"البيتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • ev
        
    ev halkının sekiz yüz kırk koruma ve işçisinin, artı, tek endişe ettiği şey, kendi pirinç kaselerini doldurmak olan... bir Hükümdar Kahyasının değeri. Open Subtitles مع وجود ثمانمائة وأربعون حارس و خادم للقسم البيتي . .. مع كبير أمناء البلاط
    Küçük kardeşim dün gece ev ödevini yapmayı unutmuş. Open Subtitles أخينا الصغير نسي كتابة واجبه البيتي البارحة, صحيح؟
    ev ödevinden sonra müzik çalabilirsin ondan sonra Open Subtitles يمكنك أن تعزف الموسيقى بعد واجبك البيتي بعد واجبك المزعج لكن ليس بعده حتى
    Yani bazen eve iş götürmek zorunda kalıyorsunuz, sanki ev ödevi gibi. Open Subtitles وأحياناً تضطر لأَخْذ عملكَ للبيت مثل الواجب البيتي
    Annem eskiden o harika ev yapımı kostümlerden dikerdi. Open Subtitles امي اعتادت على عمل هذا اللباس البيتي العظيم
    Ya da: "Fransız ev Mutfağı" Hoşuna gitti mi? Open Subtitles أو ـ الطبخ الفرنسي البيتي ـ هل يعجبك ذلك؟
    Bu, aslında, Kevin'ın ev ödevi. Open Subtitles أه، هدا، مشروع كيفين البيتي المهم في الحقيقة.
    Aslında zorunlu bir ev toplantısı yapıyoruz. Open Subtitles أوه , في الحقيقة انه نوع من الإجتماع البيتي الإلزامي . تَعْرفين؟
    Bitlendiğin zaman ev ödevi yapmak zorunda olmadığını biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم إنه ليس عليك أن تقوم بالواجب البيتي عندما يكون لديك قمل ؟
    Çelişki yaşadım, ev ödevi mi "Hanedan" mı diye... ve "Hanedan" kazandı. Open Subtitles "كان عندي نزاع علي الواجب البيتي أو "سلالة و"سلالة" ربحت
    Susan sana biraz ev ödevi gönderdi. Open Subtitles سوزان ارسل لكم بعض الواجب البيتي.
    Ve Marie, çorbanı, çiçeklerini ve muhtemelen ev yapımı ekmeğini alıp, yatak odamızdan defol! Open Subtitles وماري، تَأْخذُ شوربتَكَ وزهوركَ ومَخْبُوزكَ البيتي من المحتمل الخبز ويَخْرجُ من غرفةِ نومنا!
    Öldükten sonra vücudun... boşluklarına ev tipi iple... cerrahi becerisi olan birisi tarafından dikilmiş. Open Subtitles هم خيّطوا تشريح جثة إلى تجويف الجسم... بالخيط البيتي... من قبل شخص ما الذي يظهر أن يكون عنده مهارة جراحية.
    ev ödevim var. Open Subtitles كان عندي الكثير من الواجب البيتي.
    Çünkü biliyorum, ev işlerimden kaldım. Open Subtitles لأنى أعرف، تغيّبت عن الواجب البيتي
    ev ödevleri kötü ve dili çok kötü. Open Subtitles واجبها البيتي بطيئ. لغتها سوقية.
    California ev yapımı yemeğinin tadını çıkar. Open Subtitles تمتّع بطعام الكاليفورنيا البيتي
    Babamın bana verdiği ev ödevinde. Open Subtitles ذلك الواجب البيتي الذي أعطانيه أبي.
    Görünüşe göre ev kullanımı için direkt olarak kadınlara satıyorlar. Open Subtitles وكما يبدو! أنهم يبيعونه مباشرة للنساء! للإستخدام البيتي
    Ricky, buraya Michael'i görmeye gelmiş, bana ev sinema sistemimi bağlamamda yardım ederek nezaket gösterdi. Open Subtitles (أتى (ريكي) لرؤية (مايكل لكنّه كان لطيفا بما فيه الكفاية لمساعدته لي بتركيب النظام المسرحي البيتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more