"البنائية" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapı
        
    • Mimari
        
    • yapısal
        
    Bu moleküllerin her ikisi de kesinlikle aynı yapı taşlarından oluşsa da birbirlerinden tamamen farklı olan iki maddedir ve vücudumuzda tamamen farklı etki gösterirler. TED حسنا، على الرغم من أن كل من هذه الجزيئات تتكون من نفس المكونات البنائية إلا أنهما مادتين مختلفتين تماماً ولديهما سلوكٌ مختلفٌ تماماً داخل أجسامنا
    Tholin yaşamın başlaması için gereken kimyasal yapı taşlarını içerir. Open Subtitles يحتوي الثولين على الوحدات البنائية الكيميائية
    Bu küçük yapı taşlarını, bu küçük bebeklik resmini. Open Subtitles ،هذه الوحدة البنائية الصغيرة صورة هذا الطفل الصغير
    Binanın temelindeki inşaat malzemeleri, yâni bütün Mimari tasarımı değiştirmek gerekecekti. Open Subtitles نتيجة لوجود المواد البنائية بالأساس، يتعيَّن تغيير التصميم المعماريّ برمته.
    - Mimari ölçümleri takip etmemişler. Open Subtitles لكنه ينتهك الحدود البنائية.
    Ama asıl çarpıcı olan, onların ortak yönleri yani bu modellerin yapısal özellikleri ve eski güçten nasıl ayrıştıkları. TED لكن ما يدهش هو القواسم المشتركة، الخصائص البنائية لهذه النماذج الحديثة وكيف اختلفت عن القوة القديمة.
    yapısal hataları vardı ve amatörceydi. Karakterler zayıf tasarlanmıştı ve her sayfa özensizce yazılmıştı. - Ayrıca dilbilgisi açısından bir felaketti. Open Subtitles كان معيب من الناحية البنائية , هاوٍ , الشخصيات رسمت بصورة فقيرة و كل صفحه , أقل ما يقال , كارثة فى القواعِد.
    Bu ilaçların DNA'sını kopyalamak için hücre onlarla karşı karşıya geldiğinde ilaçlar DNA'nın çift sarmallı yapısının yapı taşlarına zarar veriyorlar, zarar onarılmadıkça bu durum hücre ölümüne sebep olabiliyor. TED بمجرد دخولها، عندما تعرض الخلية الحمض النووي لنسخه، فتقوم بتدمير الوحدات البنائية الخاصَّة بالبنية الحلزونية المزدوجة للحمض النووي، والذي يؤدي إلى موت الخلية، إلّا إذا تمَّ إصلاح الضرر.
    Onlar yapı bloklarınızdır. Open Subtitles تلك وحداتكم البنائية.
    Gezegenimizin yapı taşlarıdırlar. Open Subtitles إنها الوحدات البنائية لكوكبنا
    Bu kahrolası şey adli tıp biliminde çürüklerle başlıyor, en azından senin için zehir oluyor çünkü yapısal olarak kendi kendini yok etmeye eğilimliler çünkü organizma gibiler. Open Subtitles انها حقيقة في الطب القضائي ان الاشياء التي تتعفن تكون الأقل سمية لك لأنها من الناحية البنائية قامت بتدمير نفسها
    Fikrime göre Promenade salonundaki sütunların yapısal gücü, ...bir patlamaya dayanabilir. Open Subtitles القوة البنائية للعارضات الداعمة لسقف قاعة الرقص... قادرة بلا ريب على الصمود أمام التفجير
    Her ne kadar bir ergenin risk arama ihtiyacı gelişen beyinlerindeki yapısal ve işlevsel değişimlerin sonucu olsa da benim çalışmamın vurguladığı tehlikeli kısım riske alışmanın ergenin beynini fiziksel olarak değiştirebileceği ve daha fazla risk almaya neden olabileceğidir. TED بالرغم من أن الجموح نحو المخاطرة لدى المراهق هو، وبشكل كبير، نتاج التغيّرات البنائية والوظيفية المرتبطة بتطور ونضوج العقل، إلا أن الجزء الخطير هو أن بحثي قد أبرز أن الاعتياد على المخاطر بإمكانه، في الواقع، أن يغيّر عقل المراهق ويتسبب في الميْـل نحو اتخاذ مخاطرَ أكبر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more