"البصيرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • görüş
        
    • İçgörü
        
    • öngörü
        
    • sezgi
        
    • kavrayış
        
    • vizyon
        
    • görüşlü
        
    • vizyonu
        
    • anlayış
        
    • vizyoner
        
    • öngörülü
        
    • birleştirmişti ki
        
    Helen Keller, görme yeteneği sahibi olup görüş sahibi olamamanın, kör olmaktan daha kötü olduğunu söyler. TED هيلين كلير قالت الشيء الوحيد الأسوأ في كونك أعمى هو أن يكون لديك بصر ولا تمتلك البصيرة.
    Bana göre, kör olmak, çok derin bir lütuf, çünkü körlük bana görüş verdi. TED بالنسبة لي ، أن أصبح أعمى كانت نعمه عميقة. لأن العمى أعطاني البصيرة.
    Bu sessiz, derin yansıma zamanlarından şüphe görtürmez yeni bir içgörü ortaya çıkacaktı. Open Subtitles من هذه اللحظات من الهدوء سينبعث حتما شعاع من الأمل بعض البصيرة الجديدة
    Sonuç olarak ihtiyacım olan şey deneyim. öngörü ile telafi edeceğim. Open Subtitles المهم هو ، ما افتقره في الخبرة سأعوض عنه في البصيرة
    Emin değilim ama bir sezgi uyandırabilir. Open Subtitles لست متأكدا، و ولكن قد تعطينا بعض البصيرة.
    Bunlar standart kavrayış ve algı testleri. Open Subtitles هذة إختبارات قياسية ادراكية و نفاذ البصيرة
    Bu iş vizyon gerektiriyor. Metanet gerektiriyor. Open Subtitles هذا العمل يتطلب البصيرة ويتطلب الثبات
    Arkadaşının, müzik setini sigorta yaptıracak kadar ileri görüşlü olmasını ilginç bulmuyor musun? Open Subtitles ألا تراه أمراً مدهشاً أن صديقك كانت لديه البصيرة ليشتري تأميناً بريدياً لمسجلك؟
    Onurlu bir adam. vizyonu olan bir adam. Open Subtitles رجل الشرف رقم البصيرة
    Buraya psikolojik görüş kaybımı konuşmak için geliyorum. Bu arada haftaya Hal Yeager geliyor. Open Subtitles فقدان البصيرة النفسي و في هذه الأثناء سيأتي هال خلال أسبوع
    Ve bu görüş onun bazı çok zor fikirleri geçmesine imkan sağladı. Open Subtitles وهذه البصيرة مكّنته تجاوز أفكار صعبة جداً.
    görüş gücüne bir kez kavuştum, hâlâ içimde yetenek olduğuna eminim. Open Subtitles كانت لدي البصيرة سابقاً. أعلم أنها ما زالت في داخلي.
    İnanılmaz bir içgörü ve potansiyeli var. Open Subtitles أرى فيه البصيرة والإمكانيّات الهائلة
    arttırırsak kazanacağımız şey içgörü ve huzur olacaktır. Open Subtitles وعينا سوف نحقّق .. البصيرة
    Yüzbaşı Rogers'ın "İçgörü" Projesi için geçiş izni yok. Open Subtitles كابتن (روجرز) ليس لديه تصريح لمشروع (البصيرة)
    doğan olmadı. Tedbir benim güçlü yanım olmamış olabilir ancak öngörü her zaman en iyi yanım olmuştur. Open Subtitles قد لا يكون الحذرُ صفتي الأقوى، لكن البصيرة هي صفتي الأقوى.
    Beyinlerimizden önce mevcut olmayan öngörü yeteneğimizi kullanarak geleceğimizi akıllıca kuralım. Open Subtitles لنصمم بذكاء مستقبلنا مستخدمين هبة البصيرة شيئاً لم يوجد قبل تطور العقول
    Sanırım bu sana biraz sezgi kazandırır. Open Subtitles قد يعطيك هذا بعض البصيرة النافذة
    Bazı psikiyatristler kavrayış konusunda öyle açtır ki bunu oluşturmayı kendileri deneyebilir. Open Subtitles بعض الأطباء النفسيين يتعطشون إلى نفاذ البصيرة إلى حد قد يدفعهم إلى محاولة خلقها
    Ayrıca yetenekli vizyon sahibi insanları vizyon sahibi iş yapmaları için arıyorum. Open Subtitles العثور أيضا موهبة من وحي لعمل البصيرة.
    Moda reyonumuzun yeni, ileri görüşlü şefi. Open Subtitles الرئيسة الجديدة ذات البصيرة لقسم الأزياء.
    # (geniş vizyonu olan bir elf) Open Subtitles ♪ قزم بهذه البصيرة
    Bu anlayış sayesinde Cuvier dünyadaki yaşamla ilgili yeni ve birçok kişiye göre akla gelmeyecek bir hikaye üretti. Open Subtitles هذه البصيرة ستقود كوڤييه لافتراض قصة جديدة للحياة علي الأرض قصة غير معقولة بالنسبة للكثيرين
    Bu akşam onurlandıracağımız adam kelimenin her anlamıyla vizyoner birisidir. Open Subtitles الرجل الذي نكرمه هذا المساء هو البصيرة بكل معنى الكلمة
    Toni Cannava. öngörülü örnek rehber. Open Subtitles توني كانافا) , ذات البصيرة و المُرشدة الروحيّة)
    Ama bir çocuk klasik modellerle yenilikçi melodileri öylesine birleştirmişti ki böylesine güzel müziğin olabileceğini hayal bile edemezdim. Open Subtitles ,و ها هو الولد يغني بشكل تقليدي عن المخاوف المعاصرة و لكن بمثل هذه البصيرة كان ذلك مدمراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more