok seviyordum... fakat bu yaptıklarımı anlayamaz. | Open Subtitles | لن اخبر اباك,انك اعطيتنى حقنه البرومايسن |
Bak, Kyle hakkında bildiğimiz tek şey Promisin aldığı. | Open Subtitles | انظرى الشىء الوحيد الذى لدينا على كايل انه اخذ البرومايسن |
4400'ler, ve Promisin almış olanlar, gizlenmek ve hatta yeteneklerini göz ardı etmek zorunda kaldılar. | Open Subtitles | ال4400 و الذين اخذوا حقنه البرومايسن كانوا يخفون ويهملون قدراتهم |
Evet, Promisin alıp yaşayacağını farz edersek. | Open Subtitles | نعم على افتراض انك ستاخذ البرومايسن وستنجو |
Anastasia, nişanlısı bir araba kazasında ölünce Promisin aldı. | Open Subtitles | انتسازيا اخذت البرومايسن حين قتل خطيبها فى حادثه سياره |
Promisin alıp da yaşayacakları garanti olan insanlar. | Open Subtitles | قوم يستطيعوا ان ياخذوا البرومايسن وسيظلوا على قيد الحياه |
Bir kitapta yazıyor diye, kaderimde Promisin almak mı var? | Open Subtitles | انا مقدر لى ان اخذ البرومايسن لان ذلك موجود فى احد الكتب ؟ |
Geçmişini düşünürsek, Promisin iğnesi vurunmak çok zor olmuştur. | Open Subtitles | التخلى عن حياتك السابقه لابد انه كان صعبا ان تاخد حقنه البرومايسن |
Promisin sadece dünyayı geliştirmek için burada değil, Jordan. | Open Subtitles | البرومايسن ليست هنا لكى تصلح العالم.. جوردان |