"البعيدين" - Translation from Arabic to Turkish

    • uzak
        
    Bilirsiniz, size çok uzak atalara gözünüzü dikip bakmak. TED وكما تعلمون فأنتم تحدقون في أسلافكم البعيدين جدا.
    uzak mavi hat geriye. uzak kırmızı hat geriye. Bunu yapmak için kırk beş saniyeniz var. Open Subtitles ثم الخطين البعيدين وعودوا وأمامكم 45 ثانية لهذا
    Babalarıyla duygusal yönden uzak olan insanlara hep üzülmüşümdür. Open Subtitles أنا دائماً أشعر بالسوء من الناس البعيدين عاطفياً عن أبائهم
    Bu gözden uzak yerleri gözden uzak insanları severiz. Open Subtitles نحن نحب هذه الأماكن البعيدة، هؤلاء الناس البعيدين.
    Daha sonra olanları görmek için yaklaşık 20 bin yıl önceki uzak atalarımızı burada bırakalım ve daha yakın geçmişte Buzul Çağı'nın araya girdiği döneme gidelim. Open Subtitles و لرؤية ماحدث بعد ذلك دعونا نغادر أسلافنا البعيدين الذين عاشوا قبل 20 ألف سنة لزيارة الماضي القريب
    Yakın genetik akrabalarımız aynı ağaç dalını işgal ederler daha uzak kuzenlerimiz daha da uzağımızdadır. Open Subtitles الأقرباء الأقرب جينيا يحتلون نفس غصن الشجرة و أبناء العمومة البعيدين سيكونون أبعد.
    uzak torunları için yatırım yaparlar ve büyük evrimsel ikramiyeyi kazanırlar. Open Subtitles بل تُعدُّ استثمارات لِمُتحدِريها البعيدين و لهذا بإمكانهم ربح الجائزة التطورية الكُبرى.
    (Alkışlar) Böylelikle, en uzak iki ucunun sonuçta birbirlerini öpecekleri fikrini sevdik. TED (تصفيق) ولذا فإننا أعجبنا بفكرة أن طرفي الجسر البعيدين سينتهي بهم المطاف بتقبيل بعضهم بعضا.
    uzak akrabaları ise para istiyormuş. Open Subtitles أقاربه البعيدين طلبوا بصدقات.
    uzak atalarımızdan biri. Open Subtitles واحد من أسلافنا البعيدين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more