| Clark, iyi ki gelebildin. Amerikan Tarihi çalışıyoruz, komünizm korkusu. | Open Subtitles | كلارك أنا سعيدة لحضورك نحن نذاكر التاريخ الأمريكي الخوف الأعظم |
| Dokuz yıl içinde tam dokuz sefer Amerikan Tarihi dersi alıyoruz. | Open Subtitles | إننا ندرس التاريخ الأمريكي للمرة التاسعة لمدة تسع سنوات. |
| Bu mektup, Amerikan tarihinin özgün bir parçası olabilir pekala. | Open Subtitles | هذه الرسالة يمكن أن تكون قطعة أصلية من التاريخ الأمريكي |
| Amerika tarihi bile kadınlara karşı nazik değildi. | Open Subtitles | لكن التاريخ الأمريكي لم يكن لطيف مع النساء |
| Aslında, bu, Amerikan tarihindeki, hükümetin düşmanın tüm istediklerini kabul etmek zorunda kalarak barış müzakere ettiği tek savaştır. | TED | في الحقيقة، هذه الحرب الوحيدة في التاريخ الأمريكي التي فاوضت فيها الحكومة السلام عن طريق تلبية كل طلبات العدو. |
| Neyse, kendisinin en yetkin kişi olacağını düşündüm gidip de Amerikan tarihini tanımlayan noktanın ne olduğunu sormak için. | TED | إذَا فكرت انه سيكون الشخص المناسب للسؤال عن لحظة حاسمة في التاريخ الأمريكي |
| Amerikan Tarihi üzerine doktoramı tamamlıyorum. | Open Subtitles | أنا أنهي رسالة الدكتوراة في التاريخ الأمريكي |
| Amerikan Tarihi ödevim vardı. | Open Subtitles | مقال عن التاريخ الأمريكي أسلمه يوم الإثنين |
| 1492'deki Kolomb'un seferi Amerikan Tarihi'ndeki en kayda değer olaylardan biri olarak öğretilir. | Open Subtitles | رحلة "كريستوفر كولمبوس" عام 1492 يتم تعليمها كأحد أهم الأحداث في التاريخ الأمريكي. |
| Onun koleksiyonuna yaltaklanan yağcı bir Amerikan Tarihi uzmanı. | Open Subtitles | متخصصة في التاريخ الأمريكي والتي هي مولعة بمجموعته |
| Bu Amerikan Tarihi'ndeki en harika andır. | Open Subtitles | كانت تلك لحظة عظيمة في التاريخ الأمريكي |
| Pensilvenya Üniversitesinde Amerikan Tarihi öğretmeniyim. | Open Subtitles | التاريخ الأمريكي في جامعة بنسلفانيا. |
| Burası Amerikan tarihinin önemli anlarının geçtiği bir alandır. | TED | وهو المكان الذي حصلت فيه لحظات محورية من التاريخ الأمريكي وهو المكان الذي حصلت فيه لحظات محورية من التاريخ الأمريكي |
| Bu, Amerikan tarihinin en üzücü bölümünü kapatır. | Open Subtitles | هذه نهاية أكثر فصول التاريخ الأمريكي تعاسةً |
| Ben Amerikan tarihinin en önemli deniz seyahatiyle ilgili bir tane biliyorum: | Open Subtitles | أنا أعرف ، عن أهم رحلة بحرية في التاريخ الأمريكي |
| 20. Yüzyıl Amerika tarihi'nden CB mi almış ne? | Open Subtitles | وثالثاً في التاريخ الأمريكي للقرن الـ20، ماذا؟ |
| Hala Amerika tarihi çalışıyorsun demek? Ben Alacakaranlık Efsanesi'ni yeni bitirdim. | Open Subtitles | ألازلتى تدرسين التاريخ الأمريكي ؟ "لقد أنهيت لتوي ، مجموعة كتب "تويلايت |
| Ben Amerikan tarihindeki en büyük öğretmen grevi için zaten suçlandım. | Open Subtitles | لقد أصبحت للتو المُلام على أكبر إضراب للمعلمين في التاريخ الأمريكي. |
| Ona göre sen Amerikan tarihindeki en kötü ihanetlerden birisini yaptın. | TED | هو يعتقد أنك إرتكبت أحد أسوأ الخيانات في التاريخ الأمريكي |
| bu mektubun Amerikan tarihini nasıl değiştirebileceğini, bu mektup yayınlanırsa, | Open Subtitles | استرسل في الحديث عن كيف أن هذه الرسالة يمكن أن تغير مجرى التاريخ الأمريكي |
| Tek bir bakışta, Amerikan tarihini baştan sona görüyorsun. | Open Subtitles | رؤية على بداية التاريخ الأمريكي بنظرة واحدة |
| Bilgiler için teşekkürler, American History X. | Open Subtitles | حسناً، " أيها التاريخ الأمريكي اكس " |
| Amerikan tarihine düşkünlüğünü gösteren Bay Karl'ın bile bu durumun demokratik doğasını takdir edeceğinden şüphem yok. | Open Subtitles | و السيد كارل , مع ولعه عن التاريخ الأمريكي سوف لن نقدر الشك . إنها طبيعته الديمقراطية . |
| ABD tarihinin en genç ve en cüretkar dolandırıcısı kabul edildim. | Open Subtitles | أجرأ و أصغر نصاب في التاريخ الأمريكي |
| Amerikan tarihinden raflar dolusu sanat eserlerine sahipti. | Open Subtitles | كان عنده الكثير من الرفوف الملأى بقطع فنية من التاريخ الأمريكي |