| onunla konuşmak ister misin? | Open Subtitles | لقد بدأت تفهم الصورة. هل تود التحدث إليها? نعم |
| onunla konuşmak mı istiyorsun. Şovun sonunu bekle. | Open Subtitles | إن أردتي التحدث إليها فيجب أن تنتظري حتى ينتهي العرض. |
| Evet. Ameliyattan önce onunla konuşmak istedim. | Open Subtitles | نعم , أردت التحدث إليها قبل قيامها بالعملية |
| Onunla konuşabilir miyim lütfen? Söz veriyorum onu telefonda çok tutmayacağım. | Open Subtitles | هل أستطيع التحدث إليها لو سمحتي أعدكِ بأنني لن أطيل الحديث معها |
| Tamam, fırsatını bulduğunuzda Onunla konuşabilir misiniz? | Open Subtitles | حسنٌ، هل بإمكانكم التحدث إليها متى ما سنحت لكم الفرصة ؟ |
| Onunla konuşmam gerek. Nerede yaşadığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | نحتاج إلى التحدث إليها ، أتعرفون أين تعيش؟ |
| onunla konuşmaya çalıştım, ama senin kadar hoş sohbet değil. | Open Subtitles | حاولت التحدث إليها ولكنها لاتجيد الكلام مثلك |
| Annem ömrünü mutfakta geçirirdi onunla konuşmak istediğimde oraya gitmek zorundaydım. | Open Subtitles | أمي قضت كل حياتها في المطبخ لذا إذا أردت التحدث إليها فهناك أجدها |
| Eğer onunla konuşmak istiyorsan, bana bir telefon ver. | Open Subtitles | إذا كنت ترغبين في التحدث إليها فقط أعطني الهاتف |
| Asıl zor olan hiç tanımadığım bir kıza yaklaşıp iyi kötü ağzımdan çıkacak olan kelimelerle onunla konuşmak. | Open Subtitles | التحدي الحقيقي هو الذهاب إلى فتاة لم أقابلها من قبل و التحدث إليها بطريقة ما ، بكلمات من فمي |
| Ve eğer o kızı bulursan onunla konuşmak isteriz. | Open Subtitles | وإذا وجدت تلك الفتاه... فنود التحدث إليها |
| Yani, onunla konuşmak istemediğin anlamına gelir. | Open Subtitles | مما يعني أنك لا تريد التحدث إليها |
| Telefonu ona verin, telefonu verin. onunla konuşmak istiyorum! | Open Subtitles | فقط أعطها الهاتف أريد التحدث إليها |
| Ana Gezegen Güvenlik onunla konuşmak istiyor. | Open Subtitles | الحِراسة فى الوطن تَود التحدث إليها. |
| lütfen Onunla konuşabilir miyim? | Open Subtitles | هل بإمكاني التحدث إليها , أرجوك ؟ |
| Onunla konuşabilir miyim? | Open Subtitles | أتظنين أنه يمكنني التحدث إليها. |
| Aman Tanrım. Onunla konuşabilir miyim? | Open Subtitles | يا للمسيح ، هل أستطيع التحدث إليها ؟ |
| - Onunla konuşabilir miyiz ? | Open Subtitles | أيمكننا التحدث إليها الآن ؟ |
| —Onunla konuşabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | -أبإمكاني التحدث إليها من فضلكِ؟ |
| - Eve gidemem, Onunla konuşmam gerek. | Open Subtitles | لا يمكنني الذهاب إلى المنزل , علي التحدث إليها |
| Hırpalanmıştı. Derhâl Onunla konuşmam gerekiyor, lütfen. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى التحدث إليها على الفور ، من فضلك |
| Ben o kadına aşığım onunla konuşmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | لأنني أريد التحدث لامرأتي أنا أحب امرأة و أريد التحدث إليها أتفهمين؟ |
| onunla konuşmayı denedim ama bana kuduz bir köpek gibi saldırdı. | Open Subtitles | .. حاولت التحدث إليها لكنها قامت بمهاجمتي كالذئب المتوحش |
| Gerçekten onunla konuşman gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | كما تعلمون، عليك أن تذهب حقا التحدث إليها. |
| -Uzun zaman oldu, D. -Müdür nerede? konuşmalıyım. | Open Subtitles | إنها فترة طويلة أين الرئيسة ، أريد التحدث إليها |