Anlaşılıyor ki adam gece şehirde tek başına, Peace Corps'a gitmeden önce ülkeyi baştan başa kateden bir gezi yapıyor. | TED | وقد اتّضح أنه وحيد في البلدة الليلة يقود سيارته في رحلة عبر البلاد قبل ذهابه إلى "بيس كوربس" -وكالة تطوعية- |
Virüsü serbest bırakmalarından önce ülkeyi terkedebilecek kadar zamanımız var. | Open Subtitles | طالما فقط أن لدينا وقت يكفى لنغادر البلاد قبل أن يطلقوا الفيروس |
Göçmen bürosu ile karşılaştırdık. O'Neill kendi pasaportunu kullanarak 8 gün önce ülkeyi terk etmiş. | Open Subtitles | فبالمقارنة مع قسم الهجرة والجمارك (أونيل) غادر البلاد قبل 8 أيام |
Adam öldürülmeden bir gece önce ülke dışına bir uçak bileti alıyor. | Open Subtitles | الرجل حجز على الطيران لخارج البلاد قبل ليلة مماته هذا الأمر يجعلني أتساءل فحسب |
İki gün önce ülke dışındaki bir hesaptan gönderilmiş. -Bu havalenin kaynağı Şerif mi? | Open Subtitles | حُوّلت من حساب خارج البلاد قبل يومين - هل (شريف) مصدر ذلك التحويل؟ |
Bosco onu korkutmuş olmalı. Üç gün önce ülkeyi terk etmiş. | Open Subtitles | حتماً قام (بوسكو) بإخافته لقد غادر البلاد قبل 3 أيام |
Haberi yayınlamadan önce ülkeyi terk etmeyi düşünüyordu ama Redding onun gizli bilgileri indirdiğini öğrenince başaramadı. | Open Subtitles | بالطبع، كان يخطط لمغادرة البلاد قبل أن أنشُرها{\pos(260,260)} ولكن فشلت خطته "عندما اكتشفت "ريدينغ |
Bir tanığa göre, Hasan 10 yıl önce ülkeyi terk etmiş. | Open Subtitles | بالنسبة للشاهد ؛ ( حسن ) ؛ كان من المفترض أنّ يهرب من البلاد قبل عشر سنوات. |