"البناتَ" - Translation from Arabic to Turkish

• Kızları
• Kızlara
• kızlardan
• Kızlarımız

Belkide dışarı fırlayıp Kızları ve oğlanları korkutuyordur.
حَسناً، ربما يَقْفزونَ خارج ويُخيفونَ البناتَ والأولادَ

Ve sana bir tane yapıştırabilirdim ama ben Kızları incitmem.
ومن المحتمل أن أقنعك كما أنني لا أآَذي البناتَ

Onun erkeklere ders vermeye hiç zamanı yoktu. Ama Kızlara gelince, onları tek başlarına evine çağırıp, ders veriyordu.
لَكنَّه كَانَ يَدْعو البناتَ وحدهن ويعطيهم دروس

Kızlara Ron'un projemizin yapımcısı olduğunu söylüyoruz, Kızlara önemli gibi geliyor.
بَدأتُ التواريخَ. أخبرْ البناتَ رون، المنتج التنفيذي على المشروعِ، إجعلْه مهم صحيح.

Koca kızlardan hoşlanıyormuş
قالَ بأنّه يَحْبُّ البناتَ الكبيراتَ.

Kızlarımız kamyon dolusu günahkar öldürüyor.
إنّ البناتَ يَقْتلنَ المذنبين بحمولة سيارة الشحنِ.

ve bir kere buraların "Yeni Kızları" özelliğinizi kaybetmeye başladığınızda devamlı işlere ihtiyacınız olacak.
وعندما أنت لَسْتَ البناتَ الجديداتَ الجديداتَ على الكتلةِ أكثر، أنت سَتَحتاجُ بَعْض العملِ الثابتِ.

Birileri iyice sarhoş olup Kızları mıncıklamaya başladığında.
عندما الرجال يَسْكرونَ وبداية التي تَتلمّسُ البناتَ.

Yani Ron kasetleri izleyip beğendiği Kızları mı seçiyordu?
يُراقبُ لذا رون الأشرطة، وهو يَلتقطُ البناتَ بأنّه يَحْبُّ؟

Kızları öpen o şımarıklar gibi değildim.
أنا لَمْ أَتجول و اقبل البناتَ.

İşten erken çıktım ve neden gidip Kızları almıyorum dedim.
انا... نَزلَمن العملِمبكراً. انا إعتقدَ، بِحقّ الجحيم ما، أعطِ البناتَ جولة.

Ve Kızları boyayacağız.
- [تشارلي] ويَصْبغُ البناتَ! - ويُصبحُ مَصْبُوغاً بواسطتهم!

- Kızları bırakın.
- يُطلقُ سراح البناتَ.

Kızlara projenin suya düştüğünü söylüyorduk.
أنا فقط أُخبرُ البناتَ المشروع سَقطَ خلال.

Kızlara söyleyebileceğimi söyledim, fakat bencildim.
أخبرتُ البناتَ اللواتي أنا، لكن... أنا كُنْتُ أنانيَ.

Kızlara böyle söyleyeceğiz diyorum.
أَقُولُ ذلك الذي نُخبرُ البناتَ.

- Kızlara tembih etmiştim-
-I أخبرَ البناتَ ذلك -

Kızlarımız güzel ve azgın!
البناتَ لطيفات و هيجانين