"البساتين" - Translation from Arabic to Turkish

    • bahçe
        
    • meyve bahçelerini
        
    • bahçeleri
        
    • bahçelerinde
        
    • var çayırda
        
    Şehirde çiçekçi ve bahçe uzmanı bolluğu var ama bunlardan kaçı Amerikan çölünden gelen başka iklime ait kaktüsleri satar? Open Subtitles هنالك وفرة في البساتين ،وبائعي الزهور في هذه المدينة ولكن كم منهم تفترض أن يبيعك صبارًا مجلوبًا من الصحراء الأمريكية؟
    - Ama Bay Archer son zamanlarda bahçe işlerine ilgi duyduğundan bahsetti. Open Subtitles لكن السيد أرتشر أخبرني عن إهتمامك الأخير بزراعة البساتين.
    Eğer meyve bahçelerini tasfiye edecekseniz çiftlik işine ihtiyacınız olmaz. Open Subtitles لن تحتاجوا إلى عملية المزرعة لو أنكم تخلصتم من عمل البساتين
    Bunlar meyve bahçelerini talan edenler mi? Open Subtitles اين الشخص الذي كان يهاجم البساتين
    Araştırma bahçeleri ve eski bostanlar kapatılırken kesilen dalları topladım ve kendi bahçemdeki ağaçlara aşıladım. TED لذا بينما كانوا يزيلون البساتين البحثية والحقول القديمة العتيقة، كنت أجمع أغصاناً منهم وأقوم بتطعيم الأشجار في مشتلي.
    Bu da biz meyve bahçelerinde elma toplarken. Open Subtitles وذلك عندما كنا نذهب إلى هذه البساتين ونختار التفاح.
    # Parlak bir altından duman var çayırda # Open Subtitles ♪ هناك ضباب لامع ذهبي ♪ ♪ على البساتين
    Bu yüzden bu meyveleri halka sunabileceğim bir bahçe oluşturmaya koyuldum. Hedefim, bulabileceğim en yoğun nüfuslu bölgede bahçeyi kurmaktı. TED لذا بدأت بإنشاء بستان لكي تتوافر هذه الفواكه للعامة، وودت أن تكون هذه البساتين في أماكن ذات كثافة سكانية عالية قدر الإمكان.
    Nur topu gibi bahçe teröristimiz. Open Subtitles ها هي مدمرة البساتين
    bahçe düzenleme. Open Subtitles تنسيق البساتين
    meyve bahçelerini satarsınız, sözleşmeye Ojai'nin dağıtımcı olarak kullanılması... şartını koyarsınız. Open Subtitles تعرضون البساتين و تجعلون تعهدكم في استخدام "اوهاي" كموكل
    Ve meyve bahçelerini görmek istiyorum. Open Subtitles و أريد ان ارى البساتين
    Batı sahilinin kuzeyinden ve güneyinden meyve bahçeleri aldı. Open Subtitles لقد اشترى معظم البساتين على الساحل الغربي
    Cadde'de meyve bahçeleri olduğuna inanabiliyor musunuz? Open Subtitles هل يمكنكم التخيل, البساتين على شارع 204؟
    Nazikçe akan fıskiyeleri kulaktaki çınlamayı dindirmeye yetecek merhem ve ılık rüzgârlarla tomurcuklanan portakal çiçeği kokulu bahçeleri... Open Subtitles النوافير التي تتدفق بلطف ستكون البلسم الذي يخفف طنين الأذن. البساتين المعطرة بزهور البرتقال في مهب الرياح المعتدلة.
    Senin ve benim meyve bahçelerinde birlikte yürüme fırsatımız olmadı. Open Subtitles أنا وأنتِ لم نحظَ بفرصة أن نتمشى سوياً خلال البساتين. نعم،نعم..
    - Evet. - Meyve bahçelerinde çalışırdı. Open Subtitles أجل - عمل في البساتين -
    # Parlak bir altından duman var çayırda # Open Subtitles ♪ ضباب لامع ذهبي على البساتين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more