Eldeki malzeme taşıyıcılar paletleri ve yapıştırıcı kutularını Perakende dükkanlarına taşımak için kuruluydu | TED | تم إنشاء منصات تجهيز الأصناف للضخ المتواجدة حاليًا وأغلفة تعليب لمحلات البيع بالتجزئة. |
Perakende satışta onca yıl geçirdikten sonra... alışveriş merkezlerinden nefret etmem gerekirdi ama burası kolayıma geldi. | Open Subtitles | ستظنون انه بعد كل خبرتي في البيع بالتجزئة كنت سأكره المجمع التجاري و لكنه كان مريحا |
Perakende işinde ne zaman herkes bu kadar genç oldu? | Open Subtitles | متى بات جميع موظفي البيع بالتجزئة صغار بالسن هكذا؟ |
perakendecilik yapıyor bu onun en yoğun zamanı. | Open Subtitles | إنها تعمل في البيع بالتجزئة هذا هو الوقت الأكثر إزدحاما لها |
perakendecilik hızlı-ilerleyen, eğlenceli bir dünyadır. | Open Subtitles | البيع بالتجزئة هو عالم سريع الخطى ومثير |
1980 bize Bill Gates'i ve DOS'u getirdi. Banka veznedarlarının yerini ATM'ler aldı. İş yükünü azaltmak için Perakende sektöründe barkod kullanıldı | TED | الثمانينات جلبت لنا بيل غيتس, و"دوس", ماكينات الصراف الآلي لتستبدل صرافي البنك, المسح الضوئي للشفرة الخطية لخفض العمالة في قطاع البيع بالتجزئة. |
Perakende alım yeteneğim yüksektir. | Open Subtitles | لدي هدية من اجل البيع بالتجزئة |
Perakende satış onları tedirgin yapıyor. | Open Subtitles | البيع بالتجزئة يجعلهم متنرفزين |
Perakende değeri 4000 dolar. | Open Subtitles | قيمة البيع بالتجزئة هو 4،000 دولار |
- Perakende mağazalar ve restaurantlar var gibi gözüküyor. | Open Subtitles | -يبدو أن معظمهم من البيع بالتجزئة والمطاعم . -إذا كان هذه حول |
Anton Underhill. Perakende danismani... | Open Subtitles | (أنطون أندرهيل) قنصل البيع بالتجزئة... |
Yani perakendecilik mi? | Open Subtitles | أعني , البيع بالتجزئة ؟ |