"البيت الأبيضِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Beyaz Saray
        
    • Beyaz Sarayda
        
    Sheldon Tercott, CNN, Beyaz Saray'dan bildiriyor. Open Subtitles شلدرون تيلكوت، سي إن إن من البيت الأبيضِ
    Beyaz Saray kaynaklarına göre bu gemiler hiçbir iletişim kurmamış ama belirgin düşmanca tavırları da görülmemiş. Open Subtitles طبقاً لمصادرِ البيت الأبيضِ لم يكن هناك إتصالُ مِنْ هذه السُفُنِ لكن لا يَأْخذُهم عملَ عدائيَ بشكل علني
    Herneyse, Beyaz Saray'da çalışıyorum. Ne bok yiyorsunuz? Open Subtitles على أية حال، أنا أعمل لدى البيت الأبيضِ.
    Beyaz Saray basın sözcüsü az önce aradı. Open Subtitles صحافيي البيت الأبيضِ ما زالوا على اتصال.
    - Beyaz Saray Durum Odası'na götürüyoruz sizi. Open Subtitles نحن سَنَأْخذُك إلى غرفة عمليات البيت الأبيضِ.
    Beyaz Saray'da maliye sorumluluk yönergesi üzerine bir bilgilendirme vardı. Open Subtitles حَسناً، هناك لقاء التوصيات على الماليينِ فاتورة مسؤوليةِ في البيت الأبيضِ.
    Belki de Beyaz Saray'a davet edebiliriz. Open Subtitles حَسناً، لَرُبَّمَا يُمْكِننا أَنْ ندعوه إلى البيت الأبيضِ.
    Bayım, Bay Walsh ve ben Beyaz Saray'ın Batı Kanadı'nda size özel bir tur teklif ediyoruz. Open Subtitles سيدي، السّيد والش وأنا نرغب بعرض جولة خاصة لك في الجناحِ الغربيِ البيت الأبيضِ.
    Ford başkandı, Nixon Beyaz Saray'daydı... Open Subtitles فورد كَانَ رئيساً , نيكسون كَانَ في البيت الأبيضِ...
    Başkan Yardımcısı, Beyaz Saray'a gitti. Open Subtitles نائب الرئيس ذهبت إلى البيت الأبيضِ.
    - Hayır, Maddox'tan ses seda yok ama artık Beyaz Saray'da daha büyük bir rolüm olduğunu biliyor yani benim daha büyük bir sikim var, yani yalayabilir. Open Subtitles ، لا، لا شيء وصل لحد الآن، لَكنَّه يَعْرفُ بأنّني عِنْدي دور أكبر في البيت الأبيضِ الآن، والذي يَعْني بأنّه لدي أكبر قضيب، يُمْكِنُ أَنْ يَمتصَّه.
    Efendim, az önce Beyaz Saray'dan bir mesaj geldi. Open Subtitles يا , سيدتي ، أنا فقط للتو وصلتني رسالة منْ البيت الأبيضِ. - آه.
    - Evet, Beyaz Saray'da kalmamıştı. Open Subtitles نعم، نفذ من عندنا في البيت الأبيضِ.
    Önemli olan sizi Beyaz Saray'da tutmamız. Open Subtitles الذي مهمُ إبْقائك في البيت الأبيضِ.
    "Beyaz Saray'dan ha 5 km ötede oturmuşum ha 5 milyon km ötede, fark etmiyor" sloganınız. Open Subtitles "اسكن ثلاثة اميال مِنْ البيت الأبيضِ "، ومن الأفضل أن يَكُونُ ثلاثة ملايين ميلَ."
    "Beyaz Saray'a yürüyüş" olayını yapıyor. Open Subtitles هي تَعْملُ على "المسير إلى البيت الأبيضِ."
    Beyaz Saray'dan bahsediyorum. Open Subtitles أَتحدّثُ عن البيت الأبيضِ.
    Beyaz Saray'dan bile cevap geldi. Open Subtitles أصبحتُ حتى a رَدّ مِنْ البيت الأبيضِ.
    Bir de, Beyaz Saray'dan Jonah burada. Open Subtitles - حسنا وجوناه هنا مِنْ البيت الأبيضِ.
    Sue'ya Beyaz Saray'dan Mart'ı aramasını söyleyeceğim. Open Subtitles سأتصل مع سو لتتصل مع (مارتن) في البيت الأبيضِ.
    Beyaz Sarayda 27 kamera var. Open Subtitles تَغطّي 27 آلةُ تصوير مداخلَ البيت الأبيضِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more