Gülümsemeye devam edecek ve kendi yoluna gidecek. | Open Subtitles | فهو يواصل التبسم و يكون باله في شيء آخر ثم يرحل |
Herkes Gülümsemeye devam etsin. Eğer bunu öğrenirse büyükannem yaşayamaz. | Open Subtitles | واصلوا التبسم سيقتل جدتي لو علمت |
Ama Gülümsemeye devam etmek istersem... Ne zaman gelecekler? | Open Subtitles | ...لكن اذا أردت مواصلة التبسم متى سيحضرون ؟ |
- Sırıtmayı keseceğimi hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | -لا أظنني أبداً سأتوقف عن التبسم |
"Sevgili Jake mektubun daha yeni elime geçti... ve durmadan Sırıtmayı bırakamıyorum." | Open Subtitles | ...(عزيزي، (جيك" لقد استلمت رسالتك للتو و لايمكن التوقف عن التبسم" |
Üç dört yıl içinde, yabancılara gülümsemek bile yasa dışı olacaktır. | Open Subtitles | لاحقاً سيكون هناك قانون يمنع التبسم للغرباء |
Miden bulanıyorken gülümsemek ne kadar zor biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم مامدى صعوبة التبسم عندما تكون مشمئز؟ |
Ona gülümsemeyi vaat eden ameliyatın üzerinden 6 ay geçmiş. | Open Subtitles | لقد مرت الآن 6 أشهر منذ أن أجرت العملية التي تبشر بمنحها القدرة على التبسم |
Gülümsemeye devam et. | Open Subtitles | استمر في التبسم. |
Sırıtmayı kes. | Open Subtitles | توقف عن التبسم |