"البقاء بعيدا عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • uzak dur
        
    • uzak durun
        
    • uzak durmaya
        
    • uzak durmak
        
    • dışında kalmaya
        
    • karışma
        
    • uzak durman
        
    • uzak durabilir
        
    • uzak duracaksın
        
    İşten uzak dur ve her şeyin lağıma aktığını izle. Open Subtitles البقاء بعيدا عن الأعمال ومشاهدته تذهب هباء.
    Hayır, sen bundan uzak dur. Bu adam yarım milyonluk. Open Subtitles لا، عليك البقاء بعيدا عن هذا يساوي نِصْف مليون
    Victor'dan ve benden uzak dur. Open Subtitles عليك البقاء بعيدا عن فيكتور وعليك البقاء بعيدا عني.
    Erkekler ve kızlar gölden uzak durun Open Subtitles الفتيان والفتيات البقاء بعيدا عن البحيرة
    - Hayır, beladan uzak durmaya çalışıyorum. Open Subtitles وقام خلاله، والرجل، وأنا أحاول البقاء بعيدا عن المشاكل.
    Ama hala senin gibi bu işten uzak durmak isteyenler var. Open Subtitles لكن هناك القلة من امثالك يودون البقاء بعيدا عن الامر
    Bu sırada , gençlerin arabalarının dışında kalmaya bak. Open Subtitles وفي الوقت نفسه، كنت البقاء بعيدا عن السيارات مع المراهقين.
    Sadece keyifsiz dalışlardan uzak dur, evet. Open Subtitles مجرد البقاء بعيدا عن الغطس غير طبيعي، نعم.
    Ne yaparsan yap şuradaki David Duke kılıklı göt heriflerden uzak dur. Open Subtitles أوه، مهما فعلت البقاء بعيدا عن هذه motherfuckers ديفيد ديوك هنا، رجل.
    Ne olduğunu anlayana dek gözlerden uzak dur. Open Subtitles عليك البقاء بعيدا عن الأنظار حتى نحن معرفة ما يجري.
    Sıcak durumlara dayanamıyorsan, hikayeden de uzak dur. Open Subtitles إذا كنت تستطيع أبوس]؛ ر تحمل الحرارة، البقاء بعيدا عن القصة.
    Ailemizin hayatından uzak dur. Open Subtitles البقاء بعيدا عن الحياة الأسرية بلدنا.
    Kızımdan uzak dur. Open Subtitles البقاء بعيدا عن بلدي فتاة صغيرة.
    Beladan uzak dur. Open Subtitles ‫عليك البقاء بعيدا عن المشاكل.
    Her zaman dedik onlara, "çetelerden uzak durun" Open Subtitles نحن دائما قال لهم: "البقاء بعيدا عن العصابات.
    Beladan uzak durun. Open Subtitles البقاء بعيدا عن المشاكل.
    Çoğu hırsız gibi radardan uzak durmaya çalışıyor. Open Subtitles مثل معظم اللصوص انه يحاول البقاء بعيدا عن الرادار.
    Metalden uzak durmaya bakın. Open Subtitles من الأفضل البقاء بعيدا عن كل المعادن.
    Tek yapmamız gereken, ondan uzak durmak o bizi gerçeğe götürecektir. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو البقاء بعيدا عن طريقه،
    Ama tüm bunların dışında kalmaya çalışıyorm. Open Subtitles لكني احاو البقاء بعيدا عن كل هذا
    - Sen karışma Morse. Open Subtitles البقاء بعيدا عن هذا، مورس.
    Güzel, eğer görürsen, ondan uzak durman lazım. Open Subtitles حسنا، إذا كنت ترى واحد، يجب عليك البقاء بعيدا عن ذلك.
    Lan, amcık ağızlı, sokaktan uzak durabilir misin? Burası bizim mahallemiz. Open Subtitles أنت أيها الحمار الغبي, ألا يمكنك البقاء بعيدا عن الشارع؟
    Buradan uzak duracaksın. Vic Kasper'dan da. Tamam mı? Open Subtitles يمكنك البقاء بعيدا عن هذا المكان وفيك كاسبر، كل الحق؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more