"التبول" - Translation from Arabic to Turkish

    • işemek
        
    • işemem
        
    • çiş
        
    • işeme
        
    • tuvalete
        
    • işemeyi
        
    • işemeye
        
    • Çişin
        
    • sidik
        
    • İşerken
        
    • çişimi
        
    • tuvalet
        
    • idrara
        
    • işemen
        
    • işemekten
        
    Gerçi kokain çektiğim zamanlarda işemek ve seks çoğu zaman aynı şey oluyordu. Open Subtitles وعندما أدخن بالأنبوب أجد في العديد من المرات أن التبول والجنس نفس الشئ
    Elbise ile pisuvara işemek o kadar da zor değil. Open Subtitles أوه، التبول بالثوب في المبولة في الواقع ليس بالأمر الصعب
    Bu gece bende parti var, çocuklar. Siktir. İşemem lazım. Open Subtitles الحفلة في بيتي اليوم يا رفاق تباً ، أريد التبول
    Yani duşda çiş yaptığım için kovulmama izin mi vereceksin? Open Subtitles ستتركيني اُطرد إذاً بتهمة التبول في الدش؟
    Ve tıpkı işeme esnasında olduğu gibi onun için tutuştum sonrasında bir tecrübem oldu. Open Subtitles واحترقت شوقاً لها تقريباً مشابه للحرقان أثناء التبول الذي كنت سأعاني منه لاحقاً.
    Evet, tuvalete gitmen gerekirse, fermuarını açmana bile yardım eder. Open Subtitles نعم إذا كنت تريد التبول سيساعدُك حتى على العثور على سحابك
    Su molası, yemek molası yoktu ve aşırı su kaybı işemeyi oldukça acıverici yapıyordu. TED لم يكن هناك فترات راحة للأكل، ولا لشرب الماء، و الجفاف الشديد جعل من التبول أمرا غير منطقي جداً.
    Her Çişin geldiğinde işemek için izin isteme. Sadece git. Open Subtitles لا تسألنى كل مرة تريد فيها التبول فقط أذهب
    Hadi, Stewie. Bir delikanlı gibi tuvalete işemek istemez misin? Open Subtitles هيا ستيوي الا تريد التبول في الحمام مثل رجل كبير ؟
    Yani dışarda işemek her şeyi yemek ve her şeyi koklamak. Open Subtitles ،أتفهمين؟ أعني التبول في الشارع أكل كل شيء وأي شيء وشَمُّ رائحة كل شيء
    Çok fena işemem lazım aslında, nereye çekersen bana uyar. Open Subtitles في الحقيقة, عليّ التبول بشدة, لذا متى ما أستطعت توقف
    Olmaz! Üstünde büyükannemin resmi olan bir kaba işemem! Open Subtitles لا، لا يمكنني التبول في كوب عليه صورة جدتي
    Gece iyi uyuyamamış. Çık şu banyodan! İşemem gerek! Open Subtitles أيفي تريد بعضاً فهي لم تنام بشكل جيد. اخرج من الحمام احتاج إلى التبول
    Demem şu ki nâhoş olabilir. Bir sürü orta yaşlı adam her 20 dakikada bir çiş yapmak için motorlarını kenara çekmek zorunda kalabilir. Benim yaşımdaki mi? Open Subtitles أقصد الذهاب في الرحله والتوقف كثيراً من أجل التبول
    Şunlardan birini bana ver, eğer çiş kavanozunu kullanacaksan. Open Subtitles أعطني أشارة لو أردت ان تستخدم إناء التبول
    Bunu farkettin mi bilmiyorum ,ama... su hakkındaki bu kadar konuşma bende işeme isteği uyandırdı. Open Subtitles كل هذا الحديث عن الماء يجعلني أود التبول
    Korkudan donuna işeme ihtimali dışında, evet. Open Subtitles حسناً ، عدا التبول خوفاً في سروالي ، نعم
    Tanrım, yine mi Brian? Neden halıya işemeyi kesemiyorsun? Open Subtitles يا الهي ، مرة أخرى لماذا لا اتوقف عن التبول على السجادة ؟
    Mızrakla balık tutmaya ve ormanda işemeye son. Open Subtitles لا صيد للسمك بالرماح أو التبول في الغابات
    Belki de Çişin yoktur. Sana biraz bira vermeliyim. Şar şar işersin. Open Subtitles لا يجب عليك التبول ، ساعطيك قليلا من البيرة لتساعدك على التبول
    Bu seninle yaptığım ilk sidik lekeli rodeo değil. Open Subtitles ليست تلك المرة الأولى التي أرَ بقعة التبول عليك
    İşerken uydurdum onu. Open Subtitles لقد إختلقت ذلك فقط في وسط التبول
    Su içme düşüncesi, çişimi getirdi. Open Subtitles التفكير في مياه الشرب يجعلني أرغب في التبول
    tuvalet ihtiyacını giderme kisvesi altında sana bir anda saldırdı. Open Subtitles انقض عليك فجأة بذريعة رغبته الملحة في التبول
    Eğer karışıma ağrıyı da ekleyecek olursak sık idrara çıkma böbrek sorunu olabilir. Open Subtitles إذا أضفت الألم إلي البقية، الحمي و التبول المستمر قد يعني مرض بالكلي
    - Şu yepyeni arabanın üstüne işemen bile senin ne kadar duyarsız olduğunu gösterir. Biliyormusun... Open Subtitles هذا نموذج لعدم شعورك مثل التبول على هذه السيارة
    Raphael Poulin başkasının yanında işemekten hoşlanmaz, ayrıca sandaletlerine garip garip bakılmasından hoşlanmaz. Open Subtitles يكره رافائيل بولا التبول بجانب شخص آخر كما يكره أيضا الغمزات الحقيرة التي تدور حول صندله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more