Zile ilk basan broker satışı alır. | Open Subtitles | السمسار الأعلى مقاما الأول الذى ينفخ بالبوق عندما يحصل على البيعة |
Kesinlikle. Dolandırıcılık suçlaması, ikinci satışı geçersiz kılar. | Open Subtitles | بدون شك، إن الإحتيال يبطل البيعة الثانية |
O satışı zaten yapmayacaktım. | Open Subtitles | أنا كنت لا أريد أن أقوم بهذه البيعة أبدا ً |
Bu yıl yaptığım tek satış, bunun da pek satış olduğu söylenemez. | Open Subtitles | نعم ، هذه البيعة الوحيدة لي منذ سنوات، وليست بيعة مكتملة أيضاً |
satış için ortaya çıkmazsam, bir arkadaş defteri internete salacak. | Open Subtitles | إن لم أحضر وقت البيعة .. فإن لي صديقاً سوف يقوم بنشر الأمر عبر الإنترنت |
Çünkü satış tamamlanır tamamlanmaz atılacaksın ve işin bitecek. | Open Subtitles | ، لأنه مجرد أن تتم هذه البيعة سوف ترمى عبر البلدان و ستصبح جثة .. تقرع في هياكلهم |
Aslında satışın asıl önemli kısmı isim. | Open Subtitles | الاسم في الحقيقة جزء مهم من البيعة |
satışı neden sizin değil de annemin durdurduğunu merak ettim. | Open Subtitles | أتسائل لماذا كان أن يكون أمي من يوقف البيعة ولست أنت |
Bu satışı tekrar Jan den alabilmem için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل لديكم أي فكرة عما اضطررت لفعله لأحصل على هذه البيعة من جان ؟ |
Bu satışı tekrar Jan den alabilmem için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل لديكم أي فكرة عما اضطررت لفعله لأحصل على هذه البيعة من جان ؟ |
Ve eğer bizim bu satışı değerlendirmemiz konusunda alıcıyı bilgilendirmeyi beceremeyeceksen ben de kimin muhakeme gücünün gerçekten bulanık olduğunu sorgularım. | Open Subtitles | إذا كنتِ لا تستطيعين تحمّل إعلامنا ،للشّاري أنّنا نقيّم هذه البيعة فذلك يدفعني للتّشكيك فيمن منّا لديه حُكم غير واضح |
satışı gerçekleştirmek için gemiyle kıyı arasında iletişim kuruyorlar demektir. | Open Subtitles | ،ولديهم سفينة للاتصال بها عند الشاطئ لكي يحققوا البيعة |
Sen, ben ve Dwight, benim Chrysler'ıma atlayıp, ... gidip bu satışı yapacağız. | Open Subtitles | " أنت , أنا , و " دوايت " سنركب في سيارتي " بي تي كروزر نحن سنذهب لسحق هذه البيعة |
satışı feshedebileceğimize eminim. | Open Subtitles | انا متأكد انه بإمكاننا ان نلغي البيعة. |
Sonra babamın tepesi attı tabii. Gözlerimin önünde satışı iptal etti. | Open Subtitles | أبي غضب كثيرًا وألغى البيعة أمامي. |
- Temiz satıştı. O satış, yeni girişimimize ön ayak oldu. | Open Subtitles | بسبب تلك البيعة أثارة عملنا التجاري الحديث |
Gözlemim şu ki, satış yaptıktan sonra başka bir aramaya cevap vermen gerekirken müşteriyi hatta tutmaya devam ediyorsun. | Open Subtitles | يبدو بأنك عندما تتم البيعة تبقي العميل على الخط بينما من المفروض ان تنتقل للمكالمة التالية |
Bu sebepten dolayı ve anlattığım tüm sebeplerden dolayı şahsi kanaatim şudur ki bu satış gerçekleşmiş olamaz. | Open Subtitles | ولهذا السبب, ولكل الأسباب التي أخبرتكم بها إنها وجهة نظري بأن تلك البيعة لم تحدث |
Bu sebepten dolayı ve anlattığım tüm sebeplerden dolayı şahsi kanaatim şudur ki bu satış gerçekleşmiş olamaz. | Open Subtitles | ولهذا السبب, ولكل الأسباب التي أخبرتكم بها إنها وجهة نظري بأن تلك البيعة لم تحدث |
satış fiyatında indirim yapamazsın yada sonraki alımlar için kredi veremezsin; | Open Subtitles | لايمكنك خصم ثمن البيعة أو التأمين لأجل مشتريات في المستقبل |
Evet, belki bir müdür olamayabilirim ama çok inatçı bir satış elemanımızı, en büyük müşterilermizden biri için buraya getirip işi kapmayı başardım. | Open Subtitles | ربما لن أكون مديرا لكني تدبرت للتو أعند بائع لدينا لينهي البيعة مع أحد أكبر عملائنا |