Pazartesi ilk iş, disiplin kurulunu olağanüstü toplantıya çağıracağım. | Open Subtitles | سأعقد جلسة يوم الإثنين في مجلس طلاب المدرسة التأديبي |
disiplin Kurulu fikirlerinizi göz önüne alacak ve kapalı oturumda karar verecek. | Open Subtitles | المجلس التأديبي سيأخذ هذه المسألة تحت المداولة في جلسة مغلقة |
Okul idaresi ve öğrencilerden oluşan disiplin Kurulu, başka toplantıya gerek görmüyor. | Open Subtitles | المجلس التأديبي الطلابي التابع للمدرسة بحاجة لجلسات أخرى |
30'unda bile değildi. Okulu bitirir bitirmez onu disiplin kuruluna aldılar. | Open Subtitles | لم تصل الثلاثين وعُيّنت في القسم التأديبي مباشرة بعد المدرسة |
"Fox River hapishanesinden kaçtım, çünkü işlememiş olduğum bir cinayetten dolayı ölüm cezasına çarptırılmıştım." | Open Subtitles | لقد هربت من سجن (فوكس) التأديبي لأنني حكم عليّ بالموت لجريمة لم أرتكبها |
disiplin suçu dolayısıyla lütfen müdür yardımcının ofisine bekleniyorsunuz. | Open Subtitles | من فضلك تعال إلى مكتب مساعد المدير للإجراء التأديبي |
Ona söylemek ister misin yoksa bunu senin için Dr. disiplin'in yapmasını mı istersin? | Open Subtitles | هل تريدي إخباره أم تريدين من الطبيب التأديبي ليقوم بذلك؟ |
İncelemeden sonra lig disiplin komitesi hareketin illegal ve tehlikeli olduğuna karar vermiş ve oyuncuya üç maç ceza vermiş. | Open Subtitles | بعد الاجتماع مفوض العصبة التأديبي قرر ان الضربة غير شرعية و خطيرة و أقر إيقاف اللاعب لثلاث مباريات |
Her neyse, disiplin Kurulu dedi ki, ...açığa alınmamdan önceki davalarıma danışmanlık edebilirmişim. | Open Subtitles | حسنٌ, يقول المجلس التأديبي أنني أستطيع مراجعة أية قضية بدأت بها قبل تعليقي عن العمل |
Ben sadece diyorum ki, bunu disiplin Kurulu ile konuştum. | Open Subtitles | أقول فقط إنني ناقشت الأمر مع المجلس التأديبي |
disiplin Kuruluna hakkımda kimin bilgi sızdırdığını bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هل تعرفين من يسرب أخباري إلى المجلس التأديبي ؟ |
Yarınki disiplin Kurulu için hazırlanman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | اليس عليكِ التحضر للشأن الخاص بالمجلس التأديبي غدا؟ |
Aslında, keşke ben de disiplin kuruluna gitmeseydim. | Open Subtitles | في الواقع، اتمنى لو انني ايضا لم اقم بالمثول امام المجلس التأديبي. اتعرف ماذا؟ |
Belli ki yapabilir, ...bir disiplin toplantısı geliyor. | Open Subtitles | من الواضح ان بامكانه ذلك, بانتظار السماع التأديبي. |
Baro disiplin Kurulu'nda açığa alınmamı oyladıklarını duydum. | Open Subtitles | الأمر رسمي للمجلس التأديبي لكان صوّت في إيقافي |
disiplin cezası almış birine bunu söylemek doğru değil gerçi. | Open Subtitles | بالرغم من أن هذا ليس شيئاً يقال لشخص قد عاد للتو من سماع الإجراء التأديبي الذي سيتلقاه |
Olanları anlamak ve yapılacak disiplin işlemi için öneride bulunmak. | Open Subtitles | أن الغرض من هذه اللجنة هو فهم الحادث و لعمل توصيات متعلقة بالإجراء التأديبي الواجب إتّخاذه حيال ذلك |
Açık olması disiplin işlemini kolaylaştırmıyor. | Open Subtitles | حسناً , ذلك لا يجعل إتخاذ القرار التأديبي أكثر سهولة |
disiplin Kurulu hafifletici durumları göz önünde bulundurur. | Open Subtitles | المجلس التأديبي سوف يستمع إلى الظروف المخففة. |
"Fox River hapishanesinden kaçtım, çünkü işlememiş olduğum bir cinayetten dolayı ölüm cezasına çarptırılmıştım." | Open Subtitles | لقد هربت من سجن (فوكس) التأديبي لأنني حكم عليّ بالموت لجريمة لم أرتكبها |