Madagaskar'ın bazı bölgelerinde, Erozyon dehşet verici. | Open Subtitles | في يعض انحاء جزيرة مدغشقر التآكل يظهر بشكل ملفت |
Erozyon And'ların eteklerinden metal açısından zengin tortuları bu göle sürükler. | Open Subtitles | من منحدرات جبال الأنديز ، يقوم التآكل بدفع الرواسب الغنية بالمعادن نحو البحيرة |
Hayır,bir çeşit bu katta ki protein duvarında bir çeşit aşınma | Open Subtitles | لا ، هو نوع من التآكل في . الحائط البروتيني فوق هذه الأرضية |
Bir an için geçmişimize dönsek jeolojik aşınma ve birikme döngüsü geri alınır. | Open Subtitles | إن غضضنا الطرف عنها للحظة، فستسيطر عليها دورة التآكل والترسيب الجيولوجيّة. |
Ve bu tünelleri sel bastığında, korozyon kontrolü ele alarak yıkımı başlatacaktır. | Open Subtitles | وبمرور الوقت هذه الأنفاق ستغَمَر بالماء سيبدأ التآكل ويحكم سيطرته ويبدأ الإنهيار. |
Bilim insanları yıllarca bu ölçekte bir erozyona neyin neden olabileceğini araştırdı. | Open Subtitles | تعاقبَ العلماء على مدى أعوام في محاولتهم معرفة سبب التآكل بهذا المقياس. |
Kısmen bunun sebebi, erozyonun. devamlı olarak geçmiş çarpışmaların izlerini silmesi ama aynı zamanda atmosferin koruyucu rolüdür. | Open Subtitles | جزئياً لأن التآكل يعمل بشكل مستمر على محو آثار تصادمات الماضي. لكن هذا أيضاً بسبب دور الغلاف الجوي الواقي. |
Salı gecesi yapılan plastik bozunması hakkındaki bilinçlendirme toplantısı bence, büyük bir başarıydı ve buradan bizim için sunum yapan Bay Speel'e teşekkür etmek istiyoruz. | Open Subtitles | فى ليلة الثلاثاء هناك للبلاستيك إجتماع تجنب التآكل أنا كنت أفكر .أنه نجاح كبير |
Erozyon, asit yağmuru ve doğal afet etkenlerini de ekledim ama bir yer çıkmadı. | Open Subtitles | ... قمت بتوفيقه مع التآكل المطر الحامضي ، الكارثة الطبيعية لم أجد ما يتوافق معه نهائياً |
Erozyon, kaya katmanlarını parça parça kazımaya başlamış. | Open Subtitles | بدأ التآكل بالتعرية المتواصة للطبقات. |
Bu kum tanesi, muhtemelen yaklaşık 3.5 ya da 4 milyar yıllık ve Dünyamızdaki kumun su, düşme ya da hava ve benzeri şeyler yüzünden aşındığı gibi hiç aşınmamış. Tüm görebildiğiniz, şurada güneş tarafından oluşmuş küçük bir Erozyon (güneş fırtınaları) ve bu Erozyon güneşteki radyasyon yüzünden olmuş. | TED | هذه الحبوب من الرمل على الأرجح عمرها حوالي 3.5 أو 4 ملايير سنة، وهي لا تتآكل أبدا بنفس الطريقة التي يتآكل بها الرمل على الأرض، حيث يتآكل بسبب المياه والهبوط، والهواء وهكذا دواليك. كل ما يمكنك أن تراه هو القليل من التآكل هنا بسبب الشمس، حيث هذه العواصف الشمسية، وهذا تآكل بالإشعاع الشمسي. |
18. ve 19. yüzyıllarda, İngiliz tek biçimci jeologlar, James Hutton ve Chales Lyell, gerçekleşmekte olan çok düşük dereceli Erozyon ve çökelmeyi inceledi. Böylece dünyanın, İncil'de belirtilen 6000 yıldan çok daha yaşlı olduğu ortaya çıktı. | TED | في القرنين الثامن عشر والتاسع عشر، منظرو الوتيرة الواحدة من علماء الجيولوجيا الإنجليزيين، جيمس هوتون وتشارلز لييل، درسا المعدلات الحالية والبالغة البطء من التآكل والترسب وأدركوا أن الأرض لا بد وأن تكون أقدم بكثير من التقديرات الإنجيلية التي تقول بـ 6000 سنة. |
Erozyon yavaş ama sürekli bir harekettir. | Open Subtitles | التآكل هو عملية تحدث ببطئ |
Kurbanda tırmalama ve aşınma bulgusu yok. | Open Subtitles | لا علامات على التمزيق و التآكل في الضحية. |
Bunlar kuş dışkısının yol açtığı aşınma yüzünden görünmeyen üç kurşun deşiği. | Open Subtitles | إذاً هذه جروح الرصاصة الثلاثة التي وجدتها محجوبة بسبب التآكل من ذرق الطيور. |
Boşlukta açıklık oluşturmak için bir aşınma sorunu kullanıyorum. | Open Subtitles | سأستخدم اضطراب التآكل لأنشاء بوابة الى الفراغ |
aşınma bütün duvarlara yayıldı | Open Subtitles | التآكل ينتشر على طول الحيطان |
İnsanların zamanındayken, üst düzey demir yapısını korozyon etkilerinden korumak için her yedi yılda bir boyanıyordu. | Open Subtitles | أثناء وجود البَشَر، هيكله العلوي الحديدي كان يدهن مرة كل سبع سنوات لحمايته من التآكل. |
Sabundaki hidroksit anyonları katran asidinin molar kuvvetine korozyon başlamadan önce 32 dakikaya kadar dayanabilir. | Open Subtitles | والأنيونات هيدروكسيد في الصابون يمكن مواجهة قوة المولي من حمض القطران لمدة تصل إلى 32 دقيقة قبل مجموعات التآكل في. |
korozyon (paslanma) önleyici olabilir. | TED | قد تكون لأي شيء ضد التآكل. |
Böylece süngersi toprak hem erozyona direnir, hem de diğer organizmaları destekleyen mikrobiyal bir evren oluşturur. | TED | و بالتالي فإن التربة الاسفنجية لا تقاوم التآكل فحسب بل تهيأ عالم جرثومي التي تنتج بدورها كائنتات متعددة |
Burası en alt kısım. Bütün buzulun 2 metrelik dibi. erozyona sebep olan kısım işte bu. | Open Subtitles | هذا بأسفل الجبل الجليديّ كله بمترين ، وهذا ما يؤدي إلى التآكل |
Fakat bu erozyonun hiç beklenmedik bir faydası olmuş. | Open Subtitles | لكن هذا التآكل المدهش له منفعة غير متوقّعة. |
Salı gecesi yapılan plastik bozunması hakkındaki bilinçlendirme toplantısı bence, büyük bir başarıydı ve buradan bizim için sunum yapan Bay Speel'e teşekkür etmek istiyoruz. | Open Subtitles | فى ليلة الثلاثاء هناك للبلاستيك إجتماع تجنب التآكل أنا كنت أفكر .أنه نجاح كبير |