Biz onlara destek ve para veriyoruz onlar bana özür veriyorlar. | Open Subtitles | أننا نمنحهم التأييد والمال، وهم يمنحوني العفو. |
Şimdi ise İkinci Dalga en az üç hükümetten destek almışa benziyor. | Open Subtitles | وان التأييد لها كان من ثلاث حكومات مختلفة |
Monmouth Dükü ülke boyunca malikaneden malikaneye geçip, taht iddiası için destek arıyor. | Open Subtitles | يمر دوق مونموث من خلال مسيرات البلاد من بيت كبير إلى بيت كبير، لحشد التأييد من أجل حقة بالعرش |
Geçen ay, modelimize en yüksek akademik desteği aldık. | TED | في الشهر المنصرم، حصلنا على مطلق التأييد الأكاديمي لنموذجنا. |
- Bunu resmi desteği alınca kutlayalım. | Open Subtitles | لنشرب نخَب بمُجرّد أن يتم التأييد الرسمي. |
First Lady'nin Evrensel Sabıka Sorgulaması Yasa Tasarısı'na halkın desteği, son günlerde kulakları sağır edecek düzeye gelmiştir. | Open Subtitles | التأييد العام لمشروع السيدة الأولى الخاصّ بـ"وثيقة فحص الخلفيّات الشامل" تم عزلهُ في الأيام القليلة الماضية |
Bay Naylor, Tütün Araştırmaları Akademisi'ne maddi desteğini kim sağlamaktadır? | Open Subtitles | السيد نايلور، من يزود التأييد المالي لـ أكادمية دراسات التبغ |
Hükümet, halkın desteğini kazanmak için... daha fazla çaba göstermedikçe, o savaşın kazanılacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | ما لم يتم بذل جهد أكبر من قبل الحكومة لكسب التأييد الشعبي لا أعتقد أنه يمكن الانتصار في الحرب هناك |
Belle'lerin eş başkanı olarak, bana destek sağlayabilirsin. Yani, sanırım. | Open Subtitles | كرئيسة مشتركه للحسناوات يمكنك أن تجمعي التأييد حسناً |
Alacağım o destek, seçimi kazanmamı garantileyebilirdi. | Open Subtitles | ذلك التأييد يُمكن أن يقوم بإنهاء الإنتخابات لصالحي. |
Efendim, bilginize devlet başkanlarından destek mesajları gelmeye devam ediyor. | Open Subtitles | سيدي ، يجب أن تعرف ان رسائل التأييد تواصل التدفق من رؤساء الدول من جميع أنحاء العالم |
Ve Dr. Kean bana anlatmaya devam etti; Bana "Benim deneyimime göre, başka türlüsü defalarca tekrarlanmadığı sürece, hatta destek çok az miktarda verilse bile, çocuklar kendi eğilimlerine bırakılırlarsa, o çocuklar başarır" dedi. | TED | وأكمل الدكتور كين كلامه وقال "من خلال تجربتي وحتى بوجود قدرا من التأييد سوف ينجز الطفل لو ترك لوحده" |
Eagleton'a tam destek veren McGovern son zamanlarda bu konuyla ilgili tavrını değiştirdi ve Eagleton'un kalmak ya da adaylıktan çekilmek konuşunda bir karar vermesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | مكجفرن الذي كان قد جمع التأييد الكافي لإيجلتون -أبدى المزيد من الشكوك مؤخرا -و قال أن إيجلتون لابد أن يصل إلى قرار |
desteği sen alırsın, Simpson yarıştan çekilir sonra sadece sen ve Lang kalırsınız. | Open Subtitles | سيكون لديك التأييد (سيمبسون) إنسحب إذا بقى أنتِ ضد (لانج) |
Sue'yu Hill City'ye geri getirebilmek için halk desteği kazanmak istiyoruz. | Open Subtitles | ... نحن نرغب فقط بإكتساب التأييد الشعبي لقضيتنا "لإرجاع "سو" إلى مدينة "هيل |
En iyisinin onayı ve desteği. | Open Subtitles | التأييد الأكبر للتأييدات |
Misilleme veya seçmen desteği kaybetme endişesi olmadan binde sekiz Kilise vergisi sahtekârlığını giderebilir,.. | Open Subtitles | دون الخوف من الانتقام أو خطر فقدان التأييد من الناخبين يمكنني مراجعة الاحتيال الكبير من ضريبة الكنيسة ثمانية بالألف ضريبة تفرضها الحكومة الإيطالية على الشعب مقدارها 0.8%، تعطى إمّا للمؤسّسات الدينية أو لمؤسسات المساعدة الاجتماعيّة |
Bu yüzden de programlarının çoğu örneğin halka para bağışlaması tüm bunların tek amacı halkın desteğini kazanmaktı. | Open Subtitles | و كانت الكثير من برامجه مثل التبرع بالمال إلى العامة كانت تهدف إلى حشد التأييد الشعبي |
Londra Kulesi'ne atıldı ve hapsedildi, ama onlarla mücadele edecek kadar cesurdu ve sonunda halkın öylesine desteğini aldı ki kazandı. | TED | وأُلـقي في برج لندن وسُجن، لكنه كان شجاعًا بما يكفي، كان شجاعا بما يكفي ليتحداهم، وفي نهاية المطاف حاز على التأييد الشعبي في لندن وفاز. |