Ben basit biriyim, ve basit insanlar senin gibilerini her zaman yener. | Open Subtitles | بل أنا شخص بسيط و الأشخاص البسطاء دائماً ما يهزمون الأشخاص مثلكَ |
basit köylü halkının, renkli törenlerini izlemek gözlere şenlik oluyor. | Open Subtitles | انها لمتعة ان تشاهد احتفلات المزارعين البسطاء |
basit köylü halkının, renkli törenlerini izlemek gözlere şenlik oluyor. | Open Subtitles | انها لمتعة ان تشاهد احتفلات المزارعين البسطاء |
ve Caesar revaçta olan politik değişimi Sıradan insanlarla konuştu. | Open Subtitles | وحديث قيصر للتغيير السياسي كان رائجاً بين البسطاء. |
Huzur dolu köylerinde yaşayan Sıradan çiftçiler ve çobanlar, ellerine geçen yeni gücü kullanmaktan çekinmeyen yerel diktatörler tarafından, evlerini ve topraklarını terk etmeye zorlanıyor. | Open Subtitles | المزارعون والناس البسطاء من قرى مسالمة طُردوا من بيوتهم وطُردوا من أراضيهم بواسطة ملوك الحرب |
Yoksulları maddi istismarınızı, hükümet yolsuzluklarınızı kâr adına masum, Sıradan vatandaşların cinayetlerinin üstünü nasıl kapattığınızı. | Open Subtitles | استغلالكم الاقتصادي للفقراء و فسادكم فى الإدارات الحكومية غطاؤكم لقتل المواطنين البسطاء الأبرياء |
Nazilerin Slav uzmanları, bu basit halkın basit geleneklere sahip bu halkın, bu durumdan hoşlanacağını umdu. | Open Subtitles | التجربه النازيه مع السلافيين كانت تأمل أن ينسجم هؤلاء البسطاء بتقاليدهم البسيطه مع هذا الوضع |
Kilisemiz bu basit inançlılara sağlam, ahlaki bir temel anlayabilecekleri bir Tanrı sunuyor. | Open Subtitles | كنيستنا تقدم لهؤلاء المؤمنين البسطاء صوت , وتشكيل معنوي للدين الذي يمكن أن يفهموه |
Biz sadece birkaç basit Güney Asyalı balıkçılarız. | Open Subtitles | نحن فقط اثنان من صيادي جنوب اسياء البسطاء |
Patron, biz bu basit insanları dolandırdık. | Open Subtitles | يا زعيم, لقد خدعنا هؤلاء الناس البسطاء |
Bu insanlar. - Bu harika halk o kadar basit ki... | Open Subtitles | هؤلاء الرائعين، الفلاحة، البسطاء... |
Ama Bay Hex bu çocuklar bizim gibi basit bir halkın başına gelen belanın sonu değildi ki. | Open Subtitles | حسنا ، الآن ، سيد (هيكس)... فهؤلاءالفتيةكانوامشكلةكبيرة... بالنسبة لنا نحن البسطاء |
basit. | Open Subtitles | البسطاء ! |
Alt güverteden üst güverteye kaptanlara, ikinci kaptanlara, makinecilere eli iş tutan Sıradan denizcilere kazancılara, çıraklara, yamaklara marangozlara, yelkencilere ve gemi aşçılarına. | Open Subtitles | إلي الحارس ومن ... علي المقدمة السفينة إلي القباطنة ... والملاحين والمهندسين إلي الأصحاء ... والبحارة البسطاء |
- Amerika'nın en sevilen taşralısının mütevazi başlangıcını yaptığı... ve onu bağrına ilk basan Sıradan halkın arasına döndüğü yer. | Open Subtitles | حيث كانت البداية المتواضعة لإبن العم الريفى المفضل لأمريكا و حيث يعود الآن للناس البسطاء الذين كانوا أول من رأوه و أحبوه |
Sonra, Sıradan köylülerin kır şenlikleri ve büyüleyici dansları... | Open Subtitles | ثم حضرت احتفال المزارعين الريفيين البسطاء... ورقصاتهم الفاتنة... |
Daha çok Sıradan olmayan bir zavallı. | Open Subtitles | بل بالأحرى البسطاء خارجي التغطية |
Hal böyleyken, Sıradan insanlar bunun tersini nasıl iddia edebiliyor? | Open Subtitles | لذا كيف يقول الناس البسطاء العكس؟ |